En güzel intikam sessizce gitmektir içinde öldürmektir o kişiyi. Damdan düşer gibi sensiz kaldığında anlıyor olayın nasıl buraya geldiğini. O noktada da asla bakmamamız gerek arkamıza çünkü yol önümüzde, önümüzü görmemiz lazım tökezlememek için.
Çocukken çok izlerdim özenirdim de keşke öyle kendi kendime konuşabilsem diye delilik gibi gelirdi, büyüdüm ve kendimi kendimle konuşurken buldum. Çünkü insanın kendinden başka arkadaşı olmuyormuş ve zaman bunu acıta acıta öğretiyormuş.
Sağlıklı ilişkilerde hata yanlış olmamalı. Bir ilişkiyi sağlamlaştıran temellerden biri güvendir. Aldatmak yalnızca fiziki bir durum değildir bence. Birini kandırmak diyebiliriz kelime anlamı olarak. İnsan sevdiğini kandırır mı? Kandırmak sağlıklı bir iletişim sağlar mı? Düşünmek gerek biraz.
çok kötü hastalıklı ruh hali. narsiste narsist olduğunu asla anlatamıyorsun bu uğurda paramparça olan sen oluyorsun. manipüleyi, ruh emiciliği, bağımlılığı bir salıyor kanına bi bakmışsın o bataklığa girmişsin hem de hiç haberin yokken. çıkmak istediğinde izin vermiyor kaçıp kurtulamıyorsun takılı takılıyorsun allah herkese narsistlerden uzak bir yaşam sunsun. hayatınızda böyle insanlar varsa asla sizi manipüle etmesine izin vermeyin bırakın kendi yağında tek başına kavrulsun. kendinizi boş yere yormayın bu yolda.
aslında hem zor hem de kolay olan durum. herkesin kendine göre haklılık payını düşünürsek anlaşmak zor, empati ve anlayışı hesaba katarsak bir o kadar da kolay. kocaman insanların anlaşamaması çok garip gelirdi ben küçükken. şimdi ilişki kurdukça anlıyorum bazen insan aynı dili konuşamıyor. tek kişinin çabasıyla olacak şeyler değil aile olmak. iki kişinin aynı frekansı yakalamasıyla mümkün olabilecek bir olgu. fedakarlık gerektirir, emek gerektirir. sevginin de yetemediği kurum aslında aile kurumu.
ilk sezonları çok güzeldi sonraları kaostan seviyesizlikten geçilmeyen saçmalık daniskası program. izlemiyorum uzun zamandır önermiyorum da.
geçmişe dönüp baktığımızda yapılan hataları, pişmanlıkları sorguladıkça ders almaya başlıyorsun hayatta. bu sorgulama esnasında şimdiki aklım olsa diyoruz ama şunu unutuyoruz ki o zamanlarda o akıllarla yaptıklarımızın neticesinde şimdiki aklımıza sahibiz.
Ne alakası var ya, saçmalama. Bu ikisi söyleniyorsa kaçın. Külliyen yalan olma olasılığı çok yüksek.
Çok uzun zamandır tütün içiyorum. Bu aslında zamdan dolayı yaptığım bir eylem değildi. Kıbrıstaki tütünün verdiği hazdı. Tabi Türkiye'ye gelince durum bir hayli değişti. Tütünün tadının market sigaralarına kıyasla daha içilesi olduğunu düşünüyorum. Buna ek olarak artan fiyatları da ele alırsak tütün daha akıllıca sayılabilir. Eğer yapabiliyorsanız komple bırakın keşke bende bırakabilsem..
eskiden arabam vardı dehşet bir kaza sonucu perte çıktı. çok şükür burnumuz bile kanamadı. o günden beridir almak ve almamak arası gidip geldiğin başlık. bu arada şimdinin piyasasıyla zaten pek mümkün olmayan olgu...
kalori dengesizliği ve hareketsizlik nedeniyle ortaya çıkar genelde. ilerde de diyabet, tansiyon gibi ciddi rahatsızlıklara kadar ilerler. sağlıklı beslenme ve bol aktiviteyle önüne geçilebilir. her çocuk sağlıksız besinleri sever. önemli olan sağlıklı besinleri, sebzeleri seveceği şekilde hazırlamak. tabi baskı kurmadan yapılıp, sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıkları kazandırılmalıdır.
aslında acıktığım için değil tamamen hoşuma gittiği için, sıkıntıdan ne yapacağıma karar veremediğimden yaptığım eylem. hele birde gece yemek yiyip üstüne uyuyorsan bundan daha güzel bir keyif olamaz..
bence hem sevmek hem sevilmek. güzel sevilince insan güzel seviyor. sevilmediğinde de sevmenin pek anlamı kalmıyor. herkese güzel sevilmeler sevmeler diliyorum..
türkiye şartlarında sanırım en gerekli olan durumlardan biri. yaşam standartlarının zorlaşması nedeniyle içsel motivasyon, ruhsal rahatlamalar ve olumlamalar gerçekten gerekli olabiliyor.
Bazen balık asar kendini sen tuttun sanırsın.
Rakının yanında gelen mezeler ve rakıyla eşsiz uyumunun hastasıyım sadece. Rakının değil bence içkinin adabı olmalı ve herkes ağızıyla içmeli.
ödül almış bir oyuncunun, bu kadar profesyonel işlerinden sonra böyle bir projede yer alması açıkçası üzdü. Ben izlemedim ama şöyle bir neymiş diye baktım gerçekten hayal kırıklığı. üstelik oyuncu kadrosunda demet akbağ olan bir proje bu kadar vasat olmamalı. kadro bu kadar iyiyken çıkan iş biraz olmamış. umarım daha doğru bir senaryoyla daha başarılı projelerde görürüz bu kadroyu.
dünyanın en berbat olayı olabilir. geçmişte yaşamıştım. o böbrek ağrısı o yanma... okaliptus ağacının yaprağını kaynatın bu durumda muhakkak için. ağrısını ve taş veya kum dökmeyi hızlı gerçekleştirir. ben içtim bir iki saat içinde döktüm ve tamamen bitti. hastaneye gidince günlerde süründürüyorlar.
alıştığımdan beri hazırını yiyemiyorum. ev yoğurdunun farklı bir lezzeti farklı bir tarzı var. hele birde ondan yapılan kaymakk...
canım çekti. keşke olsaydı ve şu anda yeseydim. nutellayla idare edicez artık...
aslında beyaz showu değil hepimiz o günleri özledik bence. o zamanlarda hayat çok güzeldi.
geçtiğimiz aylarda elektrik faturasına 1500 tl ödedik. ve hayatımızın şokuydu. pazara, markete, mağazaya gittiğimizde aldığımız poşeti doldurmuyorken ödediğimiz cebimizi boşaltıyorsa ben diyecek bir şey bulamıyorum. arttı ve artmaya da devam ediyor. üretimi olmayan toplumların tüketime olan açlığa maruz bırakılması. en kötü günlerimiz böyle mi olacak yoksa daha da kötü günler bizi bekliyor mu düşündürmüyor değil. eskiden ev almak biraz çaba ile mümkün olabiliyorken şu anda ev almak hayal. gece yatarken kafamızda kurduğumuz en uçuk şeyler en basit şeylere indirgendi. umarım daha rahat yaşam standartları, daha ferah bir hayat bizleri bekler...
her yaşımda zevkle izliyorum. ama yeni nesil çizgi filmleri değil. eskiden, benim büyüdüğüm dönemlerdeki çizgi filmleri. çünkü bence asıl çizgi film onlardı.. eskiler eskidendi..
tadı itibariyle midir yoksa atmosferinden dolayı mıdır bilemiyorum ama inanılmaz lezzetli. ramazanın olmazsa olmazı. kokusu bile çok güzel.
gribin daha öldürücü etkileri olduğunu ve ciddi oranda daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum. istatistikler de bunun doğruluğunu saptıyor. bu kadar abartmaya değer miydi iki sene bilemiyorum. normal standartlarda herkes zaten olacaktı. ondan ona bulaştı. bulaşmaya devam ediyor. bu zaten normal olan. izole olduk, sokağa çıkmadık ve hala bitmedi. bitmez zaten insanın vücudu buna bağışıklık gösterene kadar bitmeyecek. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. ben ve çevrem daha covid çıkmadan olduk. kreşten bulaştı bilirsiniz ki çocuk taşıyıcıdır. taşıdı bende taşıdım benle beraber çevrem çevresine.. zaten gripte aynı şekilde oluyor. bu süreçte hayatını kaybedenler oldu. gripte de oluyor. insanların vücudunun direnci bir nevi psikolojiktir. ama bunu insanlara anlatmaya uğraşmak görüyorum ki zaman kaybı. artık normalleşme olmalı. insanlar işine hayatına devam etmeli. maske diye sundukları virüs yuvası. nemi içine hapsedip kendi nefesinde virüs yaratıyor. ama bunları da anlatmak elbette ki zaman kaybı. herkes her durumda aynı düşünmek zorunda değil ama bunun bu kadar abartılması ve insanları içine çeken aynı düşündüren zihniyet kuyusu normal sayılamaz bana göre. belki bu kadar insanları korkutmasalardı, aşı zorunluğu olmayacaktı olan olacaktı ve zaten bitecekti. ama böyle yüzyıllar sürecek bir durumda ne yazık ki. insanların artık uyanmasını diliyorum. uyanıp fark etmesini. ekonomi, turizm bitti. insanların ekmeğiyle oynamaya bayılıyorlar. bu süreçte milyonlar battı, iflas etti, geçinemediği için intihar etti. asıl abartılması gerekenin bu kısım olduğunu düşünüyorum.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238