vücudundaki en küçük reaksiyondan, en ufak kıpırtıdan, en minik tepkiden çok kötü senaryolar üretme potansiyeli. örneğin:
- başım dönüyor, acaba tümör mü?
- karnım ağrıyor, yoksa apandisitim mi patladı?
- suratımda sivilce çıkmış; yoksa bu, içimdeki kanserin dışa yansıması mı? (tevbe tevbe)
hastalık hastalarının genel özellikleri şöyledir:
- kendilerini dinlerler.
- internetten hastalık belirtileri okumayı çok severler. hatta birçok konuda uzmanlaşmışlardır. show TV'de her yaz günü Doktorlar dizisini izleyen insanlar gibi; tıp terimlerine, medikal cihazlara falan oldukça âşinâdırlar.
- hastaneye gidince rahatlarlar, tüm semptomları kaybolur. eve gelince bunlar yine nükseder.
hastalık hastasını hasta olmadığına ikna etmek imkânsızdır. o; 'hasta değilsin, benden sağlamsın, turp gibisin' tarzı sözleri hakaret olarak algılar. çünkü o çok hastadır, fakat siz kendisini anlamıyorsunuzdur! (!)
hastalık hastası hiçbir zaman bir-iki doktorla yetinmez. işini sağlama almak için doktor doktor gezmeyi tercih eder.
bunların tam tersine, bir de hiçbir şeyi takmayan, vücudundaki her şeyi hayra yoran (!) bir grup vardır.
meselâ sürekli bir yeri mi ağrıyor?
'amaan canım, damar damar üstüne binmiştir.' gibi bilimsel bir açıklama (!) ile içini rahatlatır.
onlar kesinlikle olumsuz düşünmez, her şeye mantıklı bir gerekçeleri vardır:
- burnum akıyor, boğazım ağrıyor, vücudum kırılıyor, ölüyorum ama hasta değilim. çünkü mevsim geçişlerinden ya, normaldir.
- sürekli gözüm ağrıyor, devamlı ekrana bakıyorum ya ondandır.
- ben obez falan değilim tamam mı? ne varmış vücudumdaki yağ oranı kas oranından fazlaysa? hayır ne olmuş karbonhidrat miktarım protein miktarımı geçmişse? benim kemiklerim iri, o kadar.
sizi negatif enerjileri ve hiç düşmeyen o stres seviyeleriyle hastalık hastası etmeye çalışan insanlardan uzak durun dostlar!
yazımı, sıla'nın yıllar yıllar önceki bir şarkısıyla noktalıyorum:
'rezil ettim kendimi,
dağıttım içtim düştüm.
ona buna ağladım,
içimden döküldüm.
gülmeyi unuttum,
kendimi dinlemekten.
hastalık hastası,
oldum senin yüzünden.'
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238