Bence daha fazla kapansın insanlar sorumsuz çünkü yani korona var yasak var ve haylane sorumsuzca davranılıyor bu yüzden kapansın cezalar artsın bu nedir yav insan sağlığı çok önemli ama bazı insanlarımız bunu bilmiyor ya cahiller yada vicdansizlar. Çoluk çocuk ta bu Koronadan dolayı vefat ediyor onlara da sahip çıkmıyorlar ülkemiz elden gitmesin ülkemiz güzel bu havayı bozmayalim.
mangal dendi mi akıllara kalabalık samimi bir ortam sohbet muhabbet hal hatır gelir
Sıklaştığı zaman erken seçim mi geliyor diye düşündüğüm hadisedir. Gelecek seçimlerde çok enteresan olaylar olacak gibi geliyor ama umarım ülke lehine olur. Ülkede her olan biten siyasi bir rant yarışına evriliyor ne hikmetse...
Açık Öğretim Fakülteleri yani AÖF'ler, ilk bakışta sanki normal eğitimin yani örgün eğitimin önünü kapatan bir tehlike gibi gözükse de, çeşitli sebeplerden dolayı üniversite okuma imkanı olamayanlar için aslında tam anlamıyla yeni bir hayata adım atmak için en güzel kapıdır. Daha önce de şimdide de olduğu gibi, genel anlamda bizlerin AÖF'lere karşı ön yargılarımız hiç bitmedi, bitmeyecek gibi de duruyor. Bunu çok net bir şekilde günümüzde, iş başvuruları yapılırken çoğunlukla hatta hemen hemen herkes, aranan kriterler arasında örgün ilgili bölüm mezunlarının başvuru yapma hakkının verilmesi sadece, diğer açıktan mezun kardeşlerimizin etiketlenmesine ve dışlanmasına neden oluyor. Arkadaşlar, İşe alımlarda ''liyakatın'' çok önemli olması gerekir. Düşünsenize insanları işe almada onları görmeden sivilerine (CV) göre değerlendirip ön yargıyla hareket etmiş oluyoruz, hem işe alınan hem de alınmayan için. Eminim ki birçoğumuz, gerçekten hakkıyla bir yerlere gelebilmeyi başarabilmiştir. Ama bir o kadar da eminim ki torpille yerleşenlerin sayısı da hiç az değildir. Düşünsenize sivilerini kontrol ettiğimiz kişilerin birçoğunun torpille girilen bilgiler olup olmadığını nerden biliyorsunuz? Diyelim ki tamam, böylelerini de aldınız işe. Peki, AÖF mezunlarını daha görüp değerlendirmeden, direk elleyip etiketlemek, sizce adaletli bir davranış mıdır? Nerden biliyorsunuz ki bu insanların, örgün öğretimden mezun olmuş birçok kişiden daha başarılı olmadıklarını... Bu mezunların çoğu başta da söylediğim gibi, gerçekten imkanı olmadığı için AÖF'de okumak zorunda kalıyor. Düşünsenize eve ekmek götürmek için alın teriyle çalışıp didinen o kadar insanın, ayrıca onu bekleyen başka insanlarını varlığını... Eminim ki AÖF mezunlarının çoğunun hatta hemen hemen hepsinin çok başarılı olduklarını biliyorum. Çünkü bu insanlar gerçekten bir yerlere gelmek için, imkanları olmadığı halde bu kadara yokluğa rağmen bir de hala okumak için yazılıyorlarsa AÖF'lere eğer, şahsen şapkamı çıkarıp önlerinde eğiliyorum. Sonsuz saygılarımı sunuyorum, bu düşüncedeki insanlara. Gerçi şimdiki koşullarımızı göz önünde bulundurduğumuzda, örgün öğretim üniversitelerden mezunlarımızın bile durumları bu kadar muamma iken bu güzelim ülkede, doğuştan etiketlenmiş AÖF öğrencilerin halini zaten düşünemiyorum bu durumda ne yazık ki:(((... Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
tanrıcılık oynayanların aslında kendilerini kandırdıklarını kimsenin kimseden daha akıllı olamayacağını en önemlisi de tanrı olabilmek için ödenen bedellerin aslında kendine zarar verdiğini anlatan süper güzel bir animedir.
Netfilxte bu hafta 1 numara olan bu filmde BKM oyuncuları harika bir iş çıkarmış. Spoiler vermek olmaz tabiki. Ama izlenmesini tavsiye ederim. Yoğun ve acı dolu dizilerden sonra dinlenmek ve 1950 lerin huzurunu hissetmek için birebir.
Kitaplar çıkınca çok iyi oluyor seviniyorum
1974 yılında Almanya Frankfurt'ta dünyaya gelen ağır siklet *oks dünya şampiyonu türk *oksör sinan şamil sam oldu. Katıldığı 35 macim 31 ini kazandı. 2015 yılında ise daha 41 yasindayken karaciğer yetmezliğinden vefat etmiştir. Mezarı Ankara Karşıyaka mezarlığındadir. Minnet ve saygıyla anıyoruz.
Yolda geçerken yanımdan bir cocuk geçti ve annesine sulu boya al dedi bana o anda aklıma ilkokuldayken sulu boyayla yaptığımız resimler aklıma geldi
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238