hatırladığınız en eski şey nedir? paylaşımlara göre bir önceki gönderi sahibinin yaşını tahmin edelim :)
Aşk-ı Memnu'nun 19. bölümünde Bihter'in elinde tuttuğu kitap J.R.R. Tolkien'in yazdığı Hurin'in Çocukları kitabı. Her iki eserde de yasak bir ilişki yaşanır ve kadın karakter eserin sonunda intihar eder. Psikolojik olarak kendisini yalnız hisseden ve özellikle tükenmişlik sendromu yaşayan insanların bünyeleri çok hassa olur ve bağlı olarak da etraflarında yaşanan ya da okudukları bir şeyden bile kendilerine bir parça çıkarabiliyorlar. Dolayısıyla bihter karakteri de böyle bir süreçten geçtiği için kendi içinde yaşadığı savaşa yenik düşüyor ve intihar ediyor maalesef. Trajik durumlar bunlar. Allah'ım düşürmesin ve yaşatmasın.
Hatırlıyorum da, çocukluğumuz boyunca annemle babamın hiçbir kavgasına şahit olmamıştık. Arada bir tatlı tatlı takılırlardı birbirlerine ama ne sert bir söz, ne ters bir bakış, ne de yükselen sesler yoktu hayatımızda. Biz çocuklar kimi zaman bir şeylerin ters gittiğini hissederdik tabii. Annem sofraya yemeği sessizce koyar, hiç muhabbet etmezler, yalnızca arada bir babamın "teşekkür ederim" leri, annemin "afiyet olsun" ları dışında bir diyalogları olmazdı.
Aradan yıllar geçti. Hepimizin çevresini kavgalar, tartışmalar, diyaloglarda seviyesini koruyamayan insanlar, öfkesini çıkarmak için sesinin yettiği kadar bağıranlar sardı bazen.. Öyle dönemlerden birinde anneme sordum.
Ben - "Sahi, siz babamla hiç kavga etmediniz mi anne?"
Annem - "Etmez miyiz, hem de çook"
Ben - "Biz niye hiç duymadık?"
Annem - "Hani o sizi götürmüyoruz diye küstüğünüz, babanla bir sahile inip hava alacağız dediğimiz zamanlarda ne yaptığımızı sanıyordunuz, sizi evde bırakıp keyfimize göre dolaşıp mısır yediğimizi mi?"
Birkaç şeyi aynı anda farkettiğimi anımsıyorum. Birbirlerine (kavgaları ne olursa olsun en azından bizim yanımızda) hiç saygısızlık etmediklerini, sakin çocuklar olarak yetiştiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu, eğitim hayatları olmamasının ebeveynleri doğru davranmaktan alıkoymayabileceğini, hiçbirimizin (kardeşlerimden bahsediyorum) yaralayıcı davranan/konuşan, tartışmayı kavga zanneden insanlarla yakın olmamamızın nedeninin aslında bunu içselleştirememiz olduğunu... gibi gibi işte. Şimdilerde kafeteryalarda, yollarda, TV'de insanların, özellikle de çiftlerin birbirlerine davranışlarını görünce içimde bir anneanne hüznü, "ah eski günler" diyerek gezmelerim...
Aradan yıllar geçti. Hepimizin çevresini kavgalar, tartışmalar, diyaloglarda seviyesini koruyamayan insanlar, öfkesini çıkarmak için sesinin yettiği kadar bağıranlar sardı bazen.. Öyle dönemlerden birinde anneme sordum.
Ben - "Sahi, siz babamla hiç kavga etmediniz mi anne?"
Annem - "Etmez miyiz, hem de çook"
Ben - "Biz niye hiç duymadık?"
Annem - "Hani o sizi götürmüyoruz diye küstüğünüz, babanla bir sahile inip hava alacağız dediğimiz zamanlarda ne yaptığımızı sanıyordunuz, sizi evde bırakıp keyfimize göre dolaşıp mısır yediğimizi mi?"
Birkaç şeyi aynı anda farkettiğimi anımsıyorum. Birbirlerine (kavgaları ne olursa olsun en azından bizim yanımızda) hiç saygısızlık etmediklerini, sakin çocuklar olarak yetiştiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu, eğitim hayatları olmamasının ebeveynleri doğru davranmaktan alıkoymayabileceğini, hiçbirimizin (kardeşlerimden bahsediyorum) yaralayıcı davranan/konuşan, tartışmayı kavga zanneden insanlarla yakın olmamamızın nedeninin aslında bunu içselleştirememiz olduğunu... gibi gibi işte. Şimdilerde kafeteryalarda, yollarda, TV'de insanların, özellikle de çiftlerin birbirlerine davranışlarını görünce içimde bir anneanne hüznü, "ah eski günler" diyerek gezmelerim...
Çok güzel bir yazı olmuş tebrikler sonuna kadar haklısın
İlginç bir hal olmaya başladı. UEFA ve Avrupanın büyük kulüpleri arasındaki durum. Zamanla daha da rekabet edecekler gibi. Dünya küreselleştikçe futbolda ayrışmaya başladı. Dünyadaki bölünme futbolda yansıyor gibi. Artık gün geçtikçe futbolunda sporunda çivisi çıktı. Her şey menfaat ve paraya dönüşmeye devam ediyor. Büyük futbol kulüpleride küçük futbol kulüplerine toplanan parayı yedirmemek için bu yola düşmüş olabilir.
Küresel futbol dönemi başladı.
Küresel futbol dönemi başladı.
İkisi aynı uzmanlık değil bu konuda artık hemfikir olalım lütfen. Psikolog daha çok terapi gibi tedaviler uygular dinler yönlendirir. Psikiyatri ise ilaçlı tedaviler uygular. Psikiyatri uzmanı üniversitede dahiliye eğitimi de aldığından ilaç yazma yetkisine sahip.
Doğduğun ev kaderindir dizisinin neşe kaynağı. Sadece onun için diziyi izliyor olabilirim. Konusma tarzı,jest ve mimikleri görünüşü gerçekten farklı. Çok sevimli bir karakter. Dizide yüzümüzü güldürüyor.
ne kadar az bilirseniz, okadar şiddetli savunursunuz.
/Paul Sartre
/Paul Sartre
Popoyes fastfood seven varmı aramızda. Ben bugün uzun süre üzerine yedim ve çok beğendim. Fiyat olarak ta makul. Özellikle çocuk menüsünde çok kaliteli oyuncaklar mevcut.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238
