confessions

larviya

2. nesil eli kalem tutan - müddet-i tahsiliye - eli kalem tutan -

  1. toplam entry 2
  2. takipçi 2
  3. puan 1294

narcissus nergis çiçeğinin hikayesi

heapofhoney
Etkileyici bir efsane ... Narcissus ; güzelliğiyle herkezi büyüleyen , hatta yunan mitolojisinde " gelmiş geçmiş en güzel ölümlü" olarak anılan bir gençtir . Annesi ; kendi güzelliğine vurulmasın diye, hiçbir yerde kendi aksine bakmamasını tembihler ama Narcissus annesinin sözünü dinlemez. Ve günlerden bir gün nehirde kendi aksine bakar, kendisini görür görmez, büyüleyici güzelliğine aşık olur ve ona dokunmak için suya eğilmek ister. fakat dengesini kaybederek nehre düşer ve boğulur. Tanrılar , onun güzelliğinin sonsuza kadar yaşayabilmesi için onu bir çiçeğe dönüştürürler . bu çiçekde ; " Nergistir ". Ayrıca Narsisizm ( Kendini aşırı beğenme )
kavramında Narcissus'tan gelmektedir .

insanlar arasındaki gizli düşman önyargı

heapofhoney
Önyargı ; bir kişi yada olaya ilişkin yeterli bir bilgi edinmeden , önceden , peşin bir karara varmış olma durumudur. Toplumun küçüklükten itibaren kulağımıza fısıldadığı her kelime ve sunduğu her resim,ön yargımızın temel taşlarıdır. önyargı , insanların düşüncesizliğine bir kılıftır. önyargılar , bazende acele karar vermekten kaynaklanır . Bir iki tecrübeden hemen genel geçer bir hüküm çıkartılır. Bir elma yersiniz ekşi ,sulu ,kokulu ,ve tatlı gibi birçok izlenime sahip olursunuz.fakat her elma aynı değildir. Birçok insan birbirine elma muamelesi yapar ve sonunda yargılar oluşmadan önyargılar oluşur. Artık farkına varmalıyız ! bir fikrin bir çok insanın yargılarına dayanabildiğini ve toplumun birlikte hareket ettiğini böylelikle kişisel baskının çoğaldığını yaşamın gitgide ağırlaştığını; düşünün! ve kırın tüm yargıları birbirimize , uzaktan bakmaktan vazgeçmeliyiz. İnsanları çözemediğimiz zaman önyargılarımızı kullanmamalıyız.Unutmayın; Fikrini değiştirmeyenler , hiçbirşeyi değiştiremez.. Önyargılarından kutulamayanlar hiçbir insanı anlayamaz...

günümüzde iletişimin özeti

heapofhoney
"kimse kimseyi anlamaz,kimse kimseyi yeterince dinlemez...sadece ve sadece dinler gibi görünür ve sıranın bir an önce kendi anlatacaklarına gelmesini bekler." nedense konuşacaklarımız ,her zaman karşı tarafın konuşacaklarından daha değerlidir.
Olumlu,yada olumsuz konuştuğumuz herşey, karşımızdaki kişiye özel değilmidir..? bütün kelimelerimiz zaten onun anlayabileceği bir dilde çıkmazmı ağzımızdan..? nedir bu umursamazlık..! dinlemeyi bilelim, belki bilmediğimiz bişeyden söz ediliyordur, belki sanıldığından daha önemlidir söyleyeceklerimiz...
lütfen; "dinlemediğiniz birine onu, anlamadığınızdan bahsetmeyin..!" değer verildiğinde anlaşılmamak çok can yakıyor...

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun