Hırs, kimi zaman 'öfke' ve 'kızgınlık' anlamında kullanılsa dahi esas olarak “Sonu gelmeyen, aşırı istek ve tutku” anlamında kullanılır. İnsanlar, hırsın gerekliliği ve yararı konusunda farklı görüş ve inanışlara sahiptir. Kimi insanlar bu duygunun insan doğası açısından tamamen gereksiz ve yıkıcı bir duygu olduğu kanaatindeyken, kimileri zorlukların aşılması, üstün başarı, yaratıcı ve yararlı üretimler için en azından dozunda bir 'hırs' duygusunun gerekli olduğunu öne sürerler.Üstün başarı' ve 'yüksek üretimlerin' temelinde 'hırs' duygusunun değil; 'gelişmiş ve doğru bilgi', 'hayal gücü ve yaratıcılık', 'kararlılık ve azim', 'özgüven ve inanma' gibi yüksek insani duyguların yatmakta olduğu gerçeğini esas almakta yarar var. Ve esas olarak 'hırs' duygusunun, insanın yüksek, birincil duygularından birisi olmayıp, 'korku', 'kaygı', 'öfke', 'güvensizlik' gibi çeşitli duyguların karışımından oluşan bir duygu durumudur.
nazli
2. nesil eli kalem tutan - müddet-i tahsiliye - eli kalem tutan -
- toplam entry 3
- takipçi 1
- puan 1458
Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer azâlarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet eder. Dil ile hamd eder, şükrünü açıklar. Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır. Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır.
Şükür, her nimetin Allah'tan geldiğini bilip dil ile de hamd etmektir. Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden sakınmak şükretmek olur. İnsanların hidayeti için çalışmak, onları irşat etmek de şükür sayılır.Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerinde sarf etmek, günahlardan kaçınmaktır. İnsan, Rabbin verdiği nimetlerle günah işlerse, nankörlük etmiş olur.Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer azâlarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet eder. Dil ile hamd eder, şükrünü açıklar. Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır. Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238