"Her şey bitmek için başlar" cümlesinin olduğu bir paylaşım gördüm birkaç gün önce... aylardan yine ocak olduğu için mi gözüm daha fazla takılıyor böyle şeylere bilmiyorum. Her yıl olduğu gibi yine aynı döngünün içinde geçecek olan bir aya başladık. Tam 21 yıl öncenin ocak ayında bir gün, can acısı, bir hastane avlusu ve içinden mi, dışarıdan mı geldiğini bilmediğin o soğuk... tıpkı diğer her şey gibi bitmek için başlayan bir hayatın içindeki sonsuz döngüler, kalp kırıklıkları, kahkahalar, öfkeler, aşk ve o ölümlü olduğunu unutma hali ile yenik düşülen kibir, hırs...
bir yerlerde tüm bunları aşanlar olduğundan eminim. kendi payıma; toplansa ancak yılda bir kez -birçok kez gösterilen sabırdan sonra- yaşadığım öfke hali haricinde belki ölüm gerçeği ile kişisel hayatımda çok fazla yüzleştiğimden olacak diğer duyguların yoğunluğunun benzersiz olduğu yanılgısına kapılmıyorum. çünkü hayatla kavga etmek insanoğlunun en temel hatası. asla kazanamayacağınız bir savaş. yine de her sabah enerjiyle dolu uyanıp bir sonraki günü ümit etmekten asla vazgeçmeyeceğimiz bir hamster çarkı. müzik bitene kadar dans etmeye devam edeceğimiz bir festival halidir yaşadığımız...
günün sonunda ölüm her şeyi ele geçirir. müzik bazen bir kalp atımı, bazen sonsuz kadar uzun gelen bir süre susar...tüm figüranlar dans etmekten başka bir şey bilmediklerinden şaşkınlıkla bakınır, ezgi yeniden başladığında ise önce sarsak adımlarla; zaman ilerledikçe ritmin içinde bir esriklik haliyle kaybolmuş çılgın figürleriyle bir sonraki sessizliğe kadar dönmeye devam ederler...
her şey bitmek için başlar
' Her şey bitmek için başlar.'
Ne yazık ki öyle. Acın geçmez sanıyorsun, mutluluğun bitmez sanıyorsun, çok seviyor gitmez sanıyorsun. Sonra bir sabaha gözünü aralıyorsun. Kalbine eskisi kadar batmıyor dikenin, mutluluğun leylalığı bitmiş, gitmez sandığın da gidebilirmiş. Öğreniyorsun. Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez.
Ne yazık ki öyle. Acın geçmez sanıyorsun, mutluluğun bitmez sanıyorsun, çok seviyor gitmez sanıyorsun. Sonra bir sabaha gözünü aralıyorsun. Kalbine eskisi kadar batmıyor dikenin, mutluluğun leylalığı bitmiş, gitmez sandığın da gidebilirmiş. Öğreniyorsun. Hiç bir şey sonsuza kadar sürmez.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238