ben biraz mide yanması ve reflü hastalığına benzetiyorum dost kazığını. siz yerken içerken bir sıkıntı yok ancak ne zamanki midenize iner yedikleriniz o zaman gerçek yüzlerini gösterirler. sizi içten yakar kavurur sonrada ağzınızdan tekrar dışarı çıkmak için hamle yaparlar.
sanırım dost diye hitap ettikleriniz de bazen böyle davranıyorlar.
Formula heyecanı geri dönüyor arkadaşlar. Formaula tutkunlarının bu yıl gözü kulağı İstanbul'da olcak. 11 12 ve 13 Haziran'da yarışlar başlıyor. Hepimiz heyecana takip edeceğiz. Belki yarışların yüksek temposu hepimiz için moral olur.
demokratiklik konusunda (yazar: vito scaletta) katılıyorum. demokrasilerde çoğunluk sağlamak için öne çıkanlar seçenekler sunarlar, seçme ehliyeti almış olanlar fikirleri doğrultusunda görüş bildirirler. torba yasa, çatı aday, ittifak filan işin içine girince seçim yapmanın çok anlamı kalmıyor gerçektende.
küçük bir anekdot;
Bir gün Sokrates yine öğrencileriyle sohbet ederken bir öğrencisi Sokrates'e sorar:
─ Eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir? Mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı? Hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. Şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.
Bunun üzerine Sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o öğrencisine önce sorar.
─ Bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?
Öğrenci:
─ Elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur. Bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.
Sokrates:
─ Peki o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur?
Öğrenci:
─ Elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.
Sokrates:
─ Peki bize yine söyler misin bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede-nasıl ve hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?
Öğrenci:
─ Eğer yolcular içinde Denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.
Sokrates:
─ Peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez, herkes bildiği yerde konuşmalı ve her iş ehline verilmeli?
Öğrenci:
─ Pek tabi olması gereken budur.
Sokrates:
─ Peki o halde bize yine söyler misin kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? Hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur…
küçük bir anekdot;
Bir gün Sokrates yine öğrencileriyle sohbet ederken bir öğrencisi Sokrates'e sorar:
─ Eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir? Mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı? Hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. Şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.
Bunun üzerine Sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o öğrencisine önce sorar.
─ Bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?
Öğrenci:
─ Elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur. Bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.
Sokrates:
─ Peki o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur?
Öğrenci:
─ Elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.
Sokrates:
─ Peki bize yine söyler misin bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede-nasıl ve hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?
Öğrenci:
─ Eğer yolcular içinde Denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.
Sokrates:
─ Peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez, herkes bildiği yerde konuşmalı ve her iş ehline verilmeli?
Öğrenci:
─ Pek tabi olması gereken budur.
Sokrates:
─ Peki o halde bize yine söyler misin kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? Hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur…
Söz konusu insansa ve madem ki her şey insanoğlunun yararına ve ona hizmet için vardır. O zaman göçmen sorunu dendiği zaman insanlık sorunu olarak tanımlarım. Yüce Allahın bizlere vermiş olduğu bu kadar yetki ve donatım ve güzelliği, bizler yine de(?) kim oluyoruz ki bu kadar zulmü yine, kendi türevlerimize bizler yapıyoruz. Biz hangi ara bu kadar düştük? Hangi ara bu hale geldik? Bu kadar canavarlaştık... Unutmayalım ki mal da can da Allahındır. Ve yine dönüşler O'nadır. O zaman bu kadar ''sahip olma'' mantığında olup, sürekli neden birilerini nasıl soyup soğana çevirebilirim, nasıl sömürürüm ya da nasıl duygusal, cinsel, fiziksel ve ekonomik anlamda istismar edebilirim mantığında olur birçoğumuz? Oysa ki biz dünyaya geldiğimizde çırılçıplaktık ve tertemizdik. Tamamen ''olmak'' mantığı olan, öze dönüş, saflık, sevgi, paylaşımda bulunmak ve herkesi insan olduğu için sevmek ve ona değer vermek mantığında olmamız gerekmez miydi? Arkadaşlarım başımıza ne geliyorsa, bizler getiriyoruz ne yazık ki, BAKTIĞIMIZ halde GÖREMİYORUZ ne yazık ki... Boşuna dememişler, Bakan körler diye...
Bu sayfadan ve uygulamasından ne kadar övgü dolu bahsetsem az çünkü elimiz ayağımız gibi. Lezzetli ve pratik tarifler var. Hemde hepimizin hemen yanı başında olan malzemelerden. Uygulama gayet anlaşılır ve kolay. Bir bakmanızı tavsiye ederim. Belkide vardır yemeğe benim gibi düşkün olanlar aramızda☺️
insan bir hayvanla etkileşime girmediğinde ruhunun yarısı uykudadır. ne zaman ki bir hayvanla etkileşimi duygu paylaşımı olur o zaman uykuda olan ruhunun yarısı uyanır.
Değişik kulturleri ve insan profilini tanımak için uygun bir etkinlik bir nevi anı biriktirmek.Her ülkenin kendine özgü bir dokusu var.Seyahat etmek sadece bakmak degil aynı zamanda girmektir. Yaşamın en güzel rengidir. İnsanoglu için en uygun etkinlik bence.
Dünya üzerinde son maçta şampiyonluğu veren çok hastayla takım vardır. Fenerbahçe bunu defalarca başardı ve taraftarlarına büyük travmalar yaşattı. Beşiktaş düşmedi aynı hatayı son haftayı lider girdi ve lider bitirdi. Şampiyonluk paylaşımları çok güzel olmuş şuraya bırakalım. İki yıl Galatasaray ve bir yıl Başakşehir'den sonra Beşiktaş tekrar şampiyon!
beklenilen servisin hatta otobüsün yakılan sigara ile doğrusal bir ilişkisi var. nezaman sigara yakılsa hemen gelir namussuzlar.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238