Netflix dizileri başlarken yazıyor ya şiddet içerir gibisinden uyarılar kendimi çok kötü hissediyorum. Arkadaş nasıl bir yerdeyim ne izliyorum diyorum kendi kendime. Bazen öyle enteresan içerikleri oluyor ki dizilerin birine söylerken çekiniyorum ama genede çok seviyorum.
marketlerden alınan hazır yoğurtların yoğurt olmadığını bildiğim için ev yoğurdu yemeyi tercih ediyorum. Hem doğal hem sağlıklı hem de içinde ne olduğu belli. bu yüzden ev yoğurdu candır.
ecele faydası olmayan, yalnızca insanın psikolojik sağlığını bozan bir fobi türü. inanmayanlar bir gün ölümsüzlüğün bulunabileceğini zanneder. estetik olmanın yaşlanmayı geciktirdiğini, ilaç kullanmanın, spor yapmanın, takviye almanın yaşam süresini uzattığını söylerler. inananlar ise bunların bir 'sebep', bir vesile olduğunu; aslında ecel vaktinin hiç değişmediğini ve eceli gelenin bu dünyadan göçtüğünü bilirler.
tabii 'öleyim de kurtulayım' (!) diye isyan eden yahut kendini çok mütedeyyin sanıp her şeyi dört dörtlük yaptığını düşünen ve 'vuslat günü gelse de bir an önce hakiki vatanıma kavuşsam, yeyrin altı bana daha sevimli geliyor, keşke ölsem de Cennet'teki güzellikleri görsem' vb. gibi şeyler söyleyenler de ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarında ne yapacaklarını şaşırırlar. (istisnâlar kâideyi bozmaz. gerçetken ölümden korkmayan, ona çok iyi hazırlanmış insanlar da vardır. mesela vatanı için korkusuzca savaşanlar buna örnektir. teröristler ise bir hiç için kendilerini imhâ eden beyinsizlerdir.)
özellikle, inançsız insanlar başları sıkışınca hemen Tanrı diye yalvarmaya başlarlar. gemi su almaya başlayınca veya uçak türbülansa girince bu halden kurtulurlarsa çok iyi bir insan olacaklarına dair kendilerine söz verirler. ama sağ-sâlim karaya çıktıkları zaman kaldıkları yerden devam ederler.
en gözü kara görünen insanın bile içinde bir yerlerde ölüm korkusu vardır. can her zaman tatlı gelir ve insanların çoğu ölümden bahsedilmesini bile istemez.
(tabii intihar edenler de çoktur. onların nasıl bir psikolojiye girip de bunu yapabildiklerini anlamak mümkün değildir.)
ama işte insan beyin ameliyatında ölmez de sokakta yürürken başına cam düşüp ölebilir. ya da kurşun yeyip ölmez ama nefes borusuna bir kuru fasulye tanesi kaçar ve hayatını kaybeder.
yani insan en ummadığı anda ölüme yakalanır ve korkmak onun daha önce veya daha geç gelmesini sağlamaz.
insanlar uyumak zorunda oldukları gibi öleceklerdir de. hem bu durum tüm canlılar için geçerlidir. onun için ölümden korkmak yerine onu iyi karşılamaya çalışmak gerekir.
tabii ölüm korkusu da gereklidir. ancak her şeyin fazlası zarar olduğu gibi her korkunun aşırısı da insanın sağlığını bozar.
insan sevdiklerinin ölmesinden de çok korkar. ama onları kafese kapatsa bile bir gün öölmelerine engel olamaz. onun için yapılması gereken sevdiklerimizin değerini bilmektir.
'yok abi ben ölümden mölümden korkmam' diyenlere şöyle biraz ölü yıkama, tabuta koyup kefenleme videolarını izlemeleri önerilir. (!)
tabii 'öleyim de kurtulayım' (!) diye isyan eden yahut kendini çok mütedeyyin sanıp her şeyi dört dörtlük yaptığını düşünen ve 'vuslat günü gelse de bir an önce hakiki vatanıma kavuşsam, yeyrin altı bana daha sevimli geliyor, keşke ölsem de Cennet'teki güzellikleri görsem' vb. gibi şeyler söyleyenler de ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarında ne yapacaklarını şaşırırlar. (istisnâlar kâideyi bozmaz. gerçetken ölümden korkmayan, ona çok iyi hazırlanmış insanlar da vardır. mesela vatanı için korkusuzca savaşanlar buna örnektir. teröristler ise bir hiç için kendilerini imhâ eden beyinsizlerdir.)
özellikle, inançsız insanlar başları sıkışınca hemen Tanrı diye yalvarmaya başlarlar. gemi su almaya başlayınca veya uçak türbülansa girince bu halden kurtulurlarsa çok iyi bir insan olacaklarına dair kendilerine söz verirler. ama sağ-sâlim karaya çıktıkları zaman kaldıkları yerden devam ederler.
en gözü kara görünen insanın bile içinde bir yerlerde ölüm korkusu vardır. can her zaman tatlı gelir ve insanların çoğu ölümden bahsedilmesini bile istemez.
(tabii intihar edenler de çoktur. onların nasıl bir psikolojiye girip de bunu yapabildiklerini anlamak mümkün değildir.)
ama işte insan beyin ameliyatında ölmez de sokakta yürürken başına cam düşüp ölebilir. ya da kurşun yeyip ölmez ama nefes borusuna bir kuru fasulye tanesi kaçar ve hayatını kaybeder.
yani insan en ummadığı anda ölüme yakalanır ve korkmak onun daha önce veya daha geç gelmesini sağlamaz.
insanlar uyumak zorunda oldukları gibi öleceklerdir de. hem bu durum tüm canlılar için geçerlidir. onun için ölümden korkmak yerine onu iyi karşılamaya çalışmak gerekir.
tabii ölüm korkusu da gereklidir. ancak her şeyin fazlası zarar olduğu gibi her korkunun aşırısı da insanın sağlığını bozar.
insan sevdiklerinin ölmesinden de çok korkar. ama onları kafese kapatsa bile bir gün öölmelerine engel olamaz. onun için yapılması gereken sevdiklerimizin değerini bilmektir.
'yok abi ben ölümden mölümden korkmam' diyenlere şöyle biraz ölü yıkama, tabuta koyup kefenleme videolarını izlemeleri önerilir. (!)
Yaz geldi ama Bizim icin gene değisen bir sey olmucak Bu korona belası bitmeden Yaz gelsede Hic bir Sey degismicek eski yazlari özledik denize gitmeyi piknige gitmeyi sahillerde gezmeyi Herseyi cok özledik bu senede yaz buruk gecicek insallah buruk gecen son yaz olur seneye özledigimiz gunlere kavusuruz
10/11/1938 yılında atamızın kaybı ile boşalan cumhurbaşkanlığı mevkisine ismet inönü paşa seçilmiştir. 57 yaşında saat 09.05'te gözlerini yuman atamızın vefatından sonra ülkede ulusal yasda ilan edilmiş.
Evet koronavirüsle zamlı olan ev fiyatları tavan yaptı . İstanbuldan örnek vereyim :
Nüfusun %45 i asgeri ücretli yaşayan canım ülkemde orta halli bir ilçede kiralar 2000 lira . Bu insanlar nasıl geçinsin . Bu yüzden İstanbulda ki geçinemeyen insanlar esenyurt ilçesinde geliyor. Bunun yüzünden Esenyurtun 1 milyon nüfusu var maalesef.
Nüfusun %45 i asgeri ücretli yaşayan canım ülkemde orta halli bir ilçede kiralar 2000 lira . Bu insanlar nasıl geçinsin . Bu yüzden İstanbulda ki geçinemeyen insanlar esenyurt ilçesinde geliyor. Bunun yüzünden Esenyurtun 1 milyon nüfusu var maalesef.
Hayatın her alanında erkek egemenliğini benimsemiş olan kişilerin sakat düşünce biçimi. Bir erkeğin, erkek tarafından işlenen suçlara karşı böyle düşünmesi tabii ki çok yanlıştır fakat bir kadının bu şekilde bir anlayışa sahip olması daha şaşırtıcıdır. Kendilerini erkeğin kölesi olarak gören ve babam/kocam/abim vs. bunu yaptıysa bir hikmeti (!) vardır diye düşünen kadınlar kendilerine her türlü muamelenin, eziyetin revâ görülmesini baştan kabullenmiş demektir. Onlar erkekliği üstünlük sayar ve 'kız kısmı şöyle yapamaz, böyle diyemez, erkekler dururken kadınların buna hakkı yoktur' gibi fikirleri benimserler. yıl olmuş neredeyse 2021, bu zihniyete sahip kişilerin bir an önce değişmesi temennisiyle.
Maske ağız sağlığına faydalı
ABD'de yapılan bir araştırma maskeyle ilgili ilginç bir gerçeği ortaya koydu.Ankete katılanların yüzde 57'si maske taktıktan sonra"ağzının kötü koktuğunu fark ettiğini ve daha sık diş fırçalamaya başladığını"söyledi.
Farkındalık için iyi bir gelişme olmuş Covit sayesinde.
ABD'de yapılan bir araştırma maskeyle ilgili ilginç bir gerçeği ortaya koydu.Ankete katılanların yüzde 57'si maske taktıktan sonra"ağzının kötü koktuğunu fark ettiğini ve daha sık diş fırçalamaya başladığını"söyledi.
Farkındalık için iyi bir gelişme olmuş Covit sayesinde.
Kovit 19 salgın hastalığı askerlik celplerini bile etkiledi arkadaşlar. Milli savunma bakanlığı açıklamasına göre son güncel durum: "Askerlik görevlerini yapmak üzere 23-25 Kasım 2020 tarihlerinde sevke tabi olan yükümlülerin sevkleri 22-24 Aralık 2020 tarihine ertelenmiştir"
Elektrik Mühendisleri Odası'nın (EMO), elektrik tüketim istatistikleri üzerinden yaptığı çalışma, kış saati uygulamasından vazgeçilmesinin tasarruf sağlamazken tersine israfa yol açtığını ortaya koydu.
devamı için...
devamı için...
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238