Onda dokuzu kaçmak olan hadisedir. Klavye başında herkes erkek olur ama iş kavgaya ve benzeri bir hadise gelince erkeklik eşittir kaçmak olur. Asıl erkeklik yaptığın davranışın arkasında durup ne olursa olsun sonuçlarına katlanmaktır.
erkeklik
kısaca, cinsiyet meselesi. kimilerine göre bilek gücü, ağır kaldırma kapasitesi, ettiği küfür sayısı (!), futbol ve arabalar hakkında engin bilgi birikimi, avlanma, balık tutma ve bozulan şeyleri tamir etme becerisi, cinsel performanstır. oysa asıl erkeklik adamlık demektir. vatanı için gözünü kırpmadan savaşmak, vatan uğrunda ölmeyi şeref saymak; kadına el kaldırmamak, her kadının toplumun anası olduğunu unutmamak, çok iyi bir koca, örnek bir baba olabilmek, haksızın karşısında durabilmek, haklıyı savunabilmektir.
erkeklik yalnızca aile bireylerinin ona 'aslan parçası' vb. gibi iltifatlarda bulunmasından, zamanı gelince sünnet olmaktan ibaret değildir. erkeklik bugün birini, yarın ötekini bulma, istediği kızla gönül eğlendirme hakkına sahip olmak hiç değildir. trafikte terör estirmek, ezberlediği ağır abi sözleriyle laf gösterisi yapmak, baklavalarını herkese göstermek, düğünlerde magandalık yapmak, sevdiği kadının hayatına çöreklenip onun -kendisini sevmese bile- kendisinden ayrılmasına izin vermemek, tehditler savurmak, geceleri kafayı bulmak erkeklik değildir.
erkeklik annesine nasıl saygı gösteriyorsa tanımadığı bir kadına da öyle saygı göstermek, her zaman 'bir başkası benim anneme-kızıma-ablama vs. bunu yapsa ne hissederim?' sorusunu sorarak buna göre hareket etmektir. erkeklik ve ağlamak birbirine zıt şeylerdir derler oysa erkekler de ağlar ve hatta zaten ağlamasını bilmeli, ağlamalıdır.
erkeklik serseri olmak, holiganlık yapmak, arbede çıkarmak, insanlara gözdağı vermek değildir. ama erkek dozunda kıskanç olmasını bilmeli, midesi geniş, vurdumduymaz ve namus-şeref gibi hususlarda gevşek bir insan olmamalıdır.
erkeklik yalnızca aile bireylerinin ona 'aslan parçası' vb. gibi iltifatlarda bulunmasından, zamanı gelince sünnet olmaktan ibaret değildir. erkeklik bugün birini, yarın ötekini bulma, istediği kızla gönül eğlendirme hakkına sahip olmak hiç değildir. trafikte terör estirmek, ezberlediği ağır abi sözleriyle laf gösterisi yapmak, baklavalarını herkese göstermek, düğünlerde magandalık yapmak, sevdiği kadının hayatına çöreklenip onun -kendisini sevmese bile- kendisinden ayrılmasına izin vermemek, tehditler savurmak, geceleri kafayı bulmak erkeklik değildir.
erkeklik annesine nasıl saygı gösteriyorsa tanımadığı bir kadına da öyle saygı göstermek, her zaman 'bir başkası benim anneme-kızıma-ablama vs. bunu yapsa ne hissederim?' sorusunu sorarak buna göre hareket etmektir. erkeklik ve ağlamak birbirine zıt şeylerdir derler oysa erkekler de ağlar ve hatta zaten ağlamasını bilmeli, ağlamalıdır.
erkeklik serseri olmak, holiganlık yapmak, arbede çıkarmak, insanlara gözdağı vermek değildir. ama erkek dozunda kıskanç olmasını bilmeli, midesi geniş, vurdumduymaz ve namus-şeref gibi hususlarda gevşek bir insan olmamalıdır.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238