confessions

blue raven

1. nesil murahhas - üstad - murahhas -

  1. toplam entry 699
  2. takipçi 4
  3. puan 25121

eski defterler duy sesimi

blue raven
Merhaba
Sizlere evde unutulmuş bir mp3 çaların nasıl dolandırılmama neden olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Ülkenin başkentinde yani büyük bir şehirde doğdum ve büyüdüm. Annem ve babam ortanın biraz üstü gelire sahip, ben ve kardeşimi ellerinden geldiğince en iyi şekilde okutup büyütmeye çabalayan insanlardı. Özellikle babam biraz eski kafalı olsa da ihtiyaç dahilinde tutumlu olmayı, dürüst olmayı ve her zaman doğru sözlü olmayı öğütleyen biriydi. Hayatını bu şekilde yaşamış, bize de böyle öğretmişti. Hep tanıştığımız ve konuştuğumuz herkesi kendimiz gibi bildik, ne biz kandırdık kimseyi ne de biz kandık. Ta ki kendi başıma yaptığım ilk şehirlerarası yolculuğuma kadar.
Hayalim doktor olmaktı. Çok uzun ve sıkı bir çalışma temposundan sonra çalışmamın meyvesini almış ve tıp fakültesini kazanmıştım. Ancak ailemden uzakta başka bir şehirde. Ailemden uzaklaşmak bir yerde iyi olacak kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğreneceğim diye düşünüyordum. Biraz özlem olacaktı elbette ama büyüyüp adam olacaktım sonunda. Aslında daha yeni birlikte olmaya başladığım bir kız arkadaşım vardı. Her şeyden çok onu özleyecektim.
Muavin kalkıyor diye bağırdığında annemin gözlerini dolduran yaşlar taşıp yanaklarını ıslatmaya başladı. Babamın yüzünde özlem ama yüreğinde de gurur vardı. Kardeşim okulda olduğu için yanımızda yoktu ama ıkına sıkıla kız arkadaşım gelmişti. Ben içimde tarifi zor olan karmaşık duygular yaşarken sadece ilk fırsatta geleceğim sizlerden ayrı kalmak çok zor olacak diyebilmiştim. Otobüsteki koltuğuma oturduğumu, başımı cama yaslayıp bana el sallarlarken her birini çok sevdiğimi içimden haykırdığımı bugün gibi hatırlıyorum.
Uzun süre dalgın seyahat ettikten sonra bir elin bacağıma dokunmasıyla irkilmiştim.
- Merhaba ailenden ilk ayrılışın değimli
- evet çok mu belli oluyor
- hem de nasıl….
Diye başlayan ve yaklaşık 8 saatlik yolculuk boyunca derinleşen bir muhabbet. Şimdi o zamanı yeniden düşündüğümde hıı hıııı deyip konuşmaya başlamadan mp3 ümü açıp kulaklığımı taksaydım diyorum. Ama kader o kahrolası mp3 ümü evde unutmak zorundaydım tabiî ki.
Yaklaşık 35 yaşlarında, saçları hafifçe beyazlaşmış, tıknaz 160 cm boylarında, yavaş ve kısık sesle konuşan, üzerindeki giysilerinden maddi açıdan çok kazandığı söynelemeyecek biriydi. O da ailesinden 3 aydır ayrı yaşıyormuş ve bu sürenin 2 ayını kanser tedavisi görmek için hastanede yatarak geçirmiş. Önceleri kolunda çıkan bir yaradan başlamış ama deri kanseri olduğu geç anlaşılmış. Kanseri ilerlemiş önce akciğerine sonra da beynine sıçramış ama yaşının genç olması ve anlatmış olmasına rağmen anlayamadığım kanserinin bir özelliğinden ötürü yoğun kemoterapi ile düzetilebileceği ancak dışarıdan gelebilecek enfeksiyonları önlemek için mecburen hastanede uzun vakit geçireceği söylendiğinden yatmış 2 ay.
Karısı çocuk felci geçirdiğinden dolayı özürlüymüş ve çalışamıyormuş kendiside bir devlet dairesinde memur olarak çalışıyormuş. Ben, bu dönemde memursun iyisin gibi laflar etmeye kalktığımda lafı ağzıma tıkayarak getir götür işleri yapan bir odacı olduğunu ve tahmin ettiğim gibi çok kazanmadığını söylemişti. Babasını kaybedeli çok olmamış evde annesi, kız kardeşi karısı ve 3 yaşındaki oğlu ile birlikte kalıyorlarmış. Şehrin kenar mahallesinde derme çatma bir evde birbirlerini seven mutlu bir aile olarak yaşıyorlarmış. Mutlularmış ancak tek gelir kaynakları kendisinin maaşıymış o da ancak boğazlarına yetiyormuş. Ben haline ve söylediklerine bakıp acımıştım kendisine. Ne hayatlar var Allah yardımcısı olsun kendisine diye iç geçirirken, cebinden bir çeşit kazı makinesinin resmini çıkarmıştı. Bunun için biriktirdiğim tüm paramı tedavim için harcadım tabi sağlık daha önemli ama keşke bu aleti almış olsaydım deyivermişti. Merakımla nedir o diye sormamla hikayesini bir çırpıda anlatmıştı.
Babası ölmeden bir gün önce eline eski yıpranmış bir kroki tutuşturmuş. Söylediğine göre oturdukları yerler çok eskilerde sit alanıymış, siyasal partilerin seçim yatırımları arasında imara açılmış ve üzerine mahalleler kurulmuş. O bölgede keşif yapan ilk mühendisler bir kral mezarı keşfetmişler. İçinde altın para ve ziynet eşyaları bulmuşlar ancak kimseye söylememişler. Daha sonra gelip alabilmek içinde yerini gösterir bir kroki çizmişler. Bu mühendisler 3 kişiymiş. İkisi bindikleri uçağın düşmesiyle ölmüş. Kalan diğer mühendis ise Alzheimer hastası olmuş. Yanımda oturan adamın babası da bu mühendisin hastabakıcısıymış. Bir gün kitaplarının arasında bu krokiyi bulmuş ve bir şekilde mühendisin ağzından hikayeyi öğrenip krokiyi çalmış. Onun ölümüyle de kendisinin eline geçmiş. Başka kimsenin haberi yokmuş. Oradan çıkacak para ile önce kendi tedavisini tamamlayacak, karısına hep istediği bahçeli kır evi alacak, çocuğunun iyi bir eğitim almasını sağlayacak, kardeşine iş kuracak, annesi içinde içinde banyo küveti bulunan sıcak bir ev alacakmış. Arta kalan parası ile de artık bir futbol takımımı alırmış, kargo şirketimi kurarmış, gemi satın alıp ticarete mi başlarmış henüz karar vermemişmiş.
O anlattı ben ondan daha fazla heyecanlandım. ben heyecanlandım o daha da ballandırarak anlattı. Aradan geçen 3 saat sonunda onun yüzünde pis bir gülümseme benim ağzımın kenarında salyalar vardı. Kıvama geldiğimi düşündüğü bir an olmalı ki dönüp bana “sen iyi bir çocuğa benziyorsun aileni de gördüm onlarda temiz insanlara benziyorlar hatta sevgilinle birbirinize çok yakışıyorsunuz onlar için sende bir şey yapmak istemez misim?” Diye sormuştu. Bende nasıl coşkuyla “evet isterim tabiî” ki dediysem, bulacağım para zaten çok fazla istersen bana ortak olabilirsin demişti. Bende biraz korkak biraz ürkek isterim tabii ama beni ortak alırmısın yanına demiştim. Alırım elbette ama biraz daha beklemen gerekecek çünkü bu kazı aleti lazım gömüyü çıkartmak için onu almak içinde para biriktirmem lazım. Ne kadar o alet diye sormaz olaydım. 24 bin cevabıyla hemen aklımdan bir hesap yaptığımı hatırlıyorum. Kiraladığım ev için bir yıllık parasını peşin verecektim ev sahibine ve ilk ev ihtiyaçlarım çok olacağı içinde iki aylık harçlığımı koymuştu babam cebime. İkisini topladım ve cebimde tam 24 500 para vardı. Hemen atılmaz olaydım. Tamam ben verebilirim bu parayı ama nasıl ortak olacağız. Adam gömüden çıkandan yüzde 10 teklif etti ben 40 dedim bir pazarlığa oturduk ve sonunda yüzde 26.5 'a anlaştık. Mola yerine yaklaştığımız için adam inmeden benden parayı istedi bende aptal gibi verdim.
Otobüs durdu ben tuvalete gittim. Ayaklarım yere basmıyordu heyecandan. Kim bilir hayatım nasıl değişecekti. Anneme babama kardeşime alacaklarımı hayal ettim. Sevgilime güzel bir düğün sonrasında balayı, dönüşünde bahçeli havuzlu bir villa. Belki çok para olurda hiç işe gitmem dünyayı dolaşmaya çıkarız birlikte. Allah'ım ne güzel olacak her şey..
Mola sonunda yerime oturdum tam hareket edecekken yanımda ki adamın gelmediğini beklememiz gerektiğini söyleyerek otobüsü durdurdum. Muavin aşağıya indi etrafına bakındı sonra da kaptan şoföre gidelim abi gelmiyormuş dedi. Ben şaşkın şaşkın ne oldu diye sorarken adamı siyah lüks bir araca binmek üzereyken gördüm. Şok olmuş ne olduğunu anlamaya çalışırken bana el salladı ve hayatımın dersini veren o sözleri söyledi.
“çıplak birisi sana gömlek veriyorsa dikkatli ol”

nobel ödülü

blue raven
Alfred Nobel, Stockholm'de 1833 yılında doğmuş İsveç'li kimyacıdır. Nitrogliserin'i patlayıcı madde olarak kullanma yollarını araştırdı. 1864 yılında araştırmalarının sonucu olarak “Dinamit Barutu'nu buldu. Araştırmalarına devam eden Nobel, 1877'de “Balistit” adını verdiği yeni bir çeşit barut tasarladı.
Nobel Ödülü, 1896 tarihinde açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan bir ödüldür. İlk Nobel ödülleri 1901 tarihinde verilmeye başlanmıştır.

son doong mağarası

blue raven
vietnam'ın Quang Binh eyaletinde bulunan Son Doong Mağarası, dünyanın en büyük mağarasıdır. Laos sınırı yakınlarındaki sarp Phong Nha-Ke Bang Ulusal Parkı'nın içinde gizlenen mağara, Annamit Dağları'ndaki çoğu henüz haritalandırılmamış 150 kadar mağaradan oluşan sistemin bir parçasıdır. ilk araştırma ekibi gezisinde 60 metrelik çamurlu bir kalsit duvar yollarını kesene dek dört kilometresini keşfedebilmişti. Bu mağaralar sisteminin toplam 150 km uzunluğunda olduğu ayrıca Mağaranın 2.5 milyon yıl önce oluştuğu tahmin ediliyor.

piri reis

blue raven
denizcilik tecrübesini amcası kemal reis yanında akdeniz'de sicilya korsika sardunya daki akınlarda korsanlık yaparak kazanmıştır. ıı. beyazıt zamanında venediklilere karşı olan savaşta osmanlı donanmasına davet edilmiş ve gemi komutanlığı görevi yapmıştır. barbaros hayrettin paşa'nın ölümü sonrasında kızıl deniz ve basra körfezinde kaptanlık yapmıştır ama emrindeki donanmayı basra'da bırakması ve mısır beyler beyi mehmet paşa ile düştüğü anlaşmazlık sonucu hakkında olumsuz hükümler verilerek idam edilmiştir. yapmış olduğu seferler boyunca gözlemlerini kitab-ı bahriye'de toplamış ve ilk dünya haritasını çizmiştir.

alekseyeviç dyatlov

blue raven
alıntı
... Olayın en ilginç yönü ise Brinollel'in kafatasındaki, Dubinina ve Zolotarev'in kaburgalarındaki kırıklardır. Daha da fazlası Dubinina'nın dili, gözleri ve dudağı yoktur. İlginçtir ki kaburgalarında kırıklar tespit edilen iki cesette de dışardan bir darbe izine rastlanmamıştır. Çok ilginçtir ki sonradan yapılan incelemede, elbiselerin üzerinde radyasyon kalıntılarına rastlanmıştır....
olayın tamamını okumak isteyenler için...

köle

blue raven
köle denilince hep aklıma orta okuldaki öğretmenim gelir. kulakları çınlasın bir gün ders sırasında konu nereden açıldıysa köle, işçi, emekçi kimdir diye sordu ve sonra da kendi açıkladı. işçi çalışmasının, iş üretmesinin karşılığını maddi olarak alan - kazanan insan, emekçi ise yaptığı iş karşılığında maddi olarak bir kazanç elde etmeyen insandır. ardından ikinci bir soru daha sordu. "peki emekçi maddi bir kazanç elde etmiyorsa kimdir bunlar?" ve ardından yine cevabını kendi verdi. annelerimiz ve köleler.....

kolezyum

blue raven
Kolezyum, İmparator Vespasianus tarafından M.S. 70'li yıllarda yapımına başlanmış, M.S. 80'de Titus döneminde tamamlanmıştır. Kolezyum adını, önünde bulunan İmparator Nero'nun günümüze ulaşamamış “Colossus Neronis” heykelinden aldığı düşünülmektedir. Kolezyum'da gladyatör dövüşlerinin yanı sıra deniz savaşları canlandırmaları, hayvan avlama gösterileri, idam törenleri, klasik mitolojiye dayanan tiyatro gösterileri de gerçekleştirilirmiş.

egzema

blue raven
egzemada esas problem cildin bariyer fonksiyonunun bozulmuş olmasıdır. bu bozulma ile birlikte cildin su tutma özelliğinde de bozulma görülür. az su tutan cilt kuru olmaya başlar ve çeşitli allerjenler cilt bariyerini kolayca geçerek bağışıklık sistemini uyararak allerjik reaksiyonların gelişmesine yol açarlar.
tedavisinde amaç öncelikli olarak derinin bozulan bariyer fonksiyonunu onarması için imkan sağlamaktır. örneğin ev hanımları ev işi yaparlarken eldiven kullanabilirler. ya da vücudun çeşitli bölgelerinde çıkan egzemalar için ılık suyla banyolar yapılabilir. cildin nem kaybını önlemek için su veya yağ bazlı nemlendiriciler kullanılabilir. birde en önemlisi cildi tahriş edebilecek uygulama ve giysilerden kaçınmak olacaktır.

görgüsüz

blue raven
gerçekte kişiliğini tam oturtamamış, ruhunu tam olarak olgunlaştıramamış insandır kendileri. bir de en çok konuşmalarına "resmen" diye başlarlar.
"resmen ingilizce filmi altyazısını kapatarak izliyorum ama benim ingilizcem ingiliz ingilizcesi amerikalılar çok yayvan konuşuyorlar biraz anlamakta zorlanıyorum."

noel

blue raven
Doç. Dr. Haluk Berkmen, araştırmalarına göre Noel Ağacı süsleme geleneğinin kökenini İslamiyet öncesi Asya Türklerine ait Hayat Ağacı inancına dayandırmıştır. Akçam ağacının kış mevsiminde dahi yapraklarını dökmemesi ve sürekli yeşil kalması sebebiyle Türkler'de ”hayat ağacı” diye adlandırılmıştı. eski türkler bir çam ağacının dallarına renkli kurdeleler, çaputlar bağlayarak süslüyor ve yanına hediyeler bırakıyorlardı. İnsanlar aydınlığın karanlığı yenmesini kutluyorlardı.
yeni yılınız huzur ve mutluluk dolu olsun.

kızımla çıkmanın kuralları

blue raven
kızımla çıkmak isteyenlerin öncelikli olarak uymak zorunda olduğu kurallar.
1- Bir iş bul
2- Seni sevmediğimi anla
3- Ben her yerdeyim
4- Onu üzersen, ben de seni üzerim
5- Eve 30 dakika erken getir
6- Kendine bir avukat bul
7- Yalan söylersen, anlarım
8- O benim prensesim, senin zaferin değil
9- Hapse geri dönecek olmam umurumda değil
10- Ona her ne yaparsan aynısını sana yaparım

sma hastalığı

blue raven
sma (Spinal Musküler Atrofi) omurilikte bulunan motor sinir hücrelerinin kaybına yol açarak vücut merkezine yakın kasların etkilenmesiyle, vücutta iki taraflı olarak güçsüzlüğe yol açan, kaslarda ilerleyici bir güçsüzlüğe ve kas kaybına yol açan genetik geçişli bir hastalıktır. SMA hastalarındaki SMN geni hiç protein üretemediği için vücuttaki motor sinir hücreleri beslenemez ve bunun sonucunda istemli kaslar görevini yapamaz hale gelir. 4 farklı tipi bulunan SMA halk arasında "gevşek bebek sendromu" olarak da bilinir. Bazı durumlarda yemek yeme ve nefes almayı bile imkansız hale getiren SMA'da görme ve işitme duyuları etkilenmez ve his kaybı olmaz. Kişinin zeka düzeyi normaldir.
2016 tarihinde FDA onayı alan bir ilaç, bebek ve çocukların tedavisinde uygulanmaktadır. Bu ilaç SMN2 geninden SMN adlı protein üretimini ve hücre beslenmesini sağlayarak sinir hücre ölümlerinin geciktirilmesini, böylelikle semptomların azaltılmasını amaçlamaktadır.
Oldukça yüksek maliyeti olan ilacın etkileri ve yan etkileri tam olarak bilinmediğinden yetişkin SMA hastaları üzerindeki etkileri netleşinceye kadar sadece tip-1 SMA hastaları için kullanımı uygun görülmektedir.
sma hastalığı ile mücadele derneği
19 /

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun