İsraf etmeyi genelde sadece gıda israfı olarak biliriz. Ama israf 3 çeşittir. Bunlardanda sakınmak gereklidir.
1) İsrafı tâam ( gıda israfı )
2) israfı kelâm ( gereksiz yere konuşmak )
3) israfı menâm ( çok uyumak )
pandemiden sonra ailecek yapmayı en çok istediğimiz aktivite resmen. hele sahilde yapılan mangalın keyfi bir başka oluyor. gerçekten inanılmaz özledim.
Ama çok güzel video ya. Biz bile koca insanlar evde ritme kapılıyoruz valla. Hele hele evde çocuk varsa süper bı eğlence oluyor. Cekik gözlü minik çocuklar harika dans etmişler.
Benzine zam haberlerinden sonra herkeze benzin istasyonlarına koşmuş. Haberi okurken aklıma geldi benim de arabanın yakıt ışığı yanmıştı en son sonra alırım diye ihmal etmiştim. Gece gece kalktım yarın öbür gün alacağım ha şimdi alayım da bari 10, 20 TL kar edeyim diye. Vallahi ben utanmıyorum bu hale düşürenlerin utanması lazım bence 10, 20 TL'yi arar hale geldik.
Bazen keyiften sabahlanır bazen dertten. Dertliyse kişi zaten sabah geçmek bilmez. Bu en kötüsüdür tabi. Saat geçmez boğazdan lokma geçmez. Bazen de keyiften vakit yetmez insana laf lafı açar. Ziyafet sofralarını andıran sofralar kurulur. Hele birde ailenleysen herşey mükemmeldir.
Gerçekten bu habere çok şaşırdım hiç beklemiyordum yakalancağını 2 milyar $'dan bahsediyoruz bu parayla insan yüzünü bile değiştirir kimliğin de değiştirir hatta kendine bir ada alır orada hayatını yaşar. Hiç sanmıyorum la Casa de papel gibi adaya baskın yapılacağını. Hoş gerçi yeri belli olduktan sonra gayriresmi operasyonda yaparlar. Ben olsam diye düşünüyorum, yüz nakli ile başlardım akabinde kendime bir ada aldırdım içime bir ordu koyardım o para zaten yeterdi. Tabi yemedikten sonra bir adada hapis hayatı yaşadıktan sonra 2 milyar $'ın olmasında bir manası yok.
camdaki kız hakkında çok özel tüyoları paylaşmak istediğim başlık. önemli uyarı: spoiler yemekten hoşlanmayanlar için yan etki yapabilir! dizinin tadı kaçsın diye değil, daha çok tadı çıksın ve daha bölümler yayınlanmadan önce her şeyi siz bilip insanlara hava atın, onlara spoiler vererek bu döngüyü devam ettirin diye eski defterler'in hizmetine sunduğum bu başlıktan çok şey öğreneceksiniz!
hayat şarkısının hülyâ'sı olan burcu biricik bu diziyi izlememdeki asıl sebep. gerçi 'şefff!' diyen, filiz ve hülyâ'nın baş belâsı mahir'i burada görmemek bizi biraz hayal kırıklığına uğratmış olsa da, önemli değil. camdaki kız oyuncuları, camdaki kız kimler oynuyor, camdaki kız oyuncu kadrosu diye gerçekleştireceğiniz arama sorguları sizi haber sitelerine yönlendirecek ve spam anahtar kelimelerle dolu saçma sapan yazılara mâruz bırakacaktır. oyuncu kadrosunu herkes gördüğüne göre bundan bahsetmek anlamsızdır. şimdi okuyacaklarınız camdaki kız'ın enteresan hikâyesidir. (bu arada, netflix'te çıkacak 'penceredeki kadın' filmini de hatırlamamak imkânsız. insan 'ya biraz doğal olun, orijinal bir şeyler bulun ya' demekten kendini alamıyor. ben de 'vitrindeki erkek' diye dizi yapayım da tam olsun bâri!!!)
nâlân, güzeller güzeli, işinde gücünde bir kızdır. ancak çocukluğundan beri ona âdeta işkence çektiren bir annesi vardır. ergenliğe girdikten sonra nâlân'a sürekli korse taktırmış, onu gizli gizli çıkarması veya başka birinegöstermesi hâlinde 'sana dünyayı dar ederim, benim ve babanın yüzünü bir daha göremezsin, kendimi öldürürüm' diye tehditler savurmuştur. hatta kızını okulda sinsi sinsi takip etmiş, bir gün korsesini çıkardığını ve takabilmek için başka bir arkadaşından yardım istediğini görünce herkesin içinde evire çevire dövmüştür. bu da nâlân'da travma meydana getirmiştir. kız, aradan kaç yıl geçse de onu unutamamıştır. buna rağmen 'annem de annem, annem de annem' demekte, onun sözünden çıkmamaktadır.
diğer tarafta sedat koroğlu zengin, şımarık, her türk dizisinin olmazsa olmaz karakter tiplemesidir. varlıklı fakat cimri bir babası vardır. öyle ki babası evinde çalıştırdığı adamlardan birine çöpleri karıştırmasını emretmekte, ne kadar tuvalet kağıdı, ne kadar yemek atılmış; gramajına kadar hesaplattırmaktadır!
sedat canan isimli evli bir kadına âşıktır. ancak yolu nâlân ile kesişecek ve onunla evlenecektir. bu evlilik zavallı nâlân için bir masalın değil kâbusun başlangıcı olacaktır.
gelelim spoiler ziyafetimize:
hayat şarkısının hülyâ'sı olan burcu biricik bu diziyi izlememdeki asıl sebep. gerçi 'şefff!' diyen, filiz ve hülyâ'nın baş belâsı mahir'i burada görmemek bizi biraz hayal kırıklığına uğratmış olsa da, önemli değil. camdaki kız oyuncuları, camdaki kız kimler oynuyor, camdaki kız oyuncu kadrosu diye gerçekleştireceğiniz arama sorguları sizi haber sitelerine yönlendirecek ve spam anahtar kelimelerle dolu saçma sapan yazılara mâruz bırakacaktır. oyuncu kadrosunu herkes gördüğüne göre bundan bahsetmek anlamsızdır. şimdi okuyacaklarınız camdaki kız'ın enteresan hikâyesidir. (bu arada, netflix'te çıkacak 'penceredeki kadın' filmini de hatırlamamak imkânsız. insan 'ya biraz doğal olun, orijinal bir şeyler bulun ya' demekten kendini alamıyor. ben de 'vitrindeki erkek' diye dizi yapayım da tam olsun bâri!!!)
nâlân, güzeller güzeli, işinde gücünde bir kızdır. ancak çocukluğundan beri ona âdeta işkence çektiren bir annesi vardır. ergenliğe girdikten sonra nâlân'a sürekli korse taktırmış, onu gizli gizli çıkarması veya başka birinegöstermesi hâlinde 'sana dünyayı dar ederim, benim ve babanın yüzünü bir daha göremezsin, kendimi öldürürüm' diye tehditler savurmuştur. hatta kızını okulda sinsi sinsi takip etmiş, bir gün korsesini çıkardığını ve takabilmek için başka bir arkadaşından yardım istediğini görünce herkesin içinde evire çevire dövmüştür. bu da nâlân'da travma meydana getirmiştir. kız, aradan kaç yıl geçse de onu unutamamıştır. buna rağmen 'annem de annem, annem de annem' demekte, onun sözünden çıkmamaktadır.
diğer tarafta sedat koroğlu zengin, şımarık, her türk dizisinin olmazsa olmaz karakter tiplemesidir. varlıklı fakat cimri bir babası vardır. öyle ki babası evinde çalıştırdığı adamlardan birine çöpleri karıştırmasını emretmekte, ne kadar tuvalet kağıdı, ne kadar yemek atılmış; gramajına kadar hesaplattırmaktadır!
sedat canan isimli evli bir kadına âşıktır. ancak yolu nâlân ile kesişecek ve onunla evlenecektir. bu evlilik zavallı nâlân için bir masalın değil kâbusun başlangıcı olacaktır.
gelelim spoiler ziyafetimize:
Ne güzel iyilik yapmış adam işte merhamet ve vicdan her zaman yararlı olur. Tabiki iyi olur. Helal olsun. Tebrik ediyorum.
"kaşlarımızı çattığımız her anın eseri, gelecekte aynada göreceğimiz derin çizgilerdir"
Bazen düşünmüyor değilim bu formalar bizim ülkemizde üretilip de yurtdışındaki kulüplerin mağazalarında satış yapılıyor olabilir mi diye. Buradan İtalya'ya gidip kıyafet alan bir arkadaşım etiketinde tahtakaledeki bir dükkanın ismini görüyor. ister inanın ister inanmayın bu yaşanmış bir hikaye. İşçilik ucuz olduğu için genelde tekstil ürünleri ülkemizden çıkıyor burada 50 TL Olan bir kıyafet 150, 200 Euro olarak orada satılıyor bizim akıllılar da alıyorlar...
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238