Artık sadece pazartesi günleri değil, haftanın her günü saat 08.00 sularında yaşadığım sendromdur. Sorun şudur ki; sabah kalkıp 10 saat işte çalıştığınız ve sonunda ev kirasını bile karşılamayan bir ücret için bir daha asla geri gelmeyecek olan o 10 saatinizi heba ettiğiniz bir gün yahut kalkıp akşama kadar okulda kalifiyesiz bir eleman olarak mezun olmak için gecenizi gündüz ettiğiniz hayatınızdan, arkadaşlarınızdan, ailenizden ödün vermeniz gereken bu devir içinde rutine dönen bu günlerin yorgunluğunu ve kızgınlığını sabahın ilk ışıklarında ağızda geceden kalma bir tütün tadı ve sırtınızda yaşanmışlığın verdiği o emekçi kamburu ile her günün aynı verimsizlikte olmasını, hatta daha da kötüye gittiğinin gerçeğini kabul etmemenin insan ruhuna vermiş olduğu daralma halidir.
pazartesi sendromu
Okula veya işe gidenlerin her hafta başı düzenli olarak muzdarip olduğu duygusal durum. etkilerini pazar gününün akşamından itibaren göstermeye başlayan bu sendrom, pazartesi sabahı alarmın çalmasıyla birlikte iyice şiddetlenir. 😊
tüm hafta boyu devam eden pazartesi sendromu, cuma günü olunca bünyeyi yavaş yavaş terk etmeye yeltenir. cumartesi-pazar pusuda bekleyen pazartesi sendromu, bir sonraki pazar gününün akşamında yine ortaya çıkar. bu sirkülasyon böyle sürüp gider, taa ki emekli oluncaya kadar. 😊
ama boş gezenin boş kalfası olan, istediği zaman uyuyup istediği zaman uyanan kişiler için pazartesi sendromu diye bir şey yok. Çünkü onların hayatı sendrom. zamanını boşa geçirmekten daha büyük sendrom mu olur? diye soruyorum ve sizleri düşünmeye davet ediyorum sayın seyirciler.
pazartesi sendromu nedir? belirtileri nelerdir? öğrendiğimize göre şimdi başka bir konuya daha açıklık getirelim:
- pazartesi sendromu bulaşıcı mıdır?
* evet. siz solunuzdan kalkıp mahkeme duvarı gibi bir suratla iş yerine / okula giderseniz, tabii ki sirke satan yüzünüzle etrafınızdaki insanları demoralize edersiniz. lütfen sendromunuzu içinizde yaşayın!
- pazartesi sendromu nasıl geçer? pazartesi sendromu ne iyi gelir? (soruya soruyla karşılık verme alışkanlığım hep, haber sitelerinde takaılmaktan oldu. halbuki eski defterler gibi günlük hayat gazetesi varken haber siteleriyle ne işimiz olmalı?) 😊
* pazartesi sendromunu atlatmanın ilk yolu bu hastalığı kabullenmektir. 😊
ikinci aşama size okulu veya işi sevdirecek bir hedef belirlemeniz.
örneğin; lisedeyseniz, "falanca üniversiteyi kazanacağım." veya üniversite okuyarsanız "mezun olup şu işe gireceğim. beni havada kapacaklar." yahut eğer çalışıyorsanız, "hedef 1 milyon TL!" gibi bir amacınız olmalı. âcilen sevgili yapmak da, okuldan veya ofisten nefret derecesinde tiksinmenizi önleyecektir.
pazartesi sabahı en yoğun hâline ulaşan trafikte canınızın sıkılmasını önlemek, otobüsteki ve yollardaki insancıklara odaklanmadan dikkatinizi farklı yerlere vermek için podcast dinlemeyi tercih edebilirsiniz.
o zaman herkese iyi pazartesiler!
tüm hafta boyu devam eden pazartesi sendromu, cuma günü olunca bünyeyi yavaş yavaş terk etmeye yeltenir. cumartesi-pazar pusuda bekleyen pazartesi sendromu, bir sonraki pazar gününün akşamında yine ortaya çıkar. bu sirkülasyon böyle sürüp gider, taa ki emekli oluncaya kadar. 😊
ama boş gezenin boş kalfası olan, istediği zaman uyuyup istediği zaman uyanan kişiler için pazartesi sendromu diye bir şey yok. Çünkü onların hayatı sendrom. zamanını boşa geçirmekten daha büyük sendrom mu olur? diye soruyorum ve sizleri düşünmeye davet ediyorum sayın seyirciler.
pazartesi sendromu nedir? belirtileri nelerdir? öğrendiğimize göre şimdi başka bir konuya daha açıklık getirelim:
- pazartesi sendromu bulaşıcı mıdır?
* evet. siz solunuzdan kalkıp mahkeme duvarı gibi bir suratla iş yerine / okula giderseniz, tabii ki sirke satan yüzünüzle etrafınızdaki insanları demoralize edersiniz. lütfen sendromunuzu içinizde yaşayın!
- pazartesi sendromu nasıl geçer? pazartesi sendromu ne iyi gelir? (soruya soruyla karşılık verme alışkanlığım hep, haber sitelerinde takaılmaktan oldu. halbuki eski defterler gibi günlük hayat gazetesi varken haber siteleriyle ne işimiz olmalı?) 😊
* pazartesi sendromunu atlatmanın ilk yolu bu hastalığı kabullenmektir. 😊
ikinci aşama size okulu veya işi sevdirecek bir hedef belirlemeniz.
örneğin; lisedeyseniz, "falanca üniversiteyi kazanacağım." veya üniversite okuyarsanız "mezun olup şu işe gireceğim. beni havada kapacaklar." yahut eğer çalışıyorsanız, "hedef 1 milyon TL!" gibi bir amacınız olmalı. âcilen sevgili yapmak da, okuldan veya ofisten nefret derecesinde tiksinmenizi önleyecektir.
pazartesi sabahı en yoğun hâline ulaşan trafikte canınızın sıkılmasını önlemek, otobüsteki ve yollardaki insancıklara odaklanmadan dikkatinizi farklı yerlere vermek için podcast dinlemeyi tercih edebilirsiniz.
o zaman herkese iyi pazartesiler!
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238