6284 aile koruma kanunu da sadece kadınları koruyan koruma tedbiri olarak algılanıyor. Gerçekte maalesef yine mağdur olan erkekler de bulunuyor. Şiddet nereden gelirse gelsin kesinlikle hayır diyoruz.
İnsanlığın en büyük buluşu. İçmeden duramıyorum yorgunluk atamıyorum. Kahve işi bir bağımlılık bana göre. Sakin düşünce için şart. Özellikle bir konuda kararsız kaldığımda mutlaka bir bardak Nescafe içerim. Bence en kaliteli markada bu.
ABD'de 'Kar Ayı' adı verilen dolunay gözlemlendi. Muhteşem manzarasıyla görenleri hayretler içerisinde bıraktı. Muazzam görüntüsüyle kartpostallık resimleri aratmadı. Oldum olası bu tarz görüntülere karşı olan hayranlığım gün geçtikçe artıyor.
Fenerbahce bu sezon su siralarda super ligde 2. Sirada yer alan harika oyuncu kadrosuyla guzel bir mac cikaran harika bir takim bu sezon ligin ortalarinda biraz sıkinti yasamis olsalarda simdi kendilerini toparlayip sampiyonluga aday bir takim.
Aile büyüğü misafirimiz var sefirin kızı izliyoruz. Yani bir insan bu diziyi neden izler kestiremiyorum. Alıcı gözle bakıyorum dizideki herkes ya ruh hastası yada kimle ne ilişkisi olduğu belli değil. Bu dizileri izleyen varsa aramızda anlatsın lütfen neden izliyorsunuz (yargılamıyorum valla meraktan soruyorum)
Bir çok grup ve tur şirketi doğa yürüyüşleri düzenliyor. Belli buluşma noktaları oluyor ordan hareketle doğanın cömert kollarına bırakıyorsunuz kendinizi. Yemek içmek seyyar oluyor genelde. Ayaküstü bir sucuk ekmek ve içecek çok tatlı oluyor. Fiyatlar değişiyor ama genel olarak makul.
bir maç sırasında, isveç milli takım antrenörünün kendi takım oyuncularıyla yaptığı konuşmada; "böyle bir takımla her zaman karşılaşamayız, o yüzden keyfini çıkarın ve tecrübe kazanın" şeklinde kullandığı ifadesindeki "böyle" kelimesinin karşılığı olan kadın milli voleybol takımımızdır. son zamanlardaki mutluluk sebeplerimizdendir.

Geçtiğimiz haftalarda Mısır'da 2500 yıllık tabut bulunduğunu haberlerde görmüştük. Şimdi ise toplam sayı 59'a yükselmiş ve tabutları halkın görmesi için görücüye çıkarmışlar. Güzel bir sergi olmuş milattan önce 6. veya 7. yüzyıldan kaldığı sanılan tabutlar için 200 kadar basın mensubu da katılmı. Bu kadar korunmuş olması tahta malzemeden yapılmış tabutlar için; o dönemde bile bilimde ne kadar ileri olduklarının kanıtı sanırım.
İçişleri bakanı Süleyman Soylu Kastamonu'da 62 Sinop'ta 15 kayıp ihbarı olduğunu belirtti. Bunun dışında bölgedeki zor durum için halkin birlik olmasını ve yardımlarını esirgememesi gerektiğini söyledi. Ayni yardım etmek isteyenlerin giysi ve ayakkabı üzerine yoğunlaşmasının faydalı olacağını sözlerine ekledi.
Güzel açıklamanız için teşekkür ediyorum ancak sorumda müslüman diyerek yanlış belirtmişim, cinler neden bir tek inançlı insanları çarpar demek istemiştim. Örneğin, cin vakaları çoğuklukla dinin yaygın olduğu toplumlarda görülüyor ama Norveç, İsveç gibi refahın yüksek olduğu toplumlarda bu tarz vakalara rastlamıyorum. Tabii ki de her toplumda olduğu gibi o toplumlarda da bazı efsanevi yaratıklar var (bkz: İskandinav Mitolojisi) ancak bunlar inançtan öte biraz, mitoloji sonuçta. Türk mitolojisi dahil neredeyse her köklü toplumun mitleri vardır ancak günümüzde insanlar onlara inanmasa dahi efsaneleri anlatmaya devam eder. (bkz: bozkurt destanı)
Günümüzde din alimleri cinler insanların içlerine girmezler gibi açıklamalarda bulunuyorlar ancak inançlı kişiler ısrarla cin çarpması gibi vakalar yaşadıklarını dile getiriyorlar.
Ben şahsen bunu şöyle yorumluyorum, psikolojisi bozulmuş insanlar var olan savunma mekanizmalarıyla kendi sorunlarını "inkâr" ederek suçu bir başkasına, yani cinlere atıyorlar.
Şöyle bir örnek vermek isterim, "Allahsız Buğra" diye tanımlanan bir çocuk vardı "Süper Dadı" programında. Şayet o çocuk eski tarihlerde yaşasaydı; cinli bu, içine şeytan girmiş, büyü yapılmış, cadı bu gibi söylemlerle yakılabilirdi. Bu korkunç bir şey. Daha on yaşını tamamlamamış bir çocuk ve psikolojik problemler yaşıyor. Gerekli terapilerle bu sorun düzeltilebilir ancak toplumumuz deyim yerindeyse enayi silkeleyen sözde hacı hocalara para bayılmak ve çağ dışı şekilde bu sıkıntılardan kurtulmak istiyorlar. Daha geçen günlerde bir kadın öldürüldü, sözde cin çıkarmaya çalışırken. (bkz: Özge Nur TEKİN)
İnançlı olduğum dönemde benim de başıma gelen bir hadiseydi bir musallat vakası, şahsen deneyimledim ancak şu an alanımda da gördüğüm üzere uzun yıllar önce yaşadığım o olayın her parçası, "psikoloji" ile açıklanabiliyor. Yanlış anlaşılmasın dinler bilimden uzak demiyorum asla, aksine bilimle paralel olan dinlerde bulunmayan şeyleri insanlara sırf onları kullanmak için satan din tüccarlarından bahsediyorum. Teşekkürler
Günümüzde din alimleri cinler insanların içlerine girmezler gibi açıklamalarda bulunuyorlar ancak inançlı kişiler ısrarla cin çarpması gibi vakalar yaşadıklarını dile getiriyorlar.
Ben şahsen bunu şöyle yorumluyorum, psikolojisi bozulmuş insanlar var olan savunma mekanizmalarıyla kendi sorunlarını "inkâr" ederek suçu bir başkasına, yani cinlere atıyorlar.
Şöyle bir örnek vermek isterim, "Allahsız Buğra" diye tanımlanan bir çocuk vardı "Süper Dadı" programında. Şayet o çocuk eski tarihlerde yaşasaydı; cinli bu, içine şeytan girmiş, büyü yapılmış, cadı bu gibi söylemlerle yakılabilirdi. Bu korkunç bir şey. Daha on yaşını tamamlamamış bir çocuk ve psikolojik problemler yaşıyor. Gerekli terapilerle bu sorun düzeltilebilir ancak toplumumuz deyim yerindeyse enayi silkeleyen sözde hacı hocalara para bayılmak ve çağ dışı şekilde bu sıkıntılardan kurtulmak istiyorlar. Daha geçen günlerde bir kadın öldürüldü, sözde cin çıkarmaya çalışırken. (bkz: Özge Nur TEKİN)
İnançlı olduğum dönemde benim de başıma gelen bir hadiseydi bir musallat vakası, şahsen deneyimledim ancak şu an alanımda da gördüğüm üzere uzun yıllar önce yaşadığım o olayın her parçası, "psikoloji" ile açıklanabiliyor. Yanlış anlaşılmasın dinler bilimden uzak demiyorum asla, aksine bilimle paralel olan dinlerde bulunmayan şeyleri insanlara sırf onları kullanmak için satan din tüccarlarından bahsediyorum. Teşekkürler
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238