model ve emre aydın'ın yıllar yıllar önce beraber söyledikleri düet parçası.
"Uyurken izliyorum, en sevdiğim halini
Saçların dağınık, yüzünde yastık izi
Bir pazar kahvaltısı gibi"
diyordu şair... (!) bu sözü eğip bükerek pazar kahvaltısıyla arasında nasıl bir ilişki kursam diye düşündüm, beyin kıvrımlarımı harekete geçirdim, nöronlarımı çalıştırdım ancak tam olarak başarı sağlayamadım. gerçi insan yanlış anlamak isterse her şeyi farklı anlamlara çekebilir. mesela biraz mantık sınırlarının dışına çıkacak olursak şöyle bir yorumda bulunmamız mümkündür:
"saçların dağınık, yüzünde yastık izi"
evet, bu neredeyse her kadının uyku adı verilen biyolojik sürece geçtikten belirli bir süre sonra -gecenin ortalarına doğru- başına gelen alışılmış bir hâdisedir.
pazar günü nefis bir kahvaltı hazırlanmıştır. her şey dört dörtlüktür, sofrada bir kuş sütü eksiktir. (galiba markette kalmamış, o yüzden alamamışlardır.) (!)
ama bir şey olur; tansiyon birden yükselir. aile bireyleri gerilmeye başlar, ses frekansı artar, herkesin sesi daha yüksek desibelde çıkmaya başlar. anladınız işte; kavga oluyordur.
o çıtır simitler, yumuşak poğaçalar, altın sarısı patatesler, bol sucuklu yumurtalar ve Doğuş poşet çaylar (!) ziyan olur. (bu kadar şeyi bir arada hazırlayan varsa zaten yiyemediğine sevinsin, öbür türlü kalori komasına girerdi.)
sofra dapılır, tabak çanak kalmaz hepsini yere indirirler ve içindeki her şey saçılır. böylece "saçların dağınık, yüzünde yastık izi" tahakkuk etmiş olur; her taraf yiyecek iziyle lekelenir. işte bir pazar kahvaltısı pazar faciasına böyle dönüşür.
ya da pazar kahvaltısına misafirler davetlidir. çocuklar her yeri dağıtarak bu sözü tahakkuk ettirir. o da bir başka ihtimaldir.
saçmalamakta sınır yoktur, amaç birilerinin gülümsemesine vesile olabilmektir.
Herşeyin doğalı güzeldir arkadaş ya. Mesela ekmeğin yada eşyanın ama en güzel doğallık insana yakışır. Olduğun gibisin görüntü olarak davranış olarak. Aslında etrafında çok yapay tıp bulunanlar beni çok daha iyi anlayacaktır. Yapay tipler beni baya geriyor bu ara.
An itibari ile 1-1 lik eşitlik ile devam eden ve grupta ikincilik iddiamızı bitiren bir skor olabilir bu sonuç. Mutlaka 2. Gol lazım ama bizim çocuklar hiç ümit vermiyor. İnşallah bir gol atarlarda bu kadar erken kopmayız elemelerden :(
Öncelikle siteye yeni kayıt oldum, bu ilk entry'de herkesi selamlıyorum.
Gel gelelim reklam meselesine...
Toplumun isteğine göre şekillendiği için aslında dönemin sosyokültürel yapısını çok iyi yansıtırlar. Bazı geceler oturur değişik yıllardan reklam kuşakları izlerim. Çok sevdiğim, yapmaktan hiç bıkmayacağım türde bir aktivite. Geçmişte kimmişiz, neymişiz, apaçık önümüzde.
Buyurun efendim, buraya bir örnek bırakıyorum...
(Cine 5'in külçe altınına kalbimi bıraktım...)
Gel gelelim reklam meselesine...
Toplumun isteğine göre şekillendiği için aslında dönemin sosyokültürel yapısını çok iyi yansıtırlar. Bazı geceler oturur değişik yıllardan reklam kuşakları izlerim. Çok sevdiğim, yapmaktan hiç bıkmayacağım türde bir aktivite. Geçmişte kimmişiz, neymişiz, apaçık önümüzde.
Buyurun efendim, buraya bir örnek bırakıyorum...
(Cine 5'in külçe altınına kalbimi bıraktım...)
Adını daha önce duymamıştım cardata şirketinin. Belki benim ayıbım bilmiyorum ama kur farkından dolayı araç fiyatlarının %12-13 oranında artacağını söylemiş sayın genel müdürleri. Yani bunu söylemek için illa cardata müdürü olmaya gerek yok görünen köy klavuz istemiyor. Bilmediğimiz birşey söyleseydi keşke...
aynen oyle aksam yatmayiz sabahta kalkmak istedigimiz zaman kalkmayiz ya tan tana cıkarır yada daha yeni yattim diyip yatar kalkmayiz hepimizde bu klasik soz.
2 sinovac + 1 biontech ile dahil olduğum liste
Ermenistan savaş suçu işlemeye devam ediyor. Siviller vuruluyor.
Samsunaki siddet cok canice yapilan bir siddetti aslinda yapilan siddedin cezasi idam olmasi gerekir ama turkiyenin yapisinda idam yok cok caniceydi ama icim ciz etti cok uzuldum allah kadinlari basimizdan eksik etmesin
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238