Dara (antik kent) Mardin'in 30 kilometre güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü'nde yer almaktadir. Kral Daryus tarafından inşa edilen kentte, yakın bir zamanda yapılan kazılar sonucunda kayıp şehir olarak bilinen yerin bir kısmı gün yüzüne çıkartıldı ve kazı çalışmaları hala devam ediyor tabii. Ayrıca tarihi zindanı ve dipsiz kuyusuyla ünlü olan bu antik kent, gerçekten görülüp gezilmesi gereken yerlerden...
Ben ilk görüşte aşka inanıyorum. O an hissettiklerin çok önemli. Yani herhangi bir kişi ile bile elektrik alma önemliyken sizin için özel biri ile etkileşimde önemlidir. Birde gerçekten ilk aşklar önemlidir hayatınızın aşkı olmasada ilk olması onu ayricalikli kılar.
Kılıçdaroğlu: “Bütün vatandaşları bugün Meclis TV'yi izlemeye davet ediyoruz. Soygunun ayrıntıları olacaktır. Bunu soracağız, 128 milyar doları nasıl unutmadıysak bunu da unutmayacağız.”diyerek halkı Meclis Tv'yi izlemeye davet etti. Bence davetiyelere icabet etmek gerekir. Kaldı ki söz konusu bizim geleceğimizi ilgilendiren kararların tartışmasıysa eğer bu çok elzem olur. Kim neyi niçin yapmış, bu kadar paraya ne olduğunu, nereye gittiğini bilmek hepimizin hakkıdır.
Söylenmemesi gereken bir şeyi söylemek, açık vermek, çam devirmek. Nerede ne konuşacağını bilmeyen insanlar, tezcanlı bir yapıya sahip olanlar bu hataya sıklıkla düşerler. Her zaman pot kırmamaya çok dikkat edilmelidir fakat özellikle ilk buluşmada, sevgilinin ailesiyle tanışmaya gidildiğinde, kız isteme/söz/nişan merasimlerinde, iş görüşmesinde pot kırmamak çok önemlidir. Buralarda kırılan potlar size pahalıya patlar! Pot kırmamak için düşünerek konuşmalıdır. Nitekim 'iki dinle bir söyle' diye boşuna dememişlerdir. Gülünç hareket ve sözlerle kendine güldürmek ancak palyaçoların ve saray soytarılarının işidir. (Komedyenler ayrı konu, tabii dozunda espri de gereklidir fakat suyunu çıkarmamak şarttır.)
Özellikle canlı yayında kırılan potlar uzun süre konuşulur. Eğer TV'de bir gafa imza attıysanız artık halkın dilinden kurtulmanıza pek imkân yoktur!
Özellikle canlı yayında kırılan potlar uzun süre konuşulur. Eğer TV'de bir gafa imza attıysanız artık halkın dilinden kurtulmanıza pek imkân yoktur!
Naim filmi son zamanda izlediğim en harika filmlerden biriydi. Yanlışım yoksa ayla ve müslüm filmlerinde de aynı yönetmenin imzası var. Hepsi çok iyi filmlerdi ama naim filmini tekrar izlerim türk yakın tarihi İle ilgili bilinmesi gereken gerçekler var ve gavurdan dost olmayacağı...
çoğu kişinin doğru sanıp tatbik ettiği fakat zayıflamaya yardımcı olmak şöyle dursun bilakis sağlığa zarar veren davranışlar topluluğudur. örneğin aşka gelip bir anda diyete başlayan kişinin ekmektir makarnadır, karbonhidrattır marbonhidrattır ne varsa hayatından çıkarması, tırnağın yanında sallanan o aşırı sinir bozucu et parçası gibi kesip atması çok yanlıştır. (benzetme kötü olabilir, idare etmelidir.) full aç kalarak diyet yapmak kişinin sadece kaslarından kaybetmesini sağlayacak, vücudun su oranını azaltacaktır. bu da sarkık bir görünüme yol açacak; aynaya geçip kendine baktığında 'n'olmuş bana be, ıyy' tarzında tepkiler vermesine yol açacaktır. mühim olan bir deri bir kemik kalmak değil; deri ve kemiklerin sağlığını bozmadan kilo verebilmektir. (bu özlü sözümü de bir yere not etmelidir. eminim size diyet koçu olacaktır.) :)
mağara diyeti, çikolata diyeti, 1 günde 18 kilo 27 gram zayıflatan diyet (!) gibi antin kuntin diyetleri uygulamak da yanlışlar listesinde başı çeker.
hele diyet yaptığı halde egzersiz yapmamak, ders dinlediği halde not tutmamaya benzer. faydasızdır!
diyet yaparken pençesine düşülen ve diyeti her an bozdurma riski bulunan en kritik yanlışlardan biri de yemek hayalleri kurmak, yemek resimlerine bakmak, daha kötüsü; yemek programları izlemektir.
o gelinim mutfakta'lar, masterchef'ler falan yok mu; işte onlar, zayıflama yolcusunun düşmanıdır!
diyeti âdâbıyla yapmalıdır. her şeyin bir yolu yordamı vardır. damdan düşer gibi diyete başlayanların arkalarına bakmadan o diyetten koşarak çıkmaları fazla uzun sürmez. bünyeye gerçekleri alıştıra alıştıra söylemelidir. amaç az zamanda çok kilo vermek değil, damlaya damlaya göl olur mantığıyla uzun vadede sağlıklı ve kalıcı kilo vermek olmalıdır.
kısaca bu amaca ters düşen her şey yanlıştır. diyet yaparken her gün tartılmak da insanın motivasyonunu düşürür.
gece atıştırmaları, ara öğünleri fazla kaçırmak, hızlı veya çok çiğnemeden yemek, kahvaltıları atlamak, fazla su tüketmemek ve 'yok abi ben yapamayacağım, battı balık yan gider böyle diyetin de alın lan istemiyorum diyetinizi' deyip kendini salmak hep diyet yanlışları listesinin temelini oluşturur.
mağara diyeti, çikolata diyeti, 1 günde 18 kilo 27 gram zayıflatan diyet (!) gibi antin kuntin diyetleri uygulamak da yanlışlar listesinde başı çeker.
hele diyet yaptığı halde egzersiz yapmamak, ders dinlediği halde not tutmamaya benzer. faydasızdır!
diyet yaparken pençesine düşülen ve diyeti her an bozdurma riski bulunan en kritik yanlışlardan biri de yemek hayalleri kurmak, yemek resimlerine bakmak, daha kötüsü; yemek programları izlemektir.
o gelinim mutfakta'lar, masterchef'ler falan yok mu; işte onlar, zayıflama yolcusunun düşmanıdır!
diyeti âdâbıyla yapmalıdır. her şeyin bir yolu yordamı vardır. damdan düşer gibi diyete başlayanların arkalarına bakmadan o diyetten koşarak çıkmaları fazla uzun sürmez. bünyeye gerçekleri alıştıra alıştıra söylemelidir. amaç az zamanda çok kilo vermek değil, damlaya damlaya göl olur mantığıyla uzun vadede sağlıklı ve kalıcı kilo vermek olmalıdır.
kısaca bu amaca ters düşen her şey yanlıştır. diyet yaparken her gün tartılmak da insanın motivasyonunu düşürür.
gece atıştırmaları, ara öğünleri fazla kaçırmak, hızlı veya çok çiğnemeden yemek, kahvaltıları atlamak, fazla su tüketmemek ve 'yok abi ben yapamayacağım, battı balık yan gider böyle diyetin de alın lan istemiyorum diyetinizi' deyip kendini salmak hep diyet yanlışları listesinin temelini oluşturur.
Ne acı. Ne zaman duymayacağız bu haberleri bilmem. Bir bıkmadınız ya bir vazgeçmediniz. Çok seviyorsan iyi gecincek el üstünde tutcak değer vereceksin sonra peşinden koşup öldürmeyeceksin.
bu gibi insanların temel tanıları arasında mutlaka yaygın anksiyete bozukluğu olduğunu düşünüyorum. ama bununda temelinde hastasıyla iletişimi düzgün kuramamış doktorların olduğunu da düşünüyorum. insanların bu hale gelmelerine sebep bir problemleri nedeniyle gittikleri doktorun kendilerini yeterince dinlememiş, anlattıkları problemlerini hafife alarak yeterli cevap verememiş olmaları olabilir bence.
bir mühendis olsa da tüm dünyaya duygusal olduğunu ve okurlarını da aynı duyguların içinde yoğurabildiğini, dil oyunlarını zekice kullanırken arkasına medyayı almadan başarılı olunabileceğini ispatlayan güzel insan.
kahramanmaraşlı bir ailenin çocuğu olarak ankara'da doğan şair ve yazar. yedi güzel adam isimli şiir kitabıyla tanınmıştır. 2011-2013 yılları arasında aynı isimle kendisinin anlatıldığı bir trt dizisi çekilmiştir.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238