ulaşabilecek miyim? yoksa ''ulaşamadan göçüp gidecek miyim?'' hatta arttırıyorum ''boşuna mı kürek çekiyorum acaba?'' gibi binlerce soru işaretinin arasında akıp giden koca bir ömür. Sonuç mu? içi boş hayal kurmayın gerçekleşmiyor.
Ama aksine söylenen onca söz var, mesela ''önce hayal edeceksin sonra başaracaksın'' bunun gibi bir sözdü :)
Peki şimdi ne yapmalıyız diye düşünüp dururken kafanın içinde geçen sesleri duyar gidiyim, bak böylede koskoca ömür yitip gidiyor.
Sonucu yok arkadaşım ama tavsiye dersen şu '' hayal kurma '' olayına çokta kaptırma kendini. Biraz daha realist olmakta fayda var. Önce realist ol sonra hayalini kuracağın şeyleri birer birer göreceksin.
Not: 3 yıldır hayal kurmayı bıraktım, sanki bir şeyler yolunda gibi gidiyor.

Kamu hastanelerinde yer kalmayınca çareyi özelde arayan ağır corona hastalarına fahiş faturalar çıkıyor. Salgın öncesi 1-2 bin TL arasında değişen özel hastanelerin geceliği 10 bin TL'yi buldu.
Bağcılar'da tek gecelik yatış ücreti SGK'lı ise 3 bin, değilse 7 bin TL'den başlıyor. Yoğun bakımında yer yok. 25-30 hasta yoğun bakım sırası bekliyor.
Esenler'deki özel bir hastane sadece yatış alıyor. Günlük 2 bin lira. Giriş için 7 günlük 14 bin kapora isteniyor. Ancak burada da yer yok.
Kadıköy'de özel bir grup hastanesi SGK'lı ise günlük 4 bin TL. SGK yoksa 8-10 bin arasında değişiyor. Burada da yer yok.
haberin tamamı için...

Bildiğim kadarı ile o bölge unesco dünya mirasları listesinde ve koruma alanı olarak geçiyor. Baya büyük bir resif keşke bizim ülkemizde de olsa böyle yerler. Turizm açısından baya katkısı olur dalgıçlık ile ilgili merakı olanlar akın ederdi.

Belçika sma tedavisinin ücretsiz olacağını duyurmuş. Bir devletin sma hastalarının tedavisini karşılıyor olması çok sevindirici bir haber. Umarım türkiye dahil tüm ülkelere örnek olur ve sma hastası çocuklarımız yalnız kalıp kaderlerine terk edilmezler. Rabbim dermansız dert vermesin inşallah.

Şimdi arkadaşlar konuyu açma amacım tartışma değil aslında, tam kapanma sırasında herkesin kafasında bir soru işareti Var. Ben de kafası karışık olanlardan biriyim, bayram namazına gitmeden bayrama başlamak biraz zor geliyor ama, sanırım koronavirüs korkusuyla ben de gitmeyeceğim. İnsan kendisinden de değilde çevresindekileri riske atmaktan korkuyor. Sizler ne düşünüyorsunuz acaba bu konuda?

Organik adı altında bir çok ürün satılıyor. Ben şöyle düşünüyorum mesela İstanbul'da yaşayan bir kişi İstanbul'un köylerinde bağı bahçesi olanla anlaşcak meyvesini sebzesini ayirtacak. Böylelikle hem güvenle tüketir hemde boşuna para harcamaz başka yerlere.

Maşallah 2 yılda uzay istasyonu yapıyorlar. Biz yerli otomobil fabrikasını 2 yılda yapamıyoruz. Adamlar uzaya kat çıkıyor otel yapıyor. Kaç yıldızlı olacak diye düşünüyorum ama otel zaten yıldızlar ile iç içe neredeyse süper ya bu uzay oteli. Yalnız bunda havuz falan yoktur hatta tuvalet olayı nasım hep merak etmişimdir uzayda 🤣

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ak Partili belediyelerin olduğu yerlerde suya yüzde 7 indirim yapacağız. Biz karşımızda siyasette eserlerimizle yarışacağımız bir muhalefet görmek isterdik. Maalesef bahtımıza Kılıçdaroğlu CHP'si gibi bir muhalefet çıktı" Diye açıklama yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Siyasetten anlamam ama yapılan eleştirilerle birbirlerinin açığını ortaya çıkaran siyasetçileri de tebrik ediyorum. Gayet güzel atıştırmalar yaparlar. Bunun için üzülmem gerekiyordu normalde, çünkü gerçek anlamda oturup konuşulması gereken daha çok ciddi sorun ve konular var. Ama gündem maalesef bu tarz tartışmalar üzerine kurulu olduğu için, ancak gülebiliyorum.

Tabiki de doğduğun ev kaderindir dizisinin baş rolü Demet Özdemir'in partnerinden bahsediyorum. İbrahim Çelikkol'un oynadığı bu karakter bana çok itici geliyor. O maço erkek tavırları sinirimi bozuyor. Ve nedense gençlerede iyi örnek olmadığını düşünüyorum.

İlkişkinin bitme sebepleri güvensizlik karşılıklı saygı olmasa biter bunun en önemli sebebi ise çiftin başta birbirlerinin sevemeleridir