Bu benim şu anda alıştığım yaşam stili. İnsanın evi huzurlu olduğunda daha yaşanabilir oluyor.
artık hayatı anlamlandıramadığında içine girdiğin gel gitli karmaşık duygu durum dünyası.
canım çekti. keşke olsaydı ve şu anda yeseydim. nutellayla idare edicez artık...
her yaşımda zevkle izliyorum. ama yeni nesil çizgi filmleri değil. eskiden, benim büyüdüğüm dönemlerdeki çizgi filmleri. çünkü bence asıl çizgi film onlardı.. eskiler eskidendi..
aslında hem zor hem de kolay olan durum. herkesin kendine göre haklılık payını düşünürsek anlaşmak zor, empati ve anlayışı hesaba katarsak bir o kadar da kolay. kocaman insanların anlaşamaması çok garip gelirdi ben küçükken. şimdi ilişki kurdukça anlıyorum bazen insan aynı dili konuşamıyor. tek kişinin çabasıyla olacak şeyler değil aile olmak. iki kişinin aynı frekansı yakalamasıyla mümkün olabilecek bir olgu. fedakarlık gerektirir, emek gerektirir. sevginin de yetemediği kurum aslında aile kurumu.
Ne alakası var ya, saçmalama. Bu ikisi söyleniyorsa kaçın. Külliyen yalan olma olasılığı çok yüksek.
gribin daha öldürücü etkileri olduğunu ve ciddi oranda daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum. istatistikler de bunun doğruluğunu saptıyor. bu kadar abartmaya değer miydi iki sene bilemiyorum. normal standartlarda herkes zaten olacaktı. ondan ona bulaştı. bulaşmaya devam ediyor. bu zaten normal olan. izole olduk, sokağa çıkmadık ve hala bitmedi. bitmez zaten insanın vücudu buna bağışıklık gösterene kadar bitmeyecek. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. ben ve çevrem daha covid çıkmadan olduk. kreşten bulaştı bilirsiniz ki çocuk taşıyıcıdır. taşıdı bende taşıdım benle beraber çevrem çevresine.. zaten gripte aynı şekilde oluyor. bu süreçte hayatını kaybedenler oldu. gripte de oluyor. insanların vücudunun direnci bir nevi psikolojiktir. ama bunu insanlara anlatmaya uğraşmak görüyorum ki zaman kaybı. artık normalleşme olmalı. insanlar işine hayatına devam etmeli. maske diye sundukları virüs yuvası. nemi içine hapsedip kendi nefesinde virüs yaratıyor. ama bunları da anlatmak elbette ki zaman kaybı. herkes her durumda aynı düşünmek zorunda değil ama bunun bu kadar abartılması ve insanları içine çeken aynı düşündüren zihniyet kuyusu normal sayılamaz bana göre. belki bu kadar insanları korkutmasalardı, aşı zorunluğu olmayacaktı olan olacaktı ve zaten bitecekti. ama böyle yüzyıllar sürecek bir durumda ne yazık ki. insanların artık uyanmasını diliyorum. uyanıp fark etmesini. ekonomi, turizm bitti. insanların ekmeğiyle oynamaya bayılıyorlar. bu süreçte milyonlar battı, iflas etti, geçinemediği için intihar etti. asıl abartılması gerekenin bu kısım olduğunu düşünüyorum.
Kişiden kişiye ve ilişkiye göre değişkenlik gösteren bir durum. İhanet, yalan, ilgisizlik, sevgisizlik, güvensizlik, saygısızlık, kavgalarla tahammülü alt sınırlara indirme ve bunun gibi bir ton sebep ilişkiyi çıkmaza sokup bitmesine yol açıyor. İlişki bilmeyen insanların buna hazır olmadıklarında girişmemesini düşünüyorum. Boş yere iki tarafın da acı tecrübeler ile yorulması.
Hayatında bir insanın tecrübe edeceği en rezalet durum. Güveni tamamen yok eden, iyi niyeti suistimal eden, hayattan soğutan, ilişkiden soğutan olgu. İnsan olduğuna inandığımız kimselerin, bunu birinin hayatındayken o kişiye yapma hakkını nerden aldığını bilemiyorum. Bunu yapıp kendine yakıştırıp pişkince ortalıkta dolanan tonlarca insan var. Zaten insan olmuş olsaydı bunu yapmayacak bilince, vicdana sahip olurdu.
Asla hatırlamak ve dönmek istemeyeceğim o stresli zor dönem. hiç özlemedim ve allah başarı ve sabır versin gerçekten. yediğin yemeğin bile keyfini alamadığın kaygılı durum. Herkes hak ettiği yerlere gelsin inşallah.
"hani benim sevinçlerim nerede" ülkesi. herkeste bir hayatta kalma mücadelesi, herkeste bir gerginlik, markete giriyorsun adam mutsuz manava gidiyorsun adamın yüzü asık. ne olacak halimiz dedirtiyorlar. karamsarlıklar karnavalı.
Düşüncelerimizi aktarabildiğimiz, aynı zamanda insanların düşüncelerine yakından tanık olup paylaşım yapabildiğimiz güzel platform. Özgürce ve rahatça düşüncelerimizi, duygularımızı, hepimizi etkileyen toplum konuları ve daha binlercesi için burada büyüyelim, çoğalalım, paylaşalım.
Adam kelimesini insana unutturan ender bir devirdeyiz. ve kötü olan şeylerin popüler olduğu, onun örnek alındığı bu devirde bu kelimeden bahsetmek bile boş gelmeye başladı.
Toplumun belli dönemlerinde herkesin yapmış olduğu bazı davranışları normalleştiriyoruz. Hepimizin ergenliği korkunçtu tahmin ediyorum ki. Ve bu korkunçluk o dönemlerde çok genel geçer geliyordu. Sanki herkes böyleydi ve bu çok normaldi. Bu dönemde de fark etmelerini bekliyoruz. Bizde zamanında fark edemedik ve o dönemimizdeki yaşı bizlerden büyüklere garip geliyorduk sanıyorum ki hakkımızda şu anda onlar için düşündüklerimizi düşünüyorlardı. Her dönemin kendi şartı kendi durumu var. Bu nedenle biraz kalıpsal davranırken farklı odak noktalarından bakmalıyız.
geceleri uyumak için güç bela sağa dön sola dön sabaha karşı uyuyorum işin en kötü tarafı uyumakta bu kadar zorlanırken uyanırken neden zorlandığımı asla anlayamıyorum. topu tepemde patlatsalar yine uyanamıyorum. kronik bir sorun mu cidden bilmiyorum. ama psikolojik bir durumu olduğuna inanmak istemesem de vardır diye düşünüyorum.
başlığın "beni kimin istediği değil de benim neyi istediğim önemli" olduğunu düşünüyorum.
sevdiklerimizin anlamını, değerini bir güne yıkmak biraz nankörlük sayılabilir zannımca. sevmek için her gün tonlarca fırsat varken bir güne kanalize etmek biraz kapitalist düşünce.
çok kötü hastalıklı ruh hali. narsiste narsist olduğunu asla anlatamıyorsun bu uğurda paramparça olan sen oluyorsun. manipüleyi, ruh emiciliği, bağımlılığı bir salıyor kanına bi bakmışsın o bataklığa girmişsin hem de hiç haberin yokken. çıkmak istediğinde izin vermiyor kaçıp kurtulamıyorsun takılı takılıyorsun allah herkese narsistlerden uzak bir yaşam sunsun. hayatınızda böyle insanlar varsa asla sizi manipüle etmesine izin vermeyin bırakın kendi yağında tek başına kavrulsun. kendinizi boş yere yormayın bu yolda.
kalori dengesizliği ve hareketsizlik nedeniyle ortaya çıkar genelde. ilerde de diyabet, tansiyon gibi ciddi rahatsızlıklara kadar ilerler. sağlıklı beslenme ve bol aktiviteyle önüne geçilebilir. her çocuk sağlıksız besinleri sever. önemli olan sağlıklı besinleri, sebzeleri seveceği şekilde hazırlamak. tabi baskı kurmadan yapılıp, sağlıklı ve düzenli beslenme alışkanlıkları kazandırılmalıdır.
eskiden arabam vardı dehşet bir kaza sonucu perte çıktı. çok şükür burnumuz bile kanamadı. o günden beridir almak ve almamak arası gidip geldiğin başlık. bu arada şimdinin piyasasıyla zaten pek mümkün olmayan olgu...
Çok uzun zamandır tütün içiyorum. Bu aslında zamdan dolayı yaptığım bir eylem değildi. Kıbrıstaki tütünün verdiği hazdı. Tabi Türkiye'ye gelince durum bir hayli değişti. Tütünün tadının market sigaralarına kıyasla daha içilesi olduğunu düşünüyorum. Buna ek olarak artan fiyatları da ele alırsak tütün daha akıllıca sayılabilir. Eğer yapabiliyorsanız komple bırakın keşke bende bırakabilsem..
alıştığımdan beri hazırını yiyemiyorum. ev yoğurdunun farklı bir lezzeti farklı bir tarzı var. hele birde ondan yapılan kaymakk...
dünyanın en berbat olayı olabilir. geçmişte yaşamıştım. o böbrek ağrısı o yanma... okaliptus ağacının yaprağını kaynatın bu durumda muhakkak için. ağrısını ve taş veya kum dökmeyi hızlı gerçekleştirir. ben içtim bir iki saat içinde döktüm ve tamamen bitti. hastaneye gidince günlerde süründürüyorlar.
ödül almış bir oyuncunun, bu kadar profesyonel işlerinden sonra böyle bir projede yer alması açıkçası üzdü. Ben izlemedim ama şöyle bir neymiş diye baktım gerçekten hayal kırıklığı. üstelik oyuncu kadrosunda demet akbağ olan bir proje bu kadar vasat olmamalı. kadro bu kadar iyiyken çıkan iş biraz olmamış. umarım daha doğru bir senaryoyla daha başarılı projelerde görürüz bu kadroyu.
Rakının yanında gelen mezeler ve rakıyla eşsiz uyumunun hastasıyım sadece. Rakının değil bence içkinin adabı olmalı ve herkes ağızıyla içmeli.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238