kemal kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu: “Enes'in videosunu izlediğimde, yüreğimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Gerçekten hepimizi derinden sarsan bir dram, bu tür dramları artık yaşamak istemiyoruz. Bizim taahhüdümüz var, yurt sorununu iki yıl içinde kesinlikle çözeceğiz. Kaldıkları bu yurtlarda sorun yaşayan öğrenciler için özel bir telefon hattı kuracağız. Belediyelerimiz olan yerlerde belediyelerimiz, olmayan yerlerde milletvekillerimiz gençlere yardımcı olacak." Dedi. Demesi, vaat edilmesi güzel de, iş söylemekte degil, asıl marifet icraattadır. Yapılıyor mu bu hizmetler millet sonuca bakar, gerisi teferruattır. Başka Enes'ler ölmesin.

Kemal Kılıçdaroğlu: “İktidara geldiğimizde okula giden tüm Roman çocuklara burs vereceğiz. Okula devam ettiği sürece burs hiç kesilmeyecek.” dedi de diğer çocuklar da çocuk değil mi diye sormadan edemeyecegim. Bir ülkedeki insanlar ancak eşit koşullarda ve aynı imkanlardan faydalanırsa huzur ve mutluluk olur.

Kemal Kılıçdaroğlu bu kez muhtarlara seslendi ve muhtarların oyuna değil sorunların çözümüne talip olduğunu belirtti. Evet ama önce muhtarların sorun çözüm odaklı görevlerini yapması gerekiyor diye düşünüyorum. Elbette işini görevini layıkıyla yapan muhtarlarımız vardır ama birde bunun yanında yanı başında olan sorunları görmezden gelerek görev yapanlarda var.

Chp lideri olan siyasetçidir. Görevi kaset skandalı ile koltuğu bırakan deniz baykal'dan devralmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, elleri kirli olan tornacı elini sıkmakta tereddüt edince: "Uzat, uzat o el emekçi eli. O eli sıkmaktan şeref duyarım." Sözleri ile gündemde yer almıştır birkez daha.