doz aşımı yapılırsa zarar veren duygu. düşkünlük, doymazlık gibi anlamlara gelen hırs; ekseriyetle kötü arzuları anlatmak için kullanılan bir terimdir. kimileri şöhret hırsıyla yanıp tutuşur; birileri ondan bahsetsin, meşhur olsun diye yapmadığı şey kalmaz. fenomen olmak için her türlü rezilliğe ıslak imzasını atar (!) ve bundan da hiç gocunmaz. bazıların gözünü de mal-mülk hırsı bürümüştür. milyarlarına milyarlar eklemek için her şeyi yaparlar fakat ceplerinden 3 kuruş çıkmaması için sefil gibi yaşarlar. bunun adına da tutumluluk, tasarruf derler. oysa onlar pintilerin ta kendileridir.
hırslanmak, başkalarını yoksamaya sebep olmaamalıdır. hırs yaptı diye istediği şeyi elde etmek için başkasının üzerine basıp yürümeye çalışanlar ummadıkları anda yere serilir.
insanı çoğu zaman onun düşmanları hırslandırır. eleştiriler bir ok, kalp de bir dart tahtası gibidir. insan yıkıcı eleştirilerle hırs yapar ve 'görürsünüz ulan, size gününüzü göstermezsem adam değilim anasını satayım' moduna girer.
kilolu bir insan boğazına hiç hâkim olamayıp sürekli 'ye babam ye' çerçevesinde hayatını sürdürürken (!), bir gün birinin 'aaa göbeğin büyümüş hamile misin?' veya 'toplam malzemen bu kadar mıydı?', '10 tane gezegen var diyolar da sen 11. gezegen falan mısın?' gibi sözleriyle hırs yapar. böylece o big king'lerden, güllüoğlu baklavalarından, hacıoğlu dönerlerden ve komagene çiğköftelerden bir anda soğur. azmeder, bağrına taş basar ve kısa zamanda kilolarını şutlar.
azim demişken hırs ve azim arasında da farklılık olduğunu hatırlamak gerekir. azim iyi ahlâklı insanların meziyetlerindeyken başkasına zarar vermeye yol açan hırs, bencil ve çıkarcı insanların vasfıdır.
hırs sonu gelmeyen ve aşırı derecede tutku/arzu; kızgınlık, öfke gibi anlamlar taşır. hırslı insanın amacı başkasını mağlup etmek, ondan üstün olmaktır. hırslı insan kolay kolay tatmin olmaz, yenilgiyi kabullenmez.
azimli insan yenildiğini kabul eder, fakat yılmaz. kaybettiklerini kazanmaya çalışır. başkasını alt etme gibi bir hedefi yoktur. azimli insan 'ben başarayım yeter' düşüncesindedir, kıskanç ve kötü niyetli değildir. kendisine odaklanmıştır. zaten çalışkan olduğu için başkalarının ne yaptığıyla uğraşacak vakti yoktur. azimli insan kanaatkârdir, yetinmeyi bilir.
Nedense sevemedim ben bu programı yahu. Her akşam TV8 de görmek bile sıkıyor beni. Çok yapmacık ve kurgu geliyor zevk alamiyor insan izlerken. Ama müdavim izleyicileri var yani. Ne olursa olsun bir emek var ortada umarım emeğe değen bir başarı elde ederler.
Alfred Nobel, Stockholm'de 1833 yılında doğmuş İsveç'li kimyacıdır. Nitrogliserin'i patlayıcı madde olarak kullanma yollarını araştırdı. 1864 yılında araştırmalarının sonucu olarak “Dinamit Barutu'nu buldu. Araştırmalarına devam eden Nobel, 1877'de “Balistit” adını verdiği yeni bir çeşit barut tasarladı.
Nobel Ödülü, 1896 tarihinde açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan bir ödüldür. İlk Nobel ödülleri 1901 tarihinde verilmeye başlanmıştır.
Nobel Ödülü, 1896 tarihinde açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını taşıyan bir ödüldür. İlk Nobel ödülleri 1901 tarihinde verilmeye başlanmıştır.
kızımla çıkmak isteyenlerin öncelikli olarak uymak zorunda olduğu kurallar.
1- Bir iş bul
2- Seni sevmediğimi anla
3- Ben her yerdeyim
4- Onu üzersen, ben de seni üzerim
5- Eve 30 dakika erken getir
6- Kendine bir avukat bul
7- Yalan söylersen, anlarım
8- O benim prensesim, senin zaferin değil
9- Hapse geri dönecek olmam umurumda değil
10- Ona her ne yaparsan aynısını sana yaparım
1- Bir iş bul
2- Seni sevmediğimi anla
3- Ben her yerdeyim
4- Onu üzersen, ben de seni üzerim
5- Eve 30 dakika erken getir
6- Kendine bir avukat bul
7- Yalan söylersen, anlarım
8- O benim prensesim, senin zaferin değil
9- Hapse geri dönecek olmam umurumda değil
10- Ona her ne yaparsan aynısını sana yaparım
ABD'li doğum görevlisinden 'cinsiyetsiz dil' sitemi: "Anne kelimesini kullanmam yasaklandı. Doğum yapan bedenler, doğuran insanlar, emzirici...Bunu sorgularsanız anında 'transfobik' kabul ediliyorsunuz." Diye konuştu. ABD'de her gün verilen yeni kararlarla gündem olmayı basarbiliyor. Bu nasıl bir zihniyet, ne yapmaya çalışıyorlar anlayamıyorum. Yaratılış özelliklerimiz gereği, biz kadınlar, doğurganlık ozelligimizle, üstün bir meziyet verilmiştir. Bu hormonal ve fiziksel ozelliklerimizle ilgili bir durumdur. Sırf bu özelliklere sahiptir diye kadınlar elbette ki kutsaldır ama bir erkekten üstün değildir. Her iki cins birbirini tamamlar, biri diğerinden üstün değildir. Dolayısıyla bu özelliklerden dolayı doğuran kadın, ya da herhangi bir durumla ilgili erkek, dediğimizde korkuya mahal verilebilecek bir durum oluşmamalı.
öğretmenler ügünü olma özelliğine sahip ve bu sene salı gününe tekâbül eden gün. ayrıca bu gün, takvimde 'soğukların başlaması' olarak geçmektedir. ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin 'öööretmenim ööretmenler (!) gününüz kutlu olsun' diyerek kutladığı bu gün; liseye gelince 'hocam öğretmenlergününüz kutlu olsun' şeklinde değişir. üniversite kazanıldığında ise o gün artık profesörlerin, akademisyenlerin günüdür sizin gözünüzde. bu gün öğretmene basit de olsa bir çiçek vs. almak âdettendir. ne kadar örnek öğrenci olsanız bile 'ah, hocam notlarım yeter öyle değil mi? benim başarılarım sizin için en büyük hediyedir' diyemezsiniz. gerçi, hakiki öğretmenler için böyledir. onlar öğrencilerinin mutluluğuyla sevinir, gerçekten öğretmeye çalışır ve onların başarılı olmasını yürekten ister. eğer siz öğretmeninizin arkasından 'ıyşşş suratsız gökhan bana yine 45 vermiş' yahut 'şu matematikçi sevda gelmese keşke yine kafamızı ütüleyecek' tarzında konuşuyorsanız öğretmenler günü kutlama merasiminiz ağız ucuyla gerçekleşecektir. ama 'inek' diye tabir edilen fakat aslında 'örnek' olan ideal öğrenci tiplerindenseniz, dersi derste dinleme ilkesini benimseyerek öğretmenin gözüne girdiyseniz bir süre öncesinden başlayarak 'öğretmenime ne hediye alsam?' diye araştırma yapmanız muhtemeldir. ama 'öğrenciler günü diye bir şey var mı? neden kimse bizim günümüzü kutlamıyor' diye isyan bayrağını çekerek öğretmenler gününü protesto edecekseniz ona diyecek bir şey yoktur.
bir de öğretmenler gününde yapılan tören kapsamında şiir okuyanlardansanız tamam; siz görevinizi yerine getirdiniz demektir. (!)
anne-baba da bir öğretmendir aslında, o açıdan bakılacak olursa, onların da bu gününü kutlamak lâzım gelir.
insan öğretmenlerini unutmamalı, hiç olmazsa bu günnde arayıp sormalıdır. ama 'ya şimdi ne yapıyorsun ne ediyorsun diye soracak, boş gezenin boş kalfası takılıyorum iş miş de yok' diyorsanız aramamak istemekte haklısınızdır. o zaman siz de mesaj atarak bu sorumluluğunuzu îfâ etmelisinizdir.
yalnız öğrencisine yan gözle bakan, yahut ona şiddet uygulayan; ya da bağırıp çağırarak rencide eden, kök söktüren, bunları yapmasa bile öğrencilere bilgi nâmına bir şey öğretmeyen, salla baş al maaş kafasında, derse gelip yoklama almakla yetinen ve bütün dersi öğrencilerin işlemesini (sunum yapmasını, kitaptan okumalarını) vs. talep eden, kendisini hiç zora sokmayan öğretmenler bu günde tebrik edilmeyi hak etmemektedir.
bir de öğretmenler gününde yapılan tören kapsamında şiir okuyanlardansanız tamam; siz görevinizi yerine getirdiniz demektir. (!)
anne-baba da bir öğretmendir aslında, o açıdan bakılacak olursa, onların da bu gününü kutlamak lâzım gelir.
insan öğretmenlerini unutmamalı, hiç olmazsa bu günnde arayıp sormalıdır. ama 'ya şimdi ne yapıyorsun ne ediyorsun diye soracak, boş gezenin boş kalfası takılıyorum iş miş de yok' diyorsanız aramamak istemekte haklısınızdır. o zaman siz de mesaj atarak bu sorumluluğunuzu îfâ etmelisinizdir.
yalnız öğrencisine yan gözle bakan, yahut ona şiddet uygulayan; ya da bağırıp çağırarak rencide eden, kök söktüren, bunları yapmasa bile öğrencilere bilgi nâmına bir şey öğretmeyen, salla baş al maaş kafasında, derse gelip yoklama almakla yetinen ve bütün dersi öğrencilerin işlemesini (sunum yapmasını, kitaptan okumalarını) vs. talep eden, kendisini hiç zora sokmayan öğretmenler bu günde tebrik edilmeyi hak etmemektedir.
Gerçekleşmeyecek hayal, Olmayacak gerçeklerin peşindeydik oysa.
Yazar:Hakan TAŞIYAN
Yazar:Hakan TAŞIYAN
Almanlar aşılarına o kadar güveniyor olacak ki, aşı Olanlar ve koronavirüs geçirip iyileşenler artık kısıtlamalardan muaf olacaklarmış. Normalleşme süreci dediğin işte böyle olur. Almanlar yine Öncü olduklarını gösterdiler. Aşı karşıtlarına duyurulur.
Hatrı için aşkın yüce dağlar delindi.
Harika evliliğin sırrı nedir? İki mukemmelin bir araya gelmesi mi yoksa birbirlerinin kusurlarını örtmeleri mi ? Bence çiftlerin birbirlerini eksiklikleri yada hataları ile kabul etmesi evliliğin en güzel ve en özel yanı.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238