Hiç olur mu canım; tam aksine o, maçoluğu maharet sayan, kabalığı hayat düsturu hâline getirmiş; hanzoluğu yaşam felsefesi olarak benimsemiş arkadaş grubuna göre 'kılıbık herif'in tekidir. ondan bi cacık olmaz. (!) anca sofra kurulunca başına keyifle kurulup kıtlıktan çıkmış gibi yemesini bilen; sofradan kalkınca tabağını bile kaldırmaktan âciz olan, çorabının bir tekini bir yere; öteki tekini de başka bir yere fırlatan, tamirat-tâdilat işlerinden zaten hiç anlamayan erkeklere göre 'eşine yardım etmek' enâyiliktir. hele çocuk da varsa ve erkek adam (!) o çocukla ilgileniyorsa, altını maltını değiştiriyor yahut ağladığında susturmaya çalışıyorsa -halk arasındaki tâbiriyle- onun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
eşine yardım eden erkekler üç gruba ayrılır:
1- işte birinci ve en tehlikeli grup yukarıda bahsi geçen kişilerden oluşmaktadır. onlar eşine destek olmak şöyle dursun; ona daha fazla köstek olur. yemeği beğenmez, evi dağıtır, eşinin onca işten yorulduğunu ve dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünmez. ya bu hafta sonu da sen çık gez dolaş demez.
2- bazıları da eşini sevdiği için, kalbinden gelerek yardım eder. fakat kimisi kaş yapayım derken göz çıkarır, eline yüzüne bulaştırır. kimisi denin de eli yatkındır; işten güçten anlar. eşine faydası olur.
3- bazıları da zorâki yardım eder. bir işin ucundan tutacak olsa söylene söylene yapar, sanki vinçle çekiyorlarmış gibi ağır ağır hareket eder. yaptığı yardımın değerini homurdanarak yok eder. (yazar:
eski defterler)