Semt pazarlarında yaşanmayan mı var. Bir kere komşuların muhabbet alanı. Bir kere karşılaştı mı komşular dakikalarca pazarın orta yerinde dedikodu yaparlar. Bunun dışında cüzdan unutan vatandaşa yardım eden kişi kahraman olur. Malesef hırsızlık olayları da sık sık görülür.

İnsanlık geri geri koşuyor. Birde ağzı kulaklarında ben liderim sanıyorda çoğu haberde hayvandan alçak insanlar görüyoruz. İnsanlık kalmamış diyor insan nereye gittiğinden ziyade bildiğin bitmiş kalmamış artık.

Evin herseyidir. Yemek hazırlamada alışveriş işlerinde çocukla ilgilenmede eşinin eli kolu sağı soludur. Hayat müşterektir ve bu tip eşlerde bunun en iyi farkında olandır. İyiki varlardır.

# Ağzından baklayı çıkarmak
Duyduğumda sözü olanın sözünü söylemesi yada sırrın açığa çıkması için söyleyecek kişiyi cesaretlendirmek olarak bildiğim bu atasözü,
iskender Pala'nın ''iki Dirhem Bir Çekirdek'' Kitabında aklımda kaldığı kadarı ile;
Geçmiş zamanda ağzı bozuk küfürbaz bir adam varmış zamanla kendisine zarar verdiği düşünüp tekkeye gitmiş dervişe durumu anlatmış bundan vaz geçmek istediğini söyleyip yardım istemiş Derviş bir avuç kuru bakla verip bir tanesini dilinin altına koymasını istemiş ıslanıp şişince yeni bir tane koymasını konuşmak istediğinde kendisi ile konuşmasını sağlık vermiş bu arada yanından hiç ayırmamış bir akşam sohbet dönüşü yoğun yağmur yağışı altında köyün birinden geçerken bir kız çocuğu camdan derviş bekle diye seslenmiş önemli bir konu olduğunu düşünüp yağmurun altında beklemeye başlamışlar uzun bir süre sonra kız yeniden camda görünmüş bekleyin diyerek yine içeri kaçmış yağmurun altında dervişinde iyice canı sıkılmış kızmış kız bir kez daha camda görünüp tamam gide bilirsiniz deyince iyice ıslanan derviş kıza neden beklettiği sormuş kız annem yumurtaları sarıklı birini görüpte tavuğun altına koyarsanız civ cvi çıkar dedi onu yaptım deyince nevri dönen derviş yanındakine çıkar ağzındaki baklayı deyivermiş,
aklımda kaldığı kadarı ile böyleydi kitapta ata sözlerinin nerelerden günümüze gelidğine dair güzel anlatımlar var,
vaktinden önce baklayı çıkarmayın sabredin :)

Özür dilemek erdemliktir. Kişinin kendi hatasini anlaması ve kabullenmesi erdemliktir. Özür dilendiği zaman kimse küçük düşmez bilakis büyür. Küçük düşer diyen alçaktır. Saygılı ve sevgili olmak erdemliktir.

Gökyüzünden birbiri ardına düşen damlalar altında sevgiliyle romantik bir yürüyüş yapma imkânı sunan doğa olayı. (!) sevgilisi olmayanlar da yaz yağmurlarını fırsat bilerek doğa yürüyüşüne çıkabilir, huzurla ıslanmanın keyfini yaşayabilir.  35-40 dereceyi bulan sıcaklıklar sebebiyle ağzı dili kuruyan topraklara âb-ı hayat katreleri gibi gelir yaz yağmurları.
Aslında 'yaz yağmuru' tam bir kız iki oğlanlı, bol holdingli, kötü oyuncularla dolu bir Türk yaz dizisi ismi olabilir. Çünkü biz Türklerin öyle sıradışı (!), olağanüstü (!), marjinal (!) yaz dizi isimleri meşhurdur: Gün ışığı, kalp atışı, yaz gecesi, çilek kokusu vb. vb. (bazılarını sallamış olabilirim, aşağı yukarı aynı şeyler olduğu için sorun yok)

Gerçekten de yemek israfını çok yapıyoruz etrafımızda bissürü insan aç fakat biz attıklarımıza dikkat etmiyoruz ne yazık ki çok üzücü bi durummm #gıda

cnn türk kanalı ilk başladığı zamanlar cnnturk.com alan adının öncesinde başkasınca alınmış olduğu söylenmişti, 1990'ların sonu daha farklıydı. Alan adı, sohbet kanalları peşinde bağımsızca koşulurdu.

Sınırsız güç/anthony robbins

Kendi harçlıklarımla, okul ödevi olmaksızın, ilk isteyerek aldığım kitaptı. 14-15 yaşındaydım. Şu an okusam aynı şeyleri hisseder miydim bilmiyorum, ama o günlerde hayatıma ışık getirmişti. Hedeflerin yüksek tutulması, inanılırsa başarılacağı inancı, empati vs bir çok değer; en çok da yaşam sevinci katmıştı. Ki o zamanlar en çok ihtiyacım olan şey de buydu.

Peki bu kitabı ilk gençlik yıllarında okumuş biri olarak hayatta hedeflediğim bir başarı elde ettim mi? Hayır, elle tutulur hiçbir önemli başarım olmadı. Ama malum hayatın bana sunduklarını masaya yatırıp bir incelemeye alsak, sadece aklımın yerinde ve hala gülebiliyor olmam bile çok büyük başarı :)

Eminim bir çoğunuz bu şekildesiniz, bu kitabı okumayanlarınız da tabi... Bu kitabı bu kadar çok seviyor olmam: kendi aldığım ve severek okuduğum ilk kitap olması. Ayrıca anlatımı gayet akıcıydı, roman gibi "sonraki sayfada ne var?" diye merak ediyordum.

Not: 14-15 yaşımda okuduğum bu kitabı başkasına hediye ettiğim için kitabın gıyabında konuşuyorum; bir gün yine almak istediğim kitaplardan :)

Vakalardan bir an önce kurtulmak ümidiyle eski günlerimize kavuşmak ümidiyle ramazan hürmetine üstümüzdeki bu kara bulutlar tez zamanda dağılsın ve güzel günlere dönelim vaka sayıları düşsün ölümler azalsın inşallah