confessions

mavi1

1. nesil eli kalem tutan - müddet-i tahsiliye - eli kalem tutan

  1. toplam entry 6
  2. takipçi 0
  3. puan 1826

yonca evcimik şarkısı

mavi1
bandıra bandıra ye beni, doyamazsın tadıma ile meşhur olan yonca evcimik'in, sosyal medyada linç edilmesine sebebiyet veren şarkıdır. dinlediğimde neyden bahsettiğini anlamadığım bu şarkı kadına şiddet üzerine farkındalık oluşturmak amacıyla yazılmıştır. fakat amacının dışına çıkarak yonca evcimik'in psikolojik şiddet görmesine yol açmıştır. (!) yani yonca evcimik şiddete tepki çekmek isterken şiddete maruz kalmış; yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştur. abone, kendine gel, 8.15 vapuru, sallayalım dünyayı, çapkın kız gibi şarkılarıyla hafızalara kazınan yonca evcimik bu şarkısıyla da uzun süre unutulmayacak gibidir. pek çok kadın yonca evcimik'in cinsiyetçilik yaptığını düşünmüş, özür dilemesi gerektiğini söylemiştir. mesela 'kadın gibi kadın olmak' sözü çok tepki çekmiş; 'kadın köle mi? bu ne demek?' sorularının doğmasına neden olmuştur. hele 'mesaj atma kocama, gözümü dikme ocağıma' sözleri tam bir fiyaskodur. 'özür dilememi bekleyenler, daha çook beklerler' diyen evcimik ise şarkısının kapı gibi arkasındadır. şarkının detaylı bir psikoanalizini yapmak vakit alacaktır. çünkü şarkı acayip derin mesajlar ihtiva etmektedir. (!) 'ayıp şeyler' adlı rap şarkısı ile ayıp eden yonca evcimik şarkısında neler neler demiştir... “Sen kadınsın zekisin, ama bazen de gerçekten aşırı cinssin, bakma sevgilime be kadın çıkacak adın" sözleri onlardan bazılarıdır.

evcimik bununla da hızını alamamış; 'nasıl bozuldunuz böyle haydi söyle, açarsan mahremini içeri girer işte öyle' diyerek iyice tozutmuştur.

kendisinin bu sözlerle haddini aştığı izaha muhtaç değilken o, kadına şiddet hususunda farkındalık oluşturduğunu düşünmekte, bununla gurur duymaktadır. çılgın bediş'in yazarlarından Burak Akkul bile tepkisiz kalmayarak; 'ben 20 yıl önce Çılgın Bediş'i yazdığıma pişman oldum' demiştir. varın gerisini siz düşünün!

Ahlaksızlık, almış başını gitmiş
Dünyanın, çivisi çıkmış, mahvedilmiş
Edep ahlak terbiye yerlerde
Namusum acaba kimlerin elinde

diyen yonca evcimik önce dünyanın kötülüğünden yakınarak giriş yapmış, sonra yine kadını aşağılamaya başlamıştır.
Erkeklerin her zaman hedefi belli
Ama kadının fendi erkeği yendi

sözleriyle biraz durumu toparlamaya çalışarak kadını güçlü gösterme çabasına girişse de şarkının devamında işi çığrından çıkarmıştır.
Amcaların kolunda cillop çıtırlar
Hepsi çok şirin hepsi pıtırlar pıtırlar
Tamam amcalar hiç aynaya bakmazlar fakat
belki kıza bakınca kendi kızını hatırlar

sözlerine diyecek bir şey yoktur, o konuda haklı değil midir? yaşını başını almış adamlar utanmadan kendinden kaç yaş küçük kızlarla sevgili olmaktadır.
Baylar ve hanımlar
Ezilen ve ezdiren kadınlar
Yaptıklarınız sizi tanımlar
Artık silkelenin hadi kendinize gelin

bu sözlerini de eleştirmeye gerek yoktur.
Yeteri kadar çekmedik mi? dik dur ahlaklı ol ki
Seni hakettiğin gibi sevsinler
İşte bak bu kadın kadın gibi kadın desinler
diyen yonca evcimik asıl tepkiyi bu sözlerinden dolayı görmüştür.

'biz zaten ahlâklıyız' diyen kadınlar sosyal medyada evcimik'e yağdırmış da yağdırmıştır.

sözlük

mavi1
Sözlük, sözlüğün türüne göre anlam ifade edilerek, kayıt tutulan yerdir. Günümüzde online sözlük ile anlamı genişlemiştir.
İlk olarak tarihi zamanda sözlük nedir sorusunun yanıtı, kelime sözlükleri ile yanıtlanmaktadır. Yani bir kelimenin anlamını açıklayan kayıtların olduğu defterdir. Sonrasında ise olay ve durumları açıklayan, deyimleri açıklayan sözlükler oluşturulmuştur. Günümüze gelindiğinde ise bu kayıtların, online sistem üzerinde tutulması başlamıştır. Online olarak kayıt altında olan pek çok olay ve durum, geleceğe ışık tutacak şekilde oluşturulmuştur.
Online Sözlük
Bir süredir, online sözlük ile olay ve durumların kayıt altında tutulması sağlanıyor. Bu durum tamamen online sözlükler ile kayıt alanının genişlemesini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca hangi zamanda olunursa olunsun, yıllar öncesinde kadar geri giderek sözlükte arama yapmak da mümkün olmaktadır. Arama motoru üzerinden gerçekleşen aramalar sayesinde, direkt olarak sözlük üzerinden bilgi edinme de kolay olur. Arama yaptığınız konu hakkında sözlükte yer alan içerikleri anında görme imkanı bulursunuz.
Sözlüklerde online sözlük niteliğinin olması demek, bilgiye erişimin çok daha hızlı ve kolay olması demektir. Gelişen teknolojiye ayak uyduran sözlükler, pek çok yazar ile farklı konularda farklı görüşlerin de bir araya toplandığı yerdir. Farklı bakış açısı geliştirmek açısından son derece avantajlı olunur. Bunu göz önünde bulundurmanız halinde, siz de hem kendinizi iyi şekilde ifade edebilecek hem de siz de yorum yaparak geleceğe bir iz bırakabileceksiniz.
En Aktif Online Sözlük: Eski Defterler
İnternette herkesin fikrini ifade edebileceği ortamların yaratılması, sözlüklerin de gelişmesini sağlamıştır. Bu gelişmelerin en önemli göstergeleri arasında Eski Defterler var. Sözlük tamamen pek çok ziyaretçisi ile konuları aktif bir şekilde tartışma imkanını tanıyor. Hem kendinizi ifade etme konusunda hem de farklı yazarların yorumlarını okumak açısından önemlidir. Online olarak sözlüklerde yazar olmanın en güzel yanı anında yorum yapabilmek, anında kendinizi ifade etmek gibi avantajlarınızın olmasıdır.
Okumak ve yazmak istediğiniz sözlük için popüler Eski Defterler sözlüğünü tercih edebilirsiniz.
Kısa süre içinde popüler olmasının en önemli yanı, sağladığı özgür platformdur. Popüler sözlükler aktif paylaşımların yer aldığı sözlükler olarak gösterilir. Bu sayede çok sayıda kişinin farklı konuları gündeme getirmesi ve konuşulmasını sağlaması da mümkün olur.
Eski Defterler Sözlük Yazarları
Sözlükte yazmak, konuları eleştirmek ve yorumlamak, geleceğe bir not bırakmak elbette yazar olmanız ile mümkün. Baktığınızda sözlük yazarları yelpazesi mesleki anlamda son derece geniş olan bir sözlükte yer aldığınızı göreceksiniz. Hem kendinizi iyi hissedeceğiniz, özgür şekilde fikrinizi paylaşacağınız bir platform olması hem de paylaşımlarınızı objektif bir şekilde yapabiliyor olmanız son derece önemlidir.
Nitelikli yazarlar ile paylaşımlar ilgi görüyor.
Alanında uzman olan, farklı meslek gruplarından olan kişiler deneyimlerini de paylaşıyor. Geleceğe bir not olarak gösterilebilecek olan pek çok deneyim ve bilgiler, okuyucular için avantaj olmaya devam ediyor. Yazarlar özel olarak paylaşım da yapabiliyor. Tamamen kendilerine özgü konularda da paylaşım yapıp diğer yazarların bilgi ve birikiminden faydalanabilirler. Siz de hemen yazar olabilirsiniz.
Eski Defterler yazarı olmak;
Yazar olmak için yapmanız gereken resmi internet sitesi üzerinden başvurunun gerçekleşmesini sağlamak. Bunun dışında siz onaylanan başvuru sonrasında başlık açabilir, konuları dilediğiniz gibi paylaşabilirsiniz. Avantajlı olacağınız bu konuları göz önünde bulundurun ve siz de yorumlarınızı yapın. Hemen yazar olabileceğiniz bir site olduğundan, uzun çaba ve uğraş göstermeden de Eski Defterler yazarları arasında girebilirsiniz. Kurallar özgürlüğünüzü kısıtlamayacak şekilde oluşturulmuştur. Başvurunuzu yapabilirsiniz.

sars virüsü

mavi1
dünya daha coronavirüsten kurtulamamışken, tam tersine giderek yayılmaya devam ederken patlak veren son model yeni virüs çeşidi. virüs ailesinin reisi coronavirüs iken bu da aileye kısa süre önce katılmış bir üye olsa gerektir. (yani öyle sanılmaktadır oysa bu, zaten var olan fakat kış uykusundan şimdi uyanan bir virüstür. yani bu işlerin yabancısı değildir, tecrübelidir.) vücut sıvılarıyla, hava yoluyla, damlacıklar vasıtasıyla bulaştığı söylenen bu virüs için hasta yakınları ve hastane personelleri daha büyük risk taşır. hastalığın kuluçka dönemi 2 ile 7 gün arasında sürmektedir. bu zamanda ısınma hareketleri yapan hastalık, asıl permansını 1 hafta 10 gün sonra sergilemeye başlar denilmektedir. titreme, üşüme, ateş gibi semptomlarla kendini belli eden sars virüsü düşkünlüğe, kas ağrısına, baş ağrısına da sebebiyet verebilmektedir. solunum problemlerine de neden olabildiği bilinen bu virüsün döküntüye, gastrointestinal veya nörolojik bulgulara yol açmadığı ifade edilmektedir. 2002 ile 2003 yılları arasında da sars salgını yaşandığı, bu salgında 774 kişinin hayatını kaybettiği bilinmektedir.

hastalık hastası olmak

mavi1
kendi kendine teşhis koyma ve ondan sonra 'ben gidiciyim' moduna girme durumu. hastalık hastası olan kişilerin en önemli özelliği çok pinpirikli, evhamlı olmalarıdır. midesine kramp girse acaba mide kanseri miyim; başı ağrısa tümör mü var diye düşünecek kadar kafayı sıyırmış olanları da vardır. hastalık hastalarının bir yerleri ağrıdığı, vücutlarında en ufak bir değişiklik hissettikleri zaman başvurduğu ilk kaynak google amcadır. bir sitenin ak dediğine diğeri kara dediği için hastalık hastalarının kafaları epey karışır fakat nedense genelde hep en kötüsüne inanmayı tercih ederler. çünkü her ihtimale hazırlıklı olmak gerekir; öyle değil midir? onların çoğu hastane kapısından girer girmez iyileşir. doktoru görünce bütün ağrıları diner, rahatsızlıkları yok olur. (!) ama hastaneden gelir gelmez tekrar nükseder ve bu döngü böyle sürüp gider. hastalık hastaları kendilerine böyle değer verirler, canları çok kıymetlidir, bir şey olacak diye ödleri kopar fakat ilaç kullanmaktan da çok korkarlar. çünkü ilaçların yan etkileri vardır, prospektüste yazan şeyler hastalık hastaları tarafından dikkatlice okunur. evet, anlaşılmaz ama onlar hisseder; kesinlikle kötü bir şey olacaktır. prospektüs yalan söylemez diye düşünür ve okudukları onca yan etkiden etkilenerek ilacı kullanmaktan vazgeçerler. daha doğrusu hiç başlamazlar. hastalık hastaları sık sık gittiği hastanedeki doktorlarla sıkı bir ilişki içindedir, herkes onları, onlar da herkesi tanır hâle gelirler. ayda bir defa MR, ultrason vs. çektirmeden rahat edemeyen hastalık hastaları, 'iyisin', 'bir şeyin yok', 'boşuna endişeleniyorsun', 'benden sağlamsın, turp gibisin' sözlerinden mutlu olmaz; bilakis bunları söyleyenlere çok sinirlenirler. çünkü onlar hastadır, hatta ölüyordur, ama kimse onları anlamıyordur! (!)

yüzsüz insanlar

mavi1
ne yaparsa yapsın kesinlikle utanmayan ve onlara söylenen hiçbir şeyle rencide olmayan insanlardır. çağırılmadığı yere gitmek, kendisini sevmeyen insanlara tebelleş olmak onların huyudur. ağız, burun, göz, yanak vs. şeklindeki doku ve organlardan oluşan bir cilt yapıları vardır evet ama; karakterlerinin ambalajı yırtılmıştır onların. onlara küfür etseniz övgü gelir, sizi hiç tınlamazlar. balık hafızalı tamlamasına en uygun insan tipi kendileridir çünkü ne olursa olsun hemen unutup hiçbir şey olmamış gibi devam etme yeteneğine sahiptirler. dilinizden 'bu kadar da olmaz, yok daha neler!' gibi sözlerin dökülmesine yol açan ve bir insan ne kadar düşebilir sorusu üzerinde sizi fikir yürütmeye teşvik eden bu insanımsı varlıkları aslında yüzsüz olarak nitelendirmek bir bakıma yanlıştır. çünkü onlar binbir surat bitcoin safiye gibidir. iki yüzlü değil ikiyüz yüzlüdür. adamına göre farklı bir maske takarlar. onlara yüz verirseniz sizden 500 isterler. (!) en iyisi yüzsüzler yüzünden yüzümüzü asmamaktır. nasıl olsa bir
gün yüzlerine okkalı bir tokat yiyeceklerdir. çünkü kesir döner sap döner, gün gelir hesap döner demişlerdir.

nedamet

mavi1
pişmanlık, herkesin bir kabahat işledikten sonra hissetmesi gereken duygu. ama çoğu kişi nedamet duymayı bırakın yaptığıyla övünmeyi tercih eder. bazıları da içinden pişman olmadığı halde ağız ucuyla özür diler. pişmanlık her zaman her şeyi çözmez; son pişmanlık bazen fayda etmez belki ama çoğu zaman pişmanlık bir şeylerin değiştiren ilk adım olur. pişmanlık o yapılan şeyden el-etek çekmeyi, bir daha tekrarlamamak konusunda kararlı olmayı ve onun tersini yapmayı gerektirir. 'çok pişmanım' dediğimiz halde o hatalarımız bize hâlâ pişmaniye gibi tatlı geliyorsa yalan söylüyoruz demektir. gerçekten pişman olan kişi bir daha aynı hataya düşmemek için elinden geleni yapar ve onu hatırlayınca üzülür. mesela geçmişte iddaa oynayan bir insan 'nerede o eski günler ya önceden ne kazanırdım ama' diyorsa tabii ki de pişman değil, sadece maddi sebepler yüzünden bırakmak zorunda kalmıştır. insan kalbini kapı gibi yalama etmemelidir. yapıp edip bir kuru özürle her şeyi halledeceğini sanan insanlar kendini kandırır. bir türlü dikiş tutturamayan bu insanlara hiçbir şey sökmez; 'bir daha yaparsam adam değilim' diye büyük konuşmalar, arka arkaya edilen yeminler, tevbeler vs. hep unutulur. sahte pişmanlık da pişman olmamak da aynı şeydir ve aslında bu kritik bir kalp hastalığıdır. ağlayabilmek, pişman olmak, bir şeyler hissedebilmek büyük bir ganimettir aslında. kalbin hâlâ ölmediğini gösterir. keşkeler değil, iyi ki'ler biriktirmelidir.

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun