ar damarı çatlamış insanlar

farmasiyen
utanma nedir bilmeyen, her naneyi yedikleri halde hiç hazımsızlık çekmeyen (!) insanlardır. yüzleri kesinlikle kızarmaz, zira onlarda yüz denen bir şey yoktur. ciltleri, ağız, burun, göz gibi organları vardır evet ama sahip oldukları şey birkaç uzuv ve deriden ibarettir. yüzsüzlüğü rutin haline getirmişlerdir ve her gün îtinayla uygularlar. onlara söylenen hakaretler vız gelir tırıs gider. nasihat masihat zaten onlara işlemez. çelik zırh giymişlerdir ve hiç kimsenin dediklerini geçirmezler. (!) onlar için rezillikte sınır yoktur. kimileri kızına, kardeşine, halasına vs. yan gözle bakar. kimileri rahat rahat başkasının malını çalıp çırpar. bazıları tavuk keser gibi adam öldürüp bir de müge anlı'ya çıkar ve timsah gözyaşları döker. süt kazanında banyo yapanın haberi zaten daha çok yenidir. bu ülke ne kepazeler görmüştür ama hepsi unutulmuştur. bundan sonra da öyle olacağı kesindir ama ar damarı çatlamış insanların soyu kesilmemektedir. umarız bunların ar damarına kan gider de tedavi olurlar. gerçi bazıları
kronik vakadır, tedavisi imkansızdır ama bizim elimizden gelen tek şey bunları kınamak, onlar adına utanmak, yapılanları görüp duydukça sinirlenmek ve bir umut, o kişilerin ıslah olması temennisinde bulunmaktır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun