biraz şiir...

evaca
"Gözleri olanlara dünyada görülecek hiç bir şey olmadığını söylemek zordur. Ne var ki gerçek bu inanın bana. Dünyayı tanımak için dinlemek yeter, yolculuklarda görünenler bir aldatmacadır yalnızca. Gölgelerin peşinde başka gölgeler. Yollar ve ülkeler, önceden bilmediğimiz hiçbir şey öğretemez bize; gecenin dinginliğinde kendi içimizde dinleyebileceklerimizden başka hiçbir şey?”
~a~
evaca
".. kısacık yoğun bir akşam
herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
yoğun bir akşam
bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
ve bir intihar üstüne söylenti
bütün kıyıları dolaştı durdu
kısacık bir akşam.."
~T. U.~
evaca
"... kısacık serin bir akşam
kelebeklerin atlarla yarıştığı
yoğun bir akşam
bazı mektuplar damgalandı postanelerde
oturuldu bir takım şarkılar söylendi
bir adam bir kadının kapısını vurdu
kısacık bir akşam..."
evaca
"Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e
bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim!
Yaşamak... bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim!"

-NazımHikmet-
altay
Ben sana *ok demem,
*oklar duyar ar eder.
Bir zerren düşse *oka,
Onu da mundar eder.

Tanrı senin hamurunu,
Necasetle yoğurmuş.
Annen seni *ıçar iken,
yanlışlıkla doğurmuş.


NEYZEN TEVFİK
altay
gitti gelmez bahar yeli;
şarkılar yarıda kaldı.
bütün bahçeler kilitli,
anahtar tanrıda kaldı.

geldi çattı, en son ölmek,
ne bir yemiş, ne bir çiçek;
yanıyor güneşte petek;
bütün bal arıda kaldı...

/Cahit Sıtkı

Cahit Sıtkı son zamanlarda parmaklarını bile kıpırdatamayacak kadar felçliyken
Peyami Safa şöyle söyler; ''Cahit'in şiiri kendi kehaneti gibidir.''

altay
yorgun bir şiir semada süzülüyo,r
şairin elleri soğuktan büzüşüyor.
yorgunluk bedeni, yavaştan ele geçiriyor,
bu şair ölmüş mü sayılıyor.

bir deli hasreti, elinde kalem şiir yazıyor,
hasreti içini yakarken elleri ısınsın bekliyor.
bir ümit ile birazcık huzur istiyor,
bu satırlarla hayata veda mı ediyor.

yorgunluk geldi başa, buralardan göçmek gerek,
şair kalemi bıraktı, yolculuk başladı demek.
şiirler süzülürken mutluluk ile sema da,
şair neden otursun, kıytırık bir sehpada.

/ALTAY
cordelia
sana gitme demeyeceğim.
üşüyorsun, ceketimi al.
günün en güzel saatleri bunlar.
yanımda kal.

sana gitme demeyeceğim.
gene de sen bilirsin.
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.

sana gitme demeyeceğim.
ama gitme, lavinia.
adını gizleyeceğim.
sen de bilme, lavinia.

özdemir asaf.

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun