Eskiden bir anlamı vardı bu düsturun, şimdi ise yok.
Klişe bakış açıları var elbette, onlar asla bitmez de, nitelik olarak içi boşaldı anı yaşamanın.
Para çok önemli artık.
Bu para denen şey de, sürekli biriktirilmesi gereke, uğrunda mücadele edilmesi gereken bir şey.
Tamam, para eskiden de önemliydi ama belli ihtiyaçlar için ihtiyaç duyuyorduk sadece.
Yeme içme, barınma, sağlık, eğitim...
Birçok ihtiyaç devlet tarafından karşılandığı için, temel birkaç kalem dışında para, insanın elinin kiriydi sadece.
Şimdi artık kredi kartları var. İhtiyaç duydu insan ve aldı damardan!
Doğalgaz, ev interneti, cep interneti, konut aidatı, kreş parası, özel okul parası, muayene ve bililumum tahlil parası, gişeden geçme, köprüyü hatta şezlongu, şemsiyeyi kullanma parası...
Bunlar hep temel ihtiyaç oldu artık. Çoğu yoktu eskiden, var olan da cebi acıtmazdı.
Peki ya vergiler?
Sürekli bizi bir şeyler satın almaya alıştırdılar. Normal fiyatın üzerine vergi üstüne vergi eklendi, yine de "almak zorundasın, al!" Dediler.
Aldık.
Onu da aldık bunu da aldık...
Sonrasında, hep o aldığımız şeyler için yaşamaya başladık.
Araba aldık, kendimizden çok arabaya baktık.
Ultra HD televizyonumuzla gurur duyduk, eşimizden usandık.
Akıllı cep telefonu?
2 bardak su içmedik gün içinde ama telefonu en az iki kere şarja taktık.
Mecburduk.
Tüm bu karmaşada, anı yaşamayı bırak, üst komşuya çıkıp iki çay içmeye zaman bulamadık.
Eşyalar bizim için öyle değerliydi ki artık, tüm hayatımızı onları geliştirmeye, yoksa eksik olanı tamamlamaya adadık.
An artık eski an değil.
Aslında bakarsan, hiçbir şey artık eskisi gibi değil.
Her şeyin adı değişmiş. Yeni yeni şeyler eklenmiş.
Dezenformasyona uğramış Tadelle'nin bile, tadı değişmiş.
anı yaşa
işte tam bu yüzden de karşımızdaki insanı kırmamak, güzel söz ve güzel davranış sergilemek, gönül kırmamak lazım.....
carpe diem quam minimum credula postero
carpe diem quam minimum credula postero
Hemen ölecekmiş gibi yaşamak lazım. Bilmiyoruz ki belki son yemeğimiz son kahvaltımız ya da son ne sevdiğinize sarılmanız. Hiç bir şey bilmiyoruz. O yüzden her anı son anımızmış gibi yaşamak lazım.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238