Toplam iki bin seksen bir(2081) üyeye ulaşmış bulunmaktayız.
Bu ay aramıza katılan yedi (7) yazarımız, aramıza hoş geldiniz ve keyifli yazılar dileriz.
(bkz: kurallar - uyarılar)
Her türlü sorun, öneri, şikayet için mesaj kutusundan bana ulaşabilirsiniz.
edit: güncel
Teşekkürler,
omer
şu an ne oldunuz?
sağcı solcu ocu bucu şeklinde kutuplaşmaktan öte, özgürce ve saygılı bir şekilde fikirlerin paylaşıldığı bir yerdir. Tabii ki de siyaset de yapılacak, ekonomi konuşulacak, politikacılar konuşulacak ancak her şey sevgi ve saygı çerçevesinde olmalı.
birbirimizden ayrışmadan, kararında tartışmalar her zaman olmalı.
birbirimizden ayrışmadan, kararında tartışmalar her zaman olmalı.
ne söylemek isterdin?
durmak yok, yola devam. ya allah bismillah. -kurdele kesilir.- alkış ve akabinde okunan fatiha.
Bu soruda hiçbir hakaret, aşağılama yok sayın yazarlar! Şayet inkâr edersem de benim inancım bana, her koyun kendi bacağından asılır. Ben kimsenin dinine bir kötü yorumda bulunmuyorum.
Din felsefesi diye bir şey var, bilginize!
Sorgulanmamış hayat, yaşamaya değmez.
-Sokrates
Din felsefesi diye bir şey var, bilginize!
Sorgulanmamış hayat, yaşamaya değmez.
-Sokrates
topuk en mantıklısı fikrimce
ya da soymak falan
ya da soymak falan
et yiyemiyoruz ki dişimizde kalsın, sıvı beslenmekten ciğerimiz soldu
gerçekten ne zaman aşık oldunuz?
sevgili eski defterler yazarları,
birbirinizden bu kadar uzak olmayın.
sağ üst köşede gördüğünüz sohbet bölümünden konuşabilirsiniz, kullanmaktan çekinmeyin.
bir başlık açıp sözlükten gitmeyin, gelin tanışalım kaynaşalım.
ben omer,
şimdilik bu kadarını bilseniz yeterli.
ist kadıköy rakı-bira ortamı yapabiliriz, mesaj kutusuna dokunmanız yeterli.
haydi sevgiler,
omer
birbirinizden bu kadar uzak olmayın.
sağ üst köşede gördüğünüz sohbet bölümünden konuşabilirsiniz, kullanmaktan çekinmeyin.
bir başlık açıp sözlükten gitmeyin, gelin tanışalım kaynaşalım.
ben omer,
şimdilik bu kadarını bilseniz yeterli.
ist kadıköy rakı-bira ortamı yapabiliriz, mesaj kutusuna dokunmanız yeterli.
haydi sevgiler,
omer
ben geldim.
hani bir dönem esnaflar marketlere karşıydı ya, işte o döneme doğru hızla ilerlemekteyiz. neymiş efendim esnaf marketlerin gıda dışı ürünler bulundurmasından rahatsızmış, **an bir perde alınacak siz istiyorsunuz minimum 300-400 lira, markete geliyor 50 lira. esnaf hakiki esnaf olsaydı bu halk marketlerden almazdı zaten. milleti *azıklayacak yer arıyorsunuz bir de marketlere karşısınız.
umarım inci sözlük gibi güzel bir başlangıç yapıp, sonradan kalitesiz bir ortama dönüşmez.
denetim yapmak başta gelir. ancak denetimden kasıt, sıkı yönetim değil, sözlüğün özgür ancak seviyeli belirlenen kurallarına uyulmasıdır.
Moderatörler salla başı al maaşı yapmamalılar (bkz:inci sözlük)
Moderatörler salla başı al maaşı yapmamalılar (bkz:inci sözlük)
üçüncü nesil yazar olduğum ancak geçen zaman ve sözlüğün cılkı çıkmasından ötürü bırakmış olduğum sözlük, platform. Moderatörlerinden tutun, sahibine kadar parayı bulduktan sonra boşverilmiş bir platform. Zamanında ekşi sözlük'e rakip olan ve kimi kesim tarafından "daha özgür daha rahat ortam" diye tanımlanırken günümüzde çoluk çocuğun birbirlerinin ailevi değerlerine küfürler yağdırdığı yer olarak anılmaktadır. Eski Defterler bozmaz umarım...
iç burkan o yazı
Özellikle din felsefesi bizim insanımız ile yapılmaz. Çünkü toplumumuz bir şeye öyle bir bağlanır ki, aksini düşünürsen cezalandırılmak zorundasın. Bertrand Russell buna “toplumsal delilik” diyor. Yani şöyle, bir kişi eğer ki ben İngiltere Kralıyım derse insanlar onu ciddiye almaz, deli der ve akıl hastanesine kapatır. Eğer ki o deli kendini yüceltmek yerine bir ideolojiyi, bir topluluğu, bir dini yüceltirse kendine birçok yandaş kazanır. İnsanlar onun akıl hastanesinde olduğuna aldırış etmezler bile. Daha da yani, akıl hastanesine kapatılan bir delinin daimi olarak bir politik ideoloji hakkında bağırdığını düşünelim, insanlar onu lider benimsemeye başlar ve büyük bir cahil kitle oluşur. Bu cahil kitleye insanlar uymaya başlar. Cahil bir topluma bir kişi karşı gelirse insanlar önemsemeyebilir ancak cahil bir topluma başka bir toplum karşı gelirse, savaş kaçınılmazdır.
Biraz önce girdiğim entryimde din felsefesinin yapı taşlarından olan “Tanrı nedir?” sorusunu sordum. Bunda hiçbir şey yok. Ancak entryim şikayet aldı ve bir üst yetkili entryimi silmek durumunda kaldı.
Arkadaşlar. Sizin dininiz size benim dinim bana. Ben felsefe yapıyorum ve kimsenin inancına hakarette bulunmuyorum.
Düşünmekten ve sorgulamaktan korkmayın.
Teşekkürler,
omer
Biraz önce girdiğim entryimde din felsefesinin yapı taşlarından olan “Tanrı nedir?” sorusunu sordum. Bunda hiçbir şey yok. Ancak entryim şikayet aldı ve bir üst yetkili entryimi silmek durumunda kaldı.
Arkadaşlar. Sizin dininiz size benim dinim bana. Ben felsefe yapıyorum ve kimsenin inancına hakarette bulunmuyorum.
Düşünmekten ve sorgulamaktan korkmayın.
Teşekkürler,
omer
Gençlerin kaderidir gençliğini yaşayamamak.
Bir zamanlar küçücük yaşında savaşmak zorunda kalan gençler, çocuklar; şimdi küçücük yaşında siyaset yapan gençler, çocuklar.
On üç yaşındaki bir insanın ekonomik kriz hakkında konuşmaya değil, telefonunu çıkar diye karşı çıkılmaya değil, gelecekte ne yapacağım diye düşünmeye değil güzel bir çocukluk, gençlik yaşamaya ihtiyacı var.
Bir zamanlar küçücük yaşında savaşmak zorunda kalan gençler, çocuklar; şimdi küçücük yaşında siyaset yapan gençler, çocuklar.
On üç yaşındaki bir insanın ekonomik kriz hakkında konuşmaya değil, telefonunu çıkar diye karşı çıkılmaya değil, gelecekte ne yapacağım diye düşünmeye değil güzel bir çocukluk, gençlik yaşamaya ihtiyacı var.
70'liklerin devamlı anlatıp durdukları anılar
sizin ilginizi çekmek ve daha çok "satış" amacıyla sözde şifreli tasarlanır. işte the economist kapağında bunlar bunlar var, kesin bunlar bunlar olacak gibi. e-na-yi
:)
size de insanların -halk tabakasının- oyalanması, elindekilerle yetinmesi, fazlası için çabalamaması, daima hizmet etmesi, savaşlarda kendini feda etmesi gibi şeyler için büyük balıklar tarafından bizlere sunulmuş gibi gelmiyor mu?
Gerçek dünya, büyük balığın karnında başlıyor.
Örnek vermek gerekirse, birinci dünya savaşı öncesi Almanya'nın yanında savaşmamız ve onların çıkarları için siyasi bir fetva verildi ve cihat ilan edildi.
Gerçek dünya, büyük balığın karnında başlıyor.
Örnek vermek gerekirse, birinci dünya savaşı öncesi Almanya'nın yanında savaşmamız ve onların çıkarları için siyasi bir fetva verildi ve cihat ilan edildi.
eğer ortada kandırılacak bir ben varsam, ben varım demektir.
cogito, ergo sum
cogito, ergo sum
öyle
alt başlığı eklenmeli.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238