"ahanda ben bu anı daha önce yaşamıştım." bu cümle zaman zaman ağzımızdan çıkıverir. yaşanan o anı zaman ve sahne olarak tarif eder hatta bir saniye sonrasında ne yapacağımızı biliriz. gerçekle hayal dünyanız sanki iç içe girmiş gibidir.
deja vu ilk defa 1928 yılında Edward Titchener'ın Bir Psikoloji Kitabı isimli kitabında tanımlanmıştır. "Beyin, bir deneyime yönelik olarak tam bir algı üretmeden önce, kısmi bir algı yaratır. İşte bu kısmi algı, daha önce deneyimlenmiş bir olay olduğu hissi yaratmaktadır."
aslında bu kavram; hatırlanan veya yeni oluşturulan bir anıda meydana gelen ve yeniden yaşanmışlık hissi uyandıran bir hafıza hatası olarak görülmektedir.
yada bir diğer açıklama ile de; s,z seçilmiş bir kişi olabilir matrix içinde kendinizi ararken bir kara kedi görürsünüz sonra aynı kara kediyi bir kez daha görürsünüz ve istemsiz olarak deja vu dersiniz ve karşılığında bu matrix deki bir dalgalanma cevabı alırsınız. anlamsız bakarken size kapıyı gösterip kendisi giremeyen öğreticiniz bir tatmin edici açıklama yapar. matrix sunucularında büyük boyutlarda değişiklik yapıldığında bu sunuculara bağlı istemcilere data paketlerinin göderilmesi gecikir onlarda akış aksamasın diye kendi datalarını işlemeye devam ederken iki süreç arasında bir gecikme ile akış tekrarı oluşur. bu matrixdaki deja vu dur.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238