Ben nedense bu son filmlere karşı gerçekten önyargılıyım. Daha izleyemeden eliyorum hemen hemen hepsini. Hatta tv izleme kültürüm bile yok desem yeridir. Gelelim yargı dizisine, geçen tesadüfen, bu filme denk geldim kanalları değiştirirken. Bir sahnesi çok dikkatimi çekti. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Dizideki avukatlık rolünü üstlenen Ceylin karekterinin avukatlık ofisinde oturup arkadaşıyla dertleştiği sahne. İçerisinde bulunduğu zor durumun resmi canlandı gözümde. Kadın o kadar yalnız hissediyor ki, sanırım savcı ile aralarında duygusal bir bağ oluşmuş. Ama Ceylin'in kız kardeşinin başına gelenler, babasının başına gelenler seyreden gelişmeler yüzünden ve annesinin yaşamış olduğu psikolojik buhranlar, bir tane de ablası var, onunda özel problemleri eklenince üst üste, bir insanın bütün bunları sağlam bir psikolojiyle destek almadan kaldırabilmesi gerçekten çok zor gelir. Ceylin'e baktığımızda ise kardeşinin katili olduğu düşünülen genci savundu diye, evinden en yakınları yani ailesi tarafından kovulması durumu var. Ceylin psikolojik olarak o kadar yalnız hissediyor ki, içerisinde yaşamış olduğu bu kötü durum yüzünden sevdiği adamla ayrılma kararı veriyor. Çünkü kendi içinde hep kötülüğü simgeleyen siyah rengini içselleştirmiş vaziyette, bu düşünce o kadar hakim ki kendisinde, artık etrafındaki mutluluğun ve temizliğin simgesi olan yani beyazı da görmek istemiyor yani sevdiği adamı göremiyor, aksi halde siyah, beyazı yutacak mantığındadır.
Bakalım ilerleyen bölümlerde ne olacak...
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238