Fransa'dan 8 bin 500 kilometre pedal çevirip down sendromlu ve otizmli çocuklara dikkat çekmek için bisikletleriyle Türkiye'ye gelen Fransız çift, Mersin'in Silifke ilçesine geldi. Engellilere engel olmadığımız sürece onlar da bizim çocuklarımız ve bizlerden asaga kalır yanları yok. Sadece özellikli bireylerdir. Engellilere, engel olmayalım.

Bilim kurulu üyelerinden yeni ipuçları gelmeye başladı. Bu ipucu tabiki covid in gidişatı ile alakalı. Bilim kurulu üyesi doç.dr.Afşin Kayıpmaz ek tedbirlerin gelebileceğini hatta kamu ve ozel sektörde yeni durumların söz konusu olabileceğini belirtti.

tarihin bilinen ilk pandemisi. yunan şehir devleti atina ile sparta'nın peloponez savaşı sırasında afrika kıtasından ticaret yapanlarla gelerek atina halkını perişan eden hastalık. ağır ve ölümcül seyreden hastalık sonucunda halk arasında salgına karşı duyulan korku ile halkın kanunlara , dini inançlara bağlılığı azalmış demokrasisi ile ünlenmiş atina yıllarca sürecek bir kaosa sürüklenmiştir.

Sevgili Ata'm, siz öyleydiniz ve ahlaksızlığa da pirim vermezdiniz! Fakat devir değişti kurban olduğum.. Sahte diploma ile vekil, danışman yetmedi kamu bankasının yönetimine de atıyoruz ki, 3 - 5 yerden kallavi maaş alsınlar.
Hatta diplomasız makamlarımız da var Ata'm..
Ata'm mesela büyükelçilerimizi bi görsen bizi sopayla kovalarsın, içlerinde makaracısı, rüşvetçisi hatta Amerikan vatandaşı olanı bile var.!
Hani biz sana ''Atam sen rahat uyu biz nöbetteyiz'' falan diyoruz ya! Hiç inanma kurban olduğum hepsi yalan sevgili Ata'm, bizden bi cacık olmaz biz de topyekun salağa yatarak başka bir ahlaksızlık durumundayız.
Hani o 7 düvele karşın verilen milli mücadeleler, Kurtuluş savaşı, Çanakkale destanı falan var ya.! hah işte seni rahatsız etmemek için onlardan da senin ilişkini kestik Ata'm. Bilesin.!
Sen uyanmayasın diye Diyanet de dualarda seni zikretmiyor.
Yeri gelmişken kurban olduğum, sen Bandırma vapurunda var mıydın? Özür özür özür dilerim Ata'm. Hani belki bi dahaki sene senin için vapurda da yoktu diye yazabilirler Canım Mustafa Kemal Atatürk'üm ondan ötürü.
Orman Çiftliği mi Ata'm.!
Onun epey bi bölümüne, itibar Külliyesi yaptık, geri kalanını Amerikalılara kakaladık.. Az biraz kaldıysa onu da Emir verirler KATAR'ız birilerine. Sen rahat uyu Ata'm.
,

türkiye'de herkes kendi ilinde yaşasaydı:

şanlıurfa: 2.839.823 kişi
konya: 2.603.448 kişi
istanbul: 2.558.075 kişi
diyarbakır: 2.294.058 kişi
ankara: 2.016.454 kişi
izmir: 1.976.581 kişi
samsun: 1.976.178 kişi
sivas: 1.950.281 kişi
erzurum: 1.893.946 kişi
bursa: 1.826.285 kişi

https://resimyukle.io/r/IM80FFdT9t

Eskiden hiç değişmem böyle kalırım diyordum. Şimdi anlıyorum ki baya büyük konuşmuşum. Dediğim şeyi yaladım yuttum. Bakıyorum ki dün ile bugün arasında bile kendimde uçurum var. Çok sey yaşamak gerekmiyor tek bir an yetiyor kendi haline sasirmak için.

herkesin başaramadığı fakat herkeste olması gereken önemli bir nitelik. çocuklar bu konuda oldukça iyidir fakat insan büyüdükçe daha fazlasını arzulamaya ve bir türlü tatmin olmamaya başlar. bir şeye sahip olsa başka bir şeye sahip olmadığı için hayıflanır, kazansa daha çok kazanmadığı için üzülür. küçük şeylerden mutlu olmayı bilmeyen insanların büyük mutlulukları hak ettiği nasıl söylenebilir? insan en basit görünen şeylerle bile mutlu olmasını bilirse hayat ona güzel olur. nefes almak bile başlı başına bir mutluluk sebebidir. sabah güneşi, gece yıldızları görebilmek, yağmurun, kuşların sesini duyabilmek, hayal kurabilmek, koku alabilmek ve hatta acıyı hissedebilmek bile bir nimettir. bazı insanlar bir yerinin kanadığını hissetmez, acı duyusu yoktur, bir yeri kesilse acı duymaz, ellerini buzun içinde saatlerce bekletebilir mesela. (tabii bu durumda ellerinin mahvolacağına şüphe yoktur.) bir düşünsek; acı duymamak ne kadar kötü bir şeydir. unutmak da güzeldir mesela, hiçbir şeyi unutmadığımızı düşünelim; bunun ne kadar korkunç olacağı izaha muhtaç değildir. mutlu olmak için çok zengin olmayı bekleyenler daha çok beklerler. çünkü ne kadar kazanırlarsa kazansınlar bu onlara yetmeyecek, gözleri hep daha fazlasında olacaktır. sağlık, sevdiklerinin yanında olması ve inançlı olmak en büyük mutluluk sebepleridir.

Canın sıkılıyorsa evlen arkadaş hayatına dram gelsin biraz. Halk olarak dram seviyoruz izlediğimiz dizilerden belli. Eskiden show tv'de tatlı hayat dizisi vardı o bitti acı hayat dizisi başladı ne olduysa o ara oldu tv kanallarında. Bu arada tatlı hayat ne diziydi ya haluk bilginer vardı başrolde 😊

kadınların ne istediğini sorgulayan anket tadındaki soru cümlesi. cevabı da bir hayli basittir; sizin o an için veremeyeceğiniz herşeyi.

En sevdiğim yaz yemeği diyebilirim. Domates taze ise biber taze ise hele de bu sebzeler dalından yeni koparılmış ise değmeyin keyfime. Menemen hem çok pratik hem de çok ekonomik bunun yanında besin değeri de çok yüksek Bu nedenle çok sık tercih ederim evimde de çok fazla yaparım. Bu aperatif yemeği Soğanlı ve kıymalı tercih edenler de var hala yemeyen varsa sanmıyorum mutlaka denemelisiniz.