iyi, güzel hatta müthişin bile ötesinde...
sondaj
2. nesil eli kalem tutan - müddet-i tahsiliye - eli kalem tutan -
- toplam entry 7
- takipçi 1
- puan 1487
Eskiden bir anlamı vardı bu düsturun, şimdi ise yok.
Klişe bakış açıları var elbette, onlar asla bitmez de, nitelik olarak içi boşaldı anı yaşamanın.
Para çok önemli artık.
Bu para denen şey de, sürekli biriktirilmesi gereke, uğrunda mücadele edilmesi gereken bir şey.
Tamam, para eskiden de önemliydi ama belli ihtiyaçlar için ihtiyaç duyuyorduk sadece.
Yeme içme, barınma, sağlık, eğitim...
Birçok ihtiyaç devlet tarafından karşılandığı için, temel birkaç kalem dışında para, insanın elinin kiriydi sadece.
Şimdi artık kredi kartları var. İhtiyaç duydu insan ve aldı damardan!
Doğalgaz, ev interneti, cep interneti, konut aidatı, kreş parası, özel okul parası, muayene ve bililumum tahlil parası, gişeden geçme, köprüyü hatta şezlongu, şemsiyeyi kullanma parası...
Bunlar hep temel ihtiyaç oldu artık. Çoğu yoktu eskiden, var olan da cebi acıtmazdı.
Peki ya vergiler?
Sürekli bizi bir şeyler satın almaya alıştırdılar. Normal fiyatın üzerine vergi üstüne vergi eklendi, yine de "almak zorundasın, al!" Dediler.
Aldık.
Onu da aldık bunu da aldık...
Sonrasında, hep o aldığımız şeyler için yaşamaya başladık.
Araba aldık, kendimizden çok arabaya baktık.
Ultra HD televizyonumuzla gurur duyduk, eşimizden usandık.
Akıllı cep telefonu?
2 bardak su içmedik gün içinde ama telefonu en az iki kere şarja taktık.
Mecburduk.
Tüm bu karmaşada, anı yaşamayı bırak, üst komşuya çıkıp iki çay içmeye zaman bulamadık.
Eşyalar bizim için öyle değerliydi ki artık, tüm hayatımızı onları geliştirmeye, yoksa eksik olanı tamamlamaya adadık.
An artık eski an değil.
Aslında bakarsan, hiçbir şey artık eskisi gibi değil.
Her şeyin adı değişmiş. Yeni yeni şeyler eklenmiş.
Dezenformasyona uğramış Tadelle'nin bile, tadı değişmiş.
Klişe bakış açıları var elbette, onlar asla bitmez de, nitelik olarak içi boşaldı anı yaşamanın.
Para çok önemli artık.
Bu para denen şey de, sürekli biriktirilmesi gereke, uğrunda mücadele edilmesi gereken bir şey.
Tamam, para eskiden de önemliydi ama belli ihtiyaçlar için ihtiyaç duyuyorduk sadece.
Yeme içme, barınma, sağlık, eğitim...
Birçok ihtiyaç devlet tarafından karşılandığı için, temel birkaç kalem dışında para, insanın elinin kiriydi sadece.
Şimdi artık kredi kartları var. İhtiyaç duydu insan ve aldı damardan!
Doğalgaz, ev interneti, cep interneti, konut aidatı, kreş parası, özel okul parası, muayene ve bililumum tahlil parası, gişeden geçme, köprüyü hatta şezlongu, şemsiyeyi kullanma parası...
Bunlar hep temel ihtiyaç oldu artık. Çoğu yoktu eskiden, var olan da cebi acıtmazdı.
Peki ya vergiler?
Sürekli bizi bir şeyler satın almaya alıştırdılar. Normal fiyatın üzerine vergi üstüne vergi eklendi, yine de "almak zorundasın, al!" Dediler.
Aldık.
Onu da aldık bunu da aldık...
Sonrasında, hep o aldığımız şeyler için yaşamaya başladık.
Araba aldık, kendimizden çok arabaya baktık.
Ultra HD televizyonumuzla gurur duyduk, eşimizden usandık.
Akıllı cep telefonu?
2 bardak su içmedik gün içinde ama telefonu en az iki kere şarja taktık.
Mecburduk.
Tüm bu karmaşada, anı yaşamayı bırak, üst komşuya çıkıp iki çay içmeye zaman bulamadık.
Eşyalar bizim için öyle değerliydi ki artık, tüm hayatımızı onları geliştirmeye, yoksa eksik olanı tamamlamaya adadık.
An artık eski an değil.
Aslında bakarsan, hiçbir şey artık eskisi gibi değil.
Her şeyin adı değişmiş. Yeni yeni şeyler eklenmiş.
Dezenformasyona uğramış Tadelle'nin bile, tadı değişmiş.
''koronavirüs aşısı olan sözlük yazarları'' şeklinde değiştirilebilir aslında bu başlık. Altına doluşuruz.
aşıya gelince.
ben olmadım şahsen ve 40 yaşındayım.
Bir ton sebebi var tabii de şimdi onları anlatmanın pek yeri değil.
Fakat, açacağız elbet zamanı geldiğinde, bu eski defterleri de...
edit:
@eski defterler: başlık güncellendi.
aşıya gelince.
ben olmadım şahsen ve 40 yaşındayım.
Bir ton sebebi var tabii de şimdi onları anlatmanın pek yeri değil.
Fakat, açacağız elbet zamanı geldiğinde, bu eski defterleri de...
edit:
@eski defterler: başlık güncellendi.
ya hu adamın evinin arkasındaki orman yanıyor.
gün boyu takip ediyor hatta zaman zaman da müdahaleye girişiyor.
en uygun olduğu zamanda da 8-10 dakikalık videolar yayınlıyor.
Bu mu yani?
video yayınlayınca hassas, duyarlı falan mı olunuyor?
sanki adam nijerya'da kaçırıldı da, esir kampından bize canlı yayınla bilgi veriyor...
Mükemmel bir karakter oyuncusudur kendisi. jim Carrey'nin Türkiye şubesi.
gün boyu takip ediyor hatta zaman zaman da müdahaleye girişiyor.
en uygun olduğu zamanda da 8-10 dakikalık videolar yayınlıyor.
Bu mu yani?
video yayınlayınca hassas, duyarlı falan mı olunuyor?
sanki adam nijerya'da kaçırıldı da, esir kampından bize canlı yayınla bilgi veriyor...
Mükemmel bir karakter oyuncusudur kendisi. jim Carrey'nin Türkiye şubesi.
dünyada kaç türlü hassasiyet vardır acaba?
en geniş katılıma sahne olandan, sadece tek bir insanı etkileyene...
kalabalıkları etkileyen, ortak paydada birleştiren mevzular her zaman en tepede...
en dikkat çekici yerde.
aşağılara indikçe sayı azalıyor ama hassaslık yine aynı seviyede...
hassaslık her yerde...
''Aman o alınmasın, aman şu darılmasın, gitmesin birilerinin zoruna'' diye diye, kaldık işte böyle, popülizmin eline.
benim çözümüm şu; ''kimse abartıya kaçmasın!''
uçlardan uzak dursun insanlar, her anlamda...
En azından, popüler olan hep ''uçlar'' olmasın her konuda.
Ortak akla güvenin, akil duruşu önemseyin. Onlara da zaman zaman fırsat verin.
senin hassaslığına en büyük saygıyı, o ortak akıl, akil duruş gösterecektir. Buna inan...
Asgari hassasiyet ancak o zaman geliştirilebilir bir toplumda.
en geniş katılıma sahne olandan, sadece tek bir insanı etkileyene...
kalabalıkları etkileyen, ortak paydada birleştiren mevzular her zaman en tepede...
en dikkat çekici yerde.
aşağılara indikçe sayı azalıyor ama hassaslık yine aynı seviyede...
hassaslık her yerde...
''Aman o alınmasın, aman şu darılmasın, gitmesin birilerinin zoruna'' diye diye, kaldık işte böyle, popülizmin eline.
benim çözümüm şu; ''kimse abartıya kaçmasın!''
uçlardan uzak dursun insanlar, her anlamda...
En azından, popüler olan hep ''uçlar'' olmasın her konuda.
Ortak akla güvenin, akil duruşu önemseyin. Onlara da zaman zaman fırsat verin.
senin hassaslığına en büyük saygıyı, o ortak akıl, akil duruş gösterecektir. Buna inan...
Asgari hassasiyet ancak o zaman geliştirilebilir bir toplumda.
yeni sayfalar adında bir sözlükten gelse davet, belki düşünür.
güzel ile harikulade arasında...
belki biraz daha dinamik, daha coşkulu ve pek tabii ses getiren...
belki biraz daha dinamik, daha coşkulu ve pek tabii ses getiren...
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238