uyku sorunu

farmasiyen
kolay kolay uyanamamak, birçok kişinin sahip olmak isteyip de olamadığı bir fırsat. yastığa yarım metre ala uykuya dalmak, kış uykusuna yatmış gibi uyumak herkese nasip olmaz.
"bazılarının uykusu bir tüy gibi hafif, bazılarınınki balyoz gibi ağırdır.
bazıları ayakta uyur, gerçekleri görmez sağırdır."
(farmasiyen atasözü)
evet, bu küçük şiirimsi şeyden sonra; objektif, bilimsel bilgilere geri dönüyorum:
- uyku sorunu nedir?
bazılarına koyunları saydıran, 'yine mi gece oldu, ben sabaha kadar ne yapacağım şimdi ya! Dön babam dön!' diye hayıflandıran; bazılarının da gününü yatakta geçirmesine yol açan bir sağlık problemi. (ilk gruptakilerin yaşadığı şey yani uyuyamamak insomnia adını alırken, ikinci gruptakilerin muzdarip olduğu 'gereğinden çok uyumak' durumuna 'hipersomnia' denir.)
- uyku sorunu neden olur?
bu soruya herkesin vereceği yanıt farklıdır: kimileri; 'lanet olası aşk acısı yüzünden', kimisi de 'ulan hep şu sınavların suçu' der. Gelecek kaygısı, 'ilaç'c adı verilen farmakolojik ürün çeşitleri, mideyi tıka basa doldurup çıfıt çarşısına çevirmek, burnundan düzgün nefes alamamak ve daha bir sürü şey uyku sorununa sebebiyet verebilir.
- uyku sorunu nasıl geçer?
bunun doğal ve tıbbi pek çok cevabı olsa da en önemli şartı şudur: kendinizi hiçbir zaman, asla, kat'iyyen; 'uyuyamayacağım!' diye şartlandırmayacaksınız. 'ya uyuyamazsam? yine sabahı zor edersem? yine geldi kâbus geceler!' diye düşünmeyeceksiniz. kafanızı başka şeylerle meşgul edeceksiniz.
bunun dışında; kedi otu, melatonin, atarax, antidepresan, uyku ilaçları vb. herkeste farklı etkiler meydana getirebilecek alternatif çözümler. bir uzmana danışmayı ihmâl etmemeli.

sınava hazırlanmak

aslihan
#sınava hazırlanmak gerçekten zor stresli sıkıntılı dönemler.Ben lise zamanında hazırlanırken bize izin vermiyorlardı ders anlatıyorlardı. Eve geliyordum uyuyordum gece kalkıp ya da sabah ders çalışıp o şekilde okula gidiyordum bütün dengem uyku sistemim herşey bozulmuştu.Çok iğrenç bir dönemdi sonradan daha da yaşamadım kpss ye girdim ama relax şekilde daha iyiydi .herkese başarılar

türkiye kart

dumanay
Hayal etmişimdir Kocaeli'den İstanbul'a giderken bir kent kart bir İstanbul kart kullanmak yerine tek bir kart kullansak. Hangisinde kaç para var insan hatırlamıyor ayda bir, üç ayda bir gittiği zaman. Nihayet benim gibi düşünenlerin sesine kulak verinmış hatta biraz da abartılmış tüm Türkiye'de geçecek bir Türkiye kart projesi gündemdeymiş. PTT den dört gözle hayırlı haberlerini bekliyorum olursa süper olur valla.

provence bölgesi

birsinema
Dünyayı gezmek lazım derim her zaman. Mesela provence bolgesi yanlışım yoksa Fransa'da. Lavanta cenneti resmen ya. O lavanta bahçelerinde kaybolmak enfes bir duygu. Gezin görün koklayın hediyelik eşyalar alın sevdiklerinize. Harika kokular getirin onlara mesela lavanta keseleri.

nuran devres

blue raven
31 Ocak 1968 de deneme yayınına başlayan TRT'nin ilk ekran yüzü. yalnız seyrettiğimiz bu kayıt, zamanın elimizdeki teknolojisi yeterli olmadığından orjinal kayıt değildir. 25 yıl sonra birkez daha kayıt edilerek siyah beyaz olarak yayımlanmıştır.

TRT nin ilk anonsu

vazgeçmek

palindrom
dünyanın en zor ama en rahatlatıcı eylemi..kimi zaman da eylemsizliği hatta. günler, geceler boyunca düşündüğümüz; bazen uğruna ömrümüzün büyük kısmını verdiğimiz takıntılar silsilesi. düzgün olsun diye uğraştıklarımız. olsun diye ter döktüklerimiz. olmasın diye çabaladıklarımız. belki hepsinden büyüğü, başarılı olma arzumuz. hepsi zihnimizdeki öğretilmiş resimler aslında. yaşam döngümüzde o resimlere uymayan her şeyle birlikte büyüyen mutsuzluğumuz ve tatminsizliğimizin yarattığı düş kırıklıklarıyla yol alıyoruz. vazgeçmeyi, "olmuyor" demeyi başarısızlıkla eşleştiren o tuhaf, kocaman, insanı bir türlü rahat bırakmayan dürtüyle harcıyoruz elimizdeki zamanı. aslında insan dönüp baktığında mutsuzluğu getiren şey neredeyse her zaman olayın kendisinden çok olaya bakış açımız. bu işi yapamıyorsun. peki. vazgeç... bir başka iş belki seni mutlu kılacak olan. üstelik daha faydalı olacaksın ve senin yerine o çırpındığın işi dolduran kişiye de sana geldiği gibi ağır gelmeyecek, çünkü bu tam onun istediği iş. bu ilişki ne yaparsan yap yürümüyor. sürekli bir şeyler oluyor, tartışıyorsun, kırgınsın, gün içinde zihnin hep onunla meşgul. içinde bitmek bilmeyen cümleler, karşılıklı konuşmalar, aynada sana bakan donuk gözlerin. vazgeç... elindeki kısıtlı ayları ya da yılları neden heba ediyorsun? neden belki de çok mutlu olacağın birisi bir yerlerdeyken veya kimbilir, yaşamına kimseyi almamak seni kendine getirip soluk aldıracakken ısrarla buna devam ediyorsun? bu evi, bu arabayı sürekli düzgün tutmaya çalışıyorsun. vazgeç... belki bu ev ya da araba aslında senin değil. seninle olmamalı. başka bir evde, başka bir arabayla daha huzurlu olacaksın belki, neden buna harcıyorsun ki tüm enerjini? çevrendeki arkadaşlar, arkadaş görünenler. zor zamanında yanında olacaklar mı bilmediğin insan toplulukları. içinden geldiği haliyle bir şeyleri anlatamadığın; yargılayıcı bakışlarından çekindiğin, senin iyi olmanı istese de asla kendisinden daha iyi olmanı istemeyecek kişilikler. vazgeç. onunla o kahveyi içmesen de olur. beraber kahkaha atabileceğin bir sürü yeni arkadaş edinebilirsin. bir şeyden vazgeçmek senin kim olduğunu değiştirmez. değer yargılarını, ahlakını, bakış açını, zekanı, kabiliyetlerini senden almaz. sana başını çevirip başka bir noktaya bakma özgürlüğünü verir...ve sen bu yeni halinle her şeyi değiştirebilirsin. bazen bir günde, bazen bir yılda ama senin için doğru olan neyse ona ulaşma şansını verirsin kendine. her güne "nasıl olacak/nasıl yapacağım/şunu yapsam olur mu/şunu söylesem ne der/şunu derse ne cevap veririm" diye başlamadığın "sen"i bir hayal etsene...

togg

ideal gelisim
✨ Türkiye'nin Otomobili TOGG ile ilgili son durum haberi;

TOGG Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş, artık TOGG markasıyla da lanse edilen Türkiye'nin Otomobili'nin tanıtımının yıl dönümü vesilesiyle, TOGG'un Gebze'deki merkezinde projedeki son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Tanıtım etkinliğinden bu yana üzerlerindeki sorumluluğun daha da artığını, projelerdeki planları adım adım uygulama konusunda büyük bir titizlikle gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Karakaş, "Gece gün diyoruz, inanın gözümüze uyku girmiyor heyecandan. Tüm heyecanımızla devam ediyoruz. Çünkü bir taraftan üzerimizdeki sorumluluğun yerine getirilmesi için ama bir taraftan da gerçek anlamda dünyadaki fırsat penceresinin doğru zamanında sadece Türkiye'ye değil dünyaya da açılmak için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Salgının ilk döneminde evden çalışma sistemine, daha sonra da hibrit çalışma sistemine geçildiğini aktaran Karakaş, "Ama daha çevik bir firma olmamız, daha yalın bir firma olmamız, her şeyin tek çatı altında olması nedeniyle de çok hızlı kararlar vererek hemen uyum sağladık ve adım adım uyguladığımız planlarla içerisinde bizim için önemli olan kilometre taşı diyebileceğimiz iki konuyu başarıyla arkamızda bıraktık." diye konuştu.

🔸 Lansman sonrası atılan adımlar
Bu konuda atılan adımları anlatan Karakaş, şöyle devam etti: "Bunlardan birincisi Gemlik'teki tesisimizin inşasının başlamasıydı, ikincisi de yine projemiz çerçevesinde batarya teknolojileri konusunda dünyada en iyilerden birisi olan, bize göre en iyisi olan Farasis firmasıyla da ortak girişim konusunda anlaşmamız ve bunun niyetini de bir niyet mektubuyla açıklamamız oldu. Onun haricinde hızlıca şöyle bir üzerinden geçecek olursak bu planda neler vardı? Bir; ürünümüzle ilgili olan teknik konuların yanında tedarikçi seçimlerinin tamamlanması vardı. Bunu tamamladık. İkincisi; tedarikçilerle beraber fonksiyon testleri, ilk numuneler, prototipler üzerinde çalışmaya başladık. Ve tabii hepsinin yanında, markamızı geliştirmek, güçlendirmek konusunda faaliyetlerimiz oldu. Bir de mobilite ekosistemi var, biliyorsunuz bizim akıllı cihazımızın, otomobilin yanında onunla beraber oluşturduğumuz, Türkiye Mobilite Ekosistemi'nin çekirdeği diyoruz, mobilite ekosisteminin ilk kademelerinin uygulanması vardı. Örneğin, buraya dahil olacak, bize değer katacak, bizimle beraber ülkemize değer katacak start-up'ların seçimi vardı ve bunların üzerinde adım adım ilerliyoruz."

🔸 "Gemlik'te üretim tesisi çalışmaları planlanan şekilde devam ediyor"
Karakaş, salgına rağmen Gemlik'te üretim tesisi çalışmalarının planlanan şekilde devam ettiğini söyledi.

Marmara Bölgesi'nin ciddi bir deprem riski barındırdığını anımsatan Karakaş, "Bu konuda uzman, altı akademisyenle beraber onların görüşlerini alarak oradaki zemin güçlendirme çalışmalarımıza öncelikle başladık, tamamlıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, şu ana kadar 25 bine yakın zemin güçlendirme kolunu kullandık. 'Nedir bu?' derseniz, bunları biz ucu ucuna eklesek İstanbul'dan Ankara'ya kadar ulaşacak boyutta veya başka bir anlamda 50 katlı üç tane gökdelen demek yerin altına zemini güçlendirme için kurduğumuz. Bu nedir? Bu oradaki aslında olmayan ama bizim kendimizin suni olarak yarattığı kayalığımızdır. O anlamda da planlarımız doğrultusunda devam ediyoruz." dedi.

🔸 "Boyahanenin siparişlerini şimdiden verdik"
Zemin güçlendirmesinin üzerine kuracakları binalara da ocak ayının ilk haftalarından itibaren başlayacakları bilgisini paylaşan Karakaş, "Çünkü artık tamamıyla zemin kazıldıktan, güçlendirme kolanları yerleştirildikten, grobetonlar döküldükten sonra gelecek işlem ve o aşamadayız şu an. Dolayısıyla o süreç için toplamda da biz 2021'in sonu işaret etmiştik. Hatırlarsınız, inşaatın başlama töreninde de aynı şekildeydi. Dolayısıyla biz 2021 sonunda olayın inşaat tarafının tamamlamış olacağız. Bu fabrikanın tamamlandığı, tesisin tamamlandığı anlamına gelmiyor. Çünkü onunla paralel yürüyen ekipmanların yerleştirilmesi var ki ekipmanların biz şimdiden tedarikine, çalışmasına, geliştirilmesine başladık. Örnek vermek gerekirse boyahanenin siparişlerini şimdiden verdik." ifadelerini kullandı.

🔸 "Araçta salgına ilişkin üzerinde çalıştığımız fonksiyonlar var"
Karakaş, salgın döneminde araca yeni bir özellik ekleme planları olup olmadığına ilişkin sorulan soru üzerine, üzerinde çalıştıkları bazı fonksiyonlar olduğunu belirterek, "Takdir edersiniz ki rekabet avantajı nedeniyle çok daha fazla detayını söylemememiz gerekiyor. Ama biz bunu çok inceledik. İnsanlar davranış olarak pandemiden sonra neleri ön planda tutuyor ve nelere önem veriyor diye. Onlarla ilgili 1-2 uygulamamız olacak, bunun şimdiden haberini verebiliriz. İki; bu öyle bir iki senelik bir mesele de olmayacak. Kuvvetle muhtemel önümüzdeki dönemlerde ihtiyaçlar o çerçevede şekillenecek. Özellikle mobilite ekosistemi çerçevesindeki bizim aradığımız start-up'lardan şöyle bir kesit bakacak olursak bunların içerisinde sağlık teknolojisi açısından çalışanlar da var. Dolayısıyla orada müthiş güzel fikirler var zaten mobilite ekosistemdeki start-up'larla gelen güzellik burada." değerlendirmesinde bulundu.

🔸 "Tedarikçi seçimleri özellikle ilk çıkacak olan SUV araç için tamamlandı"
Gürcan Karakaş, otomobilin üretiminde yer alacak tedarikçi firmalara ilişkin soruları da yanıtladı.

Tedarikçi seçimlerini özellikle ilk çıkacak olan SUV araç için tamamladıklarını belirten Karakaş, "Baktığımız zaman 100'ün üzerindeki tedarikçilerimizin 75'i Türkiye de ve özellikle bunu gururla söylüyorum TAYSAD'ın üyeleri. Onun haricinde kalan yüzde 25 diye tabir ettiğimiz kısım ya henüz teknolojisi Türkiye'de olmayan ya da dünyada milyon adetlerde üretilip de ölçek ekonomisi Türkiye'de yakalanamayan ürünlerle ilgili. Ama onlar için de özellikle stratejik önemine olduğunu düşündüğümüz ürünler için de yerlileştirmeye yönelik çalışmalarımız var." diye konuştu.
Türkiye'den tedarik konusuna büyük önem verdiklerinin altını çizen Gürcan Karakaş, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'nin Otomobili olarak yola çıktık, Türkiye'nin Otomobili'nin altını doldurduğumuz zaman da fikri mülkiyet hakları bizim olan, milli, özgün bir şirketten, bir markadan bahsediyoruz. Artı yerlilik oranını da yola çıktığımız andan itibaren yüzde 51 olarak belirledik. Biz önce bunu kendimize, arkadaşlarımıza, yönetim kurulumuza söz verdik, ikincisi de devletimize söz verdik. Şimdi yüzde 51 baktığımız zaman özellikle teknolojisi yeni gelişmekte olan, elektrikli araçlar, bağlantılı araçlar konusunda iyi bir rakam mıdır? Evet. Yola çıkış noktasından itibaren biz bu yüzde 51'i söz verdik ve ondan sonraki takip eden yıllarda da, 3 sene içerisinde de, yüzde 68 gibi bir rakama ulaşacağız. Artı; ülkemizde yıllardır üretilen binek araçlarının yerlilik oranlarına baktığımız zaman bu rakamın yüzde 20'lerle yüzde 63'ler seviyesi arasında değiştiğini görürsünüz."

🔸 "Cep telefonunun başına ne geldiyse otomobilin de o gelecek"
Gürcan Karakaş "otomobilden daha fazlası için yola çıktık" söyleminin detaylarını da paylaştı. Değişen dünyayla beraber tüketici beklentilerinin de değiştiğini vurgulayan Karakaş, şunları söyledi:

"Bunu başından itibaren yaşamış bazı sektörler var. Başına gelmiş değişim olarak. Onları da biliyoruz. Örneğin, cep telefonları var. Teknolojinin gelişmesiyle de otomobillerin başına, cep telefonunun başına geliyorsa onun geleceğini görüyoruz ve başladı bu dönüşüm. O anlamda baktığımızda artık otomobil A noktasından B noktasına gitmek için kullanılan bir araç olmaktan çıktı. Her geçen gün daha da akıllanıyor, her geçen gün beceri ve yetenekleri daha fazla oluyor. O anlamda da başından itibaren bu kurguyu yaparken otomobili farklı tasarlamak gerekiyor. Biz yine o söylemlerimizde şöyle deriz; 'İlk ürünü otomobil olan, akıllı bir cihaz olan bir teknoloji şirketiyiz'. Çünkü sadece otomobil yapmak artık günümüzde küresel rekabette yeterli değil. Dolayısıyla yaptığımız akıllı aracın yeni nesil teknolojilerle bürünmesi gerekiyor, başından itibaren. Ayrıca sizleri, bizleri, kullanıcıyı anlaması gerekiyor. Yani empatik olması gerekiyor. Bunu yapabilmek için akıllı olması gerekiyor. Teknolojik olarak baktığımızda bağlantı olması lazım, otonom sürüşe hazır olması lazım. Artı; elektrifikasyonu en iyi seviyede, en üst seviyede teknoloji olarak getirmiş olması lazım. Aynı zamanda da paylaşıma açık olması lazım. Şimdi biz bundan İngilizce kelimelerin baş harflerini birleştirdiğimizde, bunu da tescil ettirdik , 'USE CASE' (kullanıcı odaklı, akıllı ve empatik, bağlantılı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli) kelimesi çıkardık. Biz kendimizi küresel boyutta tanımlarken küresel bir mobilite çözüm sağlayıcısı diyoruz ve bunu tescil ettirdik. Çünkü bu bizim yaptığımız işin çok net bir tarifini de yapıyor. Biz bunu hem Türkiye'de hem de yurt dışında tescil ettirdik. Yurt dışında da bunu anlatırken tek kelimeyle anlatabiliyoruz ne yaptığımızı."

🔸 "Türkiye'ye geri gelmek üzere mutabakat sağladığımız arkadaşlarımız var"
TOGG olarak tüm çalışanları büyük bir titizlikle seçtiklerini aktaran Karakaş, "Yola çıktığımızda şunun farkındaydık; bir, küresel rekabeti yakalayabilmek için ortalamanın üzerinde bir performans, ortalamanın üzerinde bir tecrübe ve ortalamanın üzerinde bir yetkinlikle yola çıkmamız lazım. Bunu yapabilmek için de ülkemizde en iyi ürün geliştirme mühendisleri, en iyi kalite mühendisleri, en iyi teknik satın alıcıları, en iyi marka yöneticileri, işlerindeki en iyileri bulmak üzere yola çıktık, büyüteçle aradık, cımbızla çektik. Hepsini Türkiye de bulamadık işin gerçeği. Çünkü henüz Türkiye de o tür teknolojiler olmadığı için yurt dışına baktık, oraya Türkiye'den gitmiş, o şirketlerde çalışmış, o tecrübeleri edinmiş arkadaşlar bulduk ve şu an itibariyle 14'ü halihazırda çalışıyor bizimle. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde de 3'ü daha Türkiye'ye geri gelmek üzere mutabakat sağladığımız arkadaşlarımız var. Bu bizim için büyük bir zenginlik." şeklinde konuştu.

🔸 "2022'nin sonunda şarj istasyonu altyapısı hazır olacak şekilde herkes harı harıl çalışıyor"
TOGG CEO'su Gürcan Karakaş, otomobille ilgili en çok merak edilen "fiyat, ön sipariş ve şarj istasyonları" gibi konulara ilişkin sorulara da yanıt verdi.

"Elektrikli araçların tabii ki şarj istasyonlarının altyapısı, altyapının zamanında kurulmuş olması elzem." diyen Karakaş, şunları aktardı:
"Bunun doğru zamanı ne zamandır diye bakacak olursak, araçlar piyasaya çıkmaya başladığı andan itibaren o şarj istasyonlarının alt yapısının oluşmuş olması lazım. Zaten baktığınızda bu konuda nasıl projemizle ilgili devletimizle ve devletin yönetim birimlerinde bir fikir birliği varsa, şarj istasyonları konusunda da var ve "2022'nin sonunda şarj istasyonu altyapısı hazır olacak şekilde herkes harı harıl çalışıyor."

🔸 "O an piyasada olan C Segment SUV araçlardan pazar payı alacağız"
Daha önce yaptığı, "Türkiye'nin Otomobili'nin piyasaya sunulduğu dönemde C segment SUV araçlarla fiyat rekabetini sağlayacağına ilişkin" açıklamaları anımsatılan Karakaş, şunları söyledi:

"Ben size bunun mantığını anlatayım. Neden onu öyle ifade ediyoruz? Şöyle düşünün; 2022 veya 2023'e geldiğimiz zaman Türkiye'de binlerce, on binlerce elektrikli araç olacak mı bu piyasada? Olmayacak. Dolayısıyla biz kimlerden pazar payı alabileceğiz? O an piyasada pazarda bulunan muadili araçlardan. Şimdi o muadil araçlara baktığımız zaman da C segmentindeki içten yanmalı SUV araçlar var. Pazara çıktığımızda karşımızda elektrikli araçtan çok C segmentindeki içten yanmalı SUV araçlar olacak. Dolayısıyla bizim fiyat açısından da onlarla rekabet edebiliyor olmamız lazım. Bunu hesaplarken, bunu yaparken bunu planlarken de şunu düşünüyoruz. Toplam sahip olma maliyeti diye tabir ettiğimiz bir maliyet de var. Yani siz içten yanmalı araç aldığınız zaman yılda iki kere, üç kere servise götüreceksiniz. Bunun dizelinin, benzinin masrafı var. Elektrikli araçlarda durum farklı, elektrikli araçlarda 2 senede bir belki 3 senede bir servis ihtiyacı olacak. Artı yakıt dediğiniz zaman yakıt maliyeti çok farklı, elektriğin maliyeti ile içten yamalı aracın maliyeti arasında da fark var. Biz yine de bunları ön planda tutmadan fiyat konumlandırması üzerinde çalışıyoruz."

🔸 "Ön sipariş belki dört ay önce olur, altı ay önce olur, sekiz ay önce olur ama iki sene önce olmaz"
Ön sipariş için ise henüz erken olduğunun altını çizen Karakaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Birincisi biz her şeyi doğru zamanda yapmanın getirdiği faydalara inanıyoruz. Evet, satışa, ön siparişe çıkmanın doğru zamanı seri imalattan araçlar çıktıktan sonra pazara lansmanından belli bir süre önce olur. Bu belki dört ay önce olur, altı ay önce olur, sekiz ay önce olur ama iki sene önce olmaz. Yani ürünümüz ortaya çıksın, kullanıcılar, hedef kitlemiz denesin, beğensin ondan sonra gerçek anlamda 'hoşuma gitti, istiyorum.' desin."

✨ AA Kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz. ✨


hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun